Ekonomide "iyilik" demek, çalışmak isteyenin iş bulabilmesi, tarımda ve sanayide üretimin artması, insanların yaşam düzeylerinin her geçen gün biraz daha iyi olması, insanların "yarın endişesinden kurtulması" demektir.
Günümüzde ciddi bir işsizlik var. Özellikle okumuşların büyük bölümü iş bulamıyor. Sanayide ve tarımda yatırım yapılamıyor. Üretim olması gereken ölçüde artmıyor. Bu olumsuz gelişmelere ek olarak uygulanan istikrar programının da baskısı ile halkın büyük kesiminin yaşam düzeyinde her geçen gün iyiye değil de, geriye bir gidiş gözleniyor. Bu nedenle iç piyasa talep yetersizliğinin etkisi altında. Bereket ki, ihracattaki gelişme ekonomiye can suyu veriyor. Yüksek faiz ise, fakirden zengine fon aktarımına ve gelir dağılımının rezil hale gelmesine neden oluyor...
Ama bütün bunların yanında bazı göstergeler iyiye gidiş işareti veriyor... Bu göstergelere "piyasa göstergeleri" deniliyor. Bunlar, sanayi üretim endeksi, enflasyon, döviz fiyatı, faiz, borsa göstergeleri.
İstanbul'da yaşayanlar, Ankara'da oturanlar genelde bu göstergelere bakarak "ekonomi iyiye gidiyor" diyor. İstanbul ve Ankara dışında oturan geniş halk topluluğu ise bu göstergelerin "ekonomiyi nasıl olup da iyiye götürdüğünü" anlayamıyor.
Çünkü onlar bu göstergelere bakarak değil, çocuklarının iş bulup bulamadığına, kocalarının o gün siftah edip edemediğine, tarlaya diktikleri tohumdan bu yıl bire kaç ürün aldıklarına, mazot fiyatına, fındığın, tütünün ve pancarın para edip etmediğine bakarak ekonomiyi değerlendiriyor.
Ekonomide iyilik işaretleri
İstanbul ve Ankara tarafından önemle izlenen ve iyilik işareti veren beş gösterge (1) Enflasyon, (2) Dolar fiyatı, (3) Bono faizi, (4) Borsa endeksi ve (5) Sanayi üretim endeksi göstergeleridir.
Bunların beşinde de iyiye gidiş var ama, temel gösterge enflasyon göstergesidir. O iyilik işareti verince ve de enflasyon aşağıya inince (1) Dolar fiyatı, (2) Faiz de aşağıya iniyor, (3) Borsa endeksi de tırmanışa geçiyor. Enflasyondan bağımsız diğer endeks ise "sanayi üretim endeksi".
Enflasyonun kontrol altına alınması için uygulanan sıkı maliye ve para politikaları yatırımı, üretimi kıstığı için hem sanayi üretimi olması gereken ölçüde artamıyor, hem işsizler iş bulamıyor, hem çalışanlar enflasyonun yükünü dengeleyecek ölçüde gelir sahibi olamıyor, hem de iç piyasa canlanamıyor.
Asıl sorun borçlar
Unutulan bir şey var... Ekonomimizin başını belaya sokan devletin borçlarının döndürülemez büyüklüğü ulaşmasıdır... Biz borçları ödedik, borç yükünü hafiflettik de bu iyilikler ortaya çıktı demek imkansız... Borç büyümeye devam ediyor... Ama bu borcun döndürülmesi için dışarıdan destek geliyor... Bu destek borç yükünü hafifleten bir destek değil. Borç yükünü ileriye doğru iteleyen bir destek... Açık anlatımıyla sorunlarımız henüz çözülmedi... Borcumuzun yükünün ileriye itelenmesinin ve de ek borçlanma ümitlerinin ortaya çıkmasının getirdiği iyimserlik rüzgarlarının keyfini sürüyoruz... Neyin ne olduğunu bilelim de şımarmayalım.