Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Göcek’te 6 marina, bu marinalarda yaklaşık bin bağlama yeri var. Bağlama yerlerinin tamamı dolu. Bağlama yerleri için 2 yıllık sıra var. Göcek’te bağlı motorlu yatların ve yelkenlilerin hemen hemen tamamı Türklere ait ama hemen hemen tamamı yabancı bayraklı.
Ortalama bir motorlu yatın fiyatı 1.5 milyon euro (3.5 milyon TL) dolayında. Ortalama 2 personeli var. Marinaya ortalama olarak yılda 20 bin euro bağlama parası ödeniyor. Personelin yıllık ortalama faturası (sigortası dahil) 60 bin TL.
Ortalama bir motor yat, ortalama sürat ile saatte 350 liralık mazot yakıyor. Orta büyüklükte bir motor yatın Göcek Marina’dan çıkarak Rodos adasına gidip gelirken yakacağı yakıt 6 bin TL. Derseniz ki, ”Göcek’ten çıkalım, ortalama bir sürat ile önce Bodrum’a uğrayalım, oradan Kos üzerinden Yunan adalarını şöööyle bir dolanıp Göcek’e dönelim”. Bu ufak gezinin mazot parası 36 bin TL. Orta boy yelkenli bir teknenin fiyatı 200 bin - 500 bin euro dolayında. Orta büyüklükte yelkenlileri genelde karı koca birlikte kullanıyor. Mazot masrafı yüksek değil. Sadece marinalarda bağlama masrafı var.

Yat oldukça “pahalı” bir zevk
Göcek marinalarında bağlı motorlu yat ve yelkenlilerin sahipleri genelde marinadan çıktıktan sonra ortalama 30-45 dakikalık bir seyir ile, çam ağaçları arasındaki bir koya gidiyorlar. Kıçtan bir kaya parçasına veya demir babaya halatla bağlanıyorlar. Akşam olunca halatı çözerek ya bir başka koya kıçtan bağlanmaya gidiyorlar ya da marinaya dönüyorlar. (Eskiden tekneler halatla kıyıdaki çam ağaçlarına bağlanırdı. Bu nedenle çok sayıda çam ağacı devrilmiş ve kurumuştu.)
Göcek’te çok hem de pek çok sayıda koy var. Koyların hepsi yemyeşil çam ağaçları ile çevrili. Deniz tertemiz. Şimdilerde kıyılarda yatların bağlanması için demir babalar yapılmış, çöp kovaları konulmuş.
Koylarda yatlar ve gezi tekneleri yan yana günü geçiriyor. İnsanlar gün boyu denize giriyor. Bazı yatlar bir koyda birkaç gece kalıyor. Bazıları her gece koy değiştiriyor.

En iyisi bir yakına misafirlik...
Her yat “Orta Boy” değil. “Dev Boy”ları da var. Yat yolculuğunun en tatlı yanı, gelip geçen veya koya demirleyen diğer yatların modeli, fiyatı, kimin olduğu hakkında tahminler yapmak. Daha sonra da o yatlardan denize girmek için kimlerin ineceğini izlemek ve gözlemek. Bazı “dev yatlar” var. Onların cam pencereleri kapalı. Güvertesine çıkanı, denize gireni yok. Harıl hurul klimaları çalışıyor. Rivayete göre bunlarla seyahat edenler güneşe çıkmaz, denize girmez, gün boyu kağıt oynar, Göcek tatilini böyle geçirirlermiş. Göcek koylarında Türklere ait motorlu yatlar ve yelkenlilerden çok yabancılara ait tekneler cirit atıyor.
Bu tekneler genelde birkaç gece geçirmek için Göcek koylarına demirliyor. Çöplerini kıyıya, sintinelerini denize boşaltarak gidiyor.
Koyların bazılarında derme çatma yat bağlama iskelesi olan lokantalar var. Bu lokantalarda (maalesef) servis de mutfak da ortanın çok altında, fiyatlar ortanın çok üzerinde.
(Bu yazı bayram öncesi, bir arkadaşımızın teknesindeki misafirlik döneminde edinilen bilgilere dayanmaktadır.)