Merkez Bankası‘nın elinde 2 önemli faiz silahı vardır: n (1) Merkez Bankası’nın gecelik olarak bankaların yatırdıkları paralara faiz verir. Bu faiz yüzde 15.75 (yıllık birikimli olarak yüzde 17.05) idi. Önceki gün bunu yüzde 16.25’e yükseltti. (Yıllık birikimli faiz yüzde 17.64 oldu)
Bankaların kasasında eğer bolca YTL olursa ve bankalar bu paralarını yüzde 17.64‘ten daha yüksek bir faizle bir yerlerde değerlendiremiyorsa, akşamları Merkez Bankası’na götürüp hiçbir riske girmeden temiz yüzde 17.64 faiz alırlar.
İşte bunun içindir ki, Merkez Bankası gecelik faizi yükseltince, bankaların kredi faizi de yükselir. Çünkü bankalar bu faizden daha düşük getirisi olan işlere para yatırmazlar.
İşte bunun içindir ki, Merkez Bankası gecelik faizi yükseltince, Hazine de daha yüksel faizle bono ve tahvil satmaya mecbur olur.
- (2) Merkez Bankası, para giriş çıkış dengesi bozulan bankalara kısa vadeyle para desteği verir. Bu tür desteklemede Merkez Bankası bankalardan yüzde 19.75 (yıllık birikimli olarak yüzde 21.83) faiz alırdı. Bu faizi önceki gün yüzde 20.25 oranına (yıllık birikimli olarak yüzde 22.43 oranına) yükseltti.
Mevduat faizi artacak
İşte bunun içindir ki, bankalar mevduata daha yüksek faiz ödeyecekler. Bankalar paraya sıkıştıklarında Merkez Bankası’ndan (sadece acil ihtiyaçları için) yıllık yüzde 22.43 faizle para bulabileceklerine göre, daha sağlam parasal kaynak olan mevduata ödenen faizi artıracaklar.
Merkez Bankası sadece faiz artırmadı. Bundan sonra da faiz artırımlarının devam edeceği doğrultusunda bir işaret verdi.
Bu tablo halkımıza, bankalara, iş çevrelerine ve bütünüyle ekonomiye ne getirir?
- Merkez Bankası’nın faiz artırımı yurt içinde ve dışında kaba çizgileriyle şu genel beklentileri ortaya çıkardı: (1) Türkiye’de faizler yükselecek. (2) Merkez Bankası faizi sadece enflasyonu önlemek için değil, döviz girişini sürdürmek ve döviz fiyatını sabit tutmak için yükseltiyor. (3) Bu çerçevede Türkiye’ye dışarıdan döviz getirenin kur riski tehlikesi (kısa dönemde) yok gibi görünüyor. Döviz girişi devam edecektir. (4) Döviz girişi devam edeceğine göre döviz fiyatının (kısa dönemde) artmayacağı söylenebilir.
Kredi pahalanacak
- Bu genel bekleyişler doğrultusunda parası olan ve parasını bir yerlerde değerlendirmek isteyen halkımız ne yapacak? (1) YTL’de olanlar bankalardan yüksel faiz alacak. Bankaların bir ay vadeli faizi yüzde 21’e ulaştı bile. Haziran ayı sonuna doğru daha da yükselir. (2) Tasarruflarını dolara/dövize bağlayanlar, (yüksek faizin cazibesine rağmen) YTL’ye dönmekten korkacak. ”Ekonomi kötüye gidiyor... Ucuzken biraz daha döviz alayım” havasına girecek.
- Parası olmayan halkımızın durumu daha da kötüleşecek. (1) Kredi kartı, tüketici kartı, konut kredisi faizleri artacak. Taksitli satışlardaki faiz oranları yükselecek. (2) Faiz yükü her türlü mal ve hizmet fiyatında yükselmeye yol açacak.
İş ki döviz bol olsun!
- Büyük ve güçlü sermaye grupları, yurtdışından dövizle borçlanmayı sürdürecek. Faiz artışından göreceli olarak daha az etkilenecek. Küçük ve güçsüz müteşebbisler bankalardan YTL kredisi bulmakta zorlanacak. Faiz yükleri artacak.
- Yüksek faiz yatırım ve üretimi caydıracak, işsizliği artıracak. Çünkü yatırım ve üretime karar verenler yatırım ve üretime tahsis edecekleri paranın alternatif maliyetini düşünecek. Kredi faizi yükseldiği için faiz yükü yatırım ve üretimin getirisini karşılamayacak. Mevduat faizi yükseldiği için parayı işe yatırmak yerine bankaya yatırmak daha fazla kazanç getirecek.