Ne demek istediğimi anlatmak için 3 örnek vereyim: (1) Devlet, Doğudaki hayvancının Batıya trenle ve karayolundan gönderdiği kesimlik hayvanların değerlendirilmesi için Et Balık Kurumuna (EBK) Ankarada kocaman bir et kombinası yatırımı yaptırmıştı. Özelleştirme başlayınca EBK ve Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) fabrikaları haraç mezat satışa çıkarıldı. İlk yıllar özelleştirilecek tesisler bunları işletmeye talip olan oda, borsa, dernek gibi kuruluşlara ucuz fiyatla veriliyordu. Ankarada ileri görüşlü oda üyeleri, "Biz kooperatif kurarak kombinayı işleteceğiz" diyerek 100 dönüm arsası olan tesisi, taksitle 22.3 milyon dolara aldı. Hemen makineleri hurdacıya sattı, binaları yıktı. Arsanın yarısını 10.5 milyon dolardan 12 yıllığına Migrosa kiraladı. Şimdi kombinanın yerinde "Ankaranın ve Balkanların en babayiğit alışveriş merkezi var. Arsaları ele geçiren işadamları grubunun başkanı arsanın kalan yarısının 100 milyon dolara başka gruba devredileceğini açıklamıştı.(2) 4 Kasım 2004te Dünya gazetesinde Özge Yavuzun "SEKin arsası 30 milyon dolara satılıyor" başlıklı haberi yayımlandı. Haberden öğrendiğimize göre, 1996da Rami Gıda toptancılarının kurduğu kooperatif tarafından işletilmek vaadiyle Özelleştirme İdaresinden 40 milyon dolara alınan SEKin süt işleme fabrikasını alanlar 1999da 80 milyon dolara Koç Topluluğuna satmış. Koç Topluluğu şimdilerde fabrika binasını boşaltmış. 40 bin metrekarelik arsayı satışa çıkarmış. Tat Genel Müdürü Erdal Kesrelioğlu, "Arsa için, otel, alışveriş ve iş merkezi kurmak üzürü birçok yatırımcıdan talep aldıklarını" belirterek, "En fazla parayı kim verirse arsayı ona satarız" diyor.(3) 10 Kasım 2004te Dünya gazetesinde Mahmut Sabahın haberi şöyleydi: "Zamantı bölgesindeki karbonatlı cevherlerin metal çinkoya dönüştürülmesi amacıyla 1968de Etibank tarafından Kayseriye 23 km uzaklıkta Çinkur fabrikası kuruldu. Bu fabrika 196da Özelleştirme İdaresince İranlı bir şirke satıldı. İranlılar işi ciddiye almadı, kaçtı. Sonra 13 kez satışa çıkarılan fabrikayı alan olmadı. Nihayet fabrika 4.6 milyon dolara satıldı. Çinkuru alan sermaye grubunun temsilcisi, çürümeye yüz tutmuş makineleri hurdacıya satacaklarını, 1.7 milyonmetrekarelik fabrika arazisini başka şekillerde değerlendireceklerini söylüyor..."Sayın okuyucularım, Sayın halkım... Bu olan bitenler size normal geliyor mu? Türkiyede fabrikadan bol bir şey yok da onun için mi fabrikaları söküyoruz? Yoksa Türkiyede arsa kalmadı da onun için mi insanlarımız fabrikaları söküp arsasına el koyma peşinde?.. Sorun şudur: Hızlı ve çarpık şehirleşme sonucu birçok devlet fabrikasının arsası değer kazandı. Arsa rantı, üretim gelirinden cazip hale geldi. Bu nedenle sermaye sahipleri satışa çıkarılan kamu tesislerini üretimi sürdürmek için değil, makinelerini hurdacıya satarak, binalarını yıkıp yerle bir etmek, arsalarını değerlendirmek için alıyor. guras@milliyet.com.tr Bize fabrika değil, arsa lazım! İşadamlarımız, özelleştirilmek için satılan fabrikaları alıyorlar. Makinelerini hurdacıya satıyorlar. Fabrikayı yıkıyorlar. Sonra da arsasına bina yapıyorlar.