Daha sonra Filipinliler Türkiyeye kadar geldi. Türk evlerinde çalıştı. Derken ekonomisi iflas eden Türki devletlerinden, Bulgaristandan, Moldovadan Türkiyeye "ne iş olsa yaparız abicim" diye çok sayıda insan akın etti...Ülkelerinde hekimlik yapan, öğretmenlik yapan, mühendislik yapan çok sayıda insan ayda 150 veya 200 dolar ücret karşılığı temizlik işleri, hasta bakımı gibi Türklerin ilgi göstermediği işlerde çalışmaya başladı.Zamanla o ülkelerin ekonomileri düzeldi. Zamanla Filipinliler, Moldovalılar, Bulgarlar, Türki devlet vatandaşları ülkelerine dönmeye başladı. Yıllar önce Cidde Havaalanındaki tuvaletlerin temizliğine şaşırıp kalmıştım. "Filipinliler geliyor. Burada Filipinliler çalışıyor. Helaları onlar temizliyor" dediler. "Filipinliler taaa uzaklardan buralara gelerek Arapların helasını neden temizlesin ki" şeklindeki soruma aldığım cevap üzücü idi. "Filipinde ekonomi çökmüş. İnsanların yapacak işi yok. Para kazanmak için buralara gelip hela temizliyorlar..." Bavulları hazırlayın, yol göründü Sayın vatandaşlarım çok kötü şeyler yazmak zorundayım. Akit gazetesindeki dostlarımın "Güngör gene felaket tellallığı yapıyor" diyerek beni manşete taşımalarını göze alarak olacakları yazmak zorundayım. Sayın vatandaşlarım. Yavaş yavaş az buçuk İngilizce öğrenmeye ve yavaş yavaş bavullarınızı hazırlamaya başlayınız. Yol göründü. Yakında sıra bize geliyor. Dünya pazarında Filipinlilerin, Bulgarların, Moldovalıların bıraktığı işleri yapmak bize düşecek. Cidde Havaalanının helalarını ayda 150 dolar maaş karşılığı temizlemeye bizim bankacılarımız, avukatlarımız, doktorlarımız, bizim halkımız talip olacak. Buna mecbur olacak. IMFnin talimatları, Kemal Dervişin gayreti, Ecevit, Bahçeli ve Yılmazın desteği ve de kraldan fazla kralcı Ankara bürokratlarının işbirliği ile Türkiye ekonomisi çöküyor. Türkiyede Türklere yapacak iş kalmıyor. Biz ne yiyeceğiz abicim? İyi de biz ne yiyeceğiz, ne içeceğiz, ne yapacağız abicim? İçme suyumuzu Fransızlar verecek... Yoğurdu, sütü İsviçreliler yapacak. Sigara Amerikalılardan... Dondurma İsviçrelilerin işi... Mercimek Kanadadan, kuru fasulye Arjantinden, toz şeker Amerikadan, et Yeni Zelandadan gelecek...Turgut Özal Abimiz, Çikita muz ithal etti diyerek kıyameti koparmıştık. Bundan sonra her şeyi ithal etmek zorundayız. Çünkü IMFnin talimatı doğrultusunda çıkarılan Kemal Derviş kanunları üretimi yasaklıyor. Üreticiyi cezalandırıyor.Merkez Bankası Başkan Yardımcısı geçen hafta sonu "zılgıtı geçti"... "Milli bankalar adam olmaz ise kesinlikle yabancı banka ithal ederiz. Bunu söylemekten de utanmıyorum" dedi... Demek ki Türkler bundan böyle bankacılık da yapamayacak.İyi de Türkler nasıl yaşayacak? Ne iş yapacak? Görüyorsunuz sayın halkım. Bize bu memlekette yapacak iş kalmadı. Bize yol göründü... Ekmek parası kazanmak için Ciddeye gidip havaalanı tuvaletini temizlemekten başka çaremiz yok... Yaşasın IMF... Yaşasın Derviş kanunları... Yaşasın Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz büyüklerimiz... guras@milliyet.com.tr IMFnin talimatı doğrultusunda TC devleti, "kanun zoru" ile üretimi yasaklıyor. Buğday üretmek tu kaka... Şekerpancarı üretmek tu kaka... Fındık, çay yaprağı, tütün üretmek tu kaka... Hayvancılık yapmak yasak. Sanayi dersen zaten ölmüş...