Nisap sınırı, hadislerle belirlenmiştir. Bir Müslümanın fitre ve zekât mükellefiyetinin doğması için, (1) Kimseye borcu olmayacaktır. (2) Evi, ev eşyası, bineği, ailesine yetecek kadar malı bulunacaktır. (3) Kendi ihtiyacı dışında (geçimini sağladıktan ve her türlü borcunu ödedikten sonra) en az, 200 dirhem gümüşe veya 20 miskal (80.18 gr) altına veya bunların değerine eşit varlığı olacaktır.Günümüzde 80.18 gr altının değeri 1 milyar 625 milyon liradır. Demek ki, borcu olmayan, evi, ev eşyası, bineği ve ailesine yetecek kadar malı bulunan, bunlara ek olarak en az 1 milyar 625 milyon liralık varlığa sahip Müslümanlar için fitre ve zekât mükellefiyeti vardır. Ramazan ayı sona ermeden fitre ve zekâtınızı unutmayınız. Fitre ve zekât, "nisap (varlık) sınırını" geçen Müslümanlar için söz konusu olan mükellefiyettir. Fitre, orucun noksanını tamamlar. Fakirleri bayram gününde dilenmekten kurtarır.Fitrenin dinen vacip olması ve de bir Müslümanın fitre vermekle mükellef olması için "akıl baliğ olması" ve de "nisap miktarı mala malik olması" yetişir.Bir Müslüman kişi, hem kendisi hem de bakmakla mükellef oldukları için fitre verecektir. Her yaştaki çocukların ve hatta bayramın birinci günü imsak vaktine kadar doğan çocukların da fitrelerinin verilmesi gerekir.Fitre, buğday, arpa, üzüm ve hurma cinslerinden aynen verilebileceği gibi, bunların bedellerinin verilmesi şeklinde nakden de olabilir. Diyanet İşleri bu Ramazan ayı için en az fitre miktarını 3 milyon 800 bin lira olarak belirlemiş ve üzerini serbest bırakmıştır.Demek ki, tüm borçlarını ödedikten ve geçimini sağladıktan sonra, 1 milyar 625 milyon lira varlığı olan, kişi başına en az 3 milyon 800 bin lira fitre verirken, normal varlıklı Müslüman kişi 3 milyon 800 bin liranın üzerinde fitre verme yükümlülüğü altındadır. Fitre nedir? Zekât, Müslümanların sahip oldukları mal ve paradan, her yıl fakirlere dağıtmak zorunda oldukları "kırkta bir hisse"dir. Zekât, Kuranıkerimde çok sayıda surede, namazla birlikte zikredilir. Bakara Suresinde beş defa "namazı dosdoğru kılınız, zekâtı veriniz" buyurulmuştur.Zekât gelirin değil, varlığın vergisidir. Zekâta tabi malın büyüyen bir mal olması şarttır. Zekât malın (varlığın) büyüyen kısmının kırkta biri üzerinden hesaplanır.Zekât yoksullara, çaresizlere, borçlulara, hali vakti yerinde olmayan öğrenciye, kardeşe, amca, dayı, teyze, hala ve diğer akrabaya yıl içinde istenilen zamanda verilebilir. Fakat Ramazan ayı içinde verilmesi âdet olmuştur.Zekât ve fitre vermek için niyet etmek gerekir. Fakat, yardım edilen kimseye bunun zekât ve fitre olduğunu söylemek mecburiyeti yoktur.Sayın okuyucularım, fitre ve zekât mükellefiyetinizi unutmayınız. guras@milliyet.com.tr Zekât nedir?