Halkımız çarşı pazardaki fiyatlara bakarak enflasyonun ve pahalılığın boyutunu ölçecek. TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) dün ağustos ayı fiyat endekslerini açıkladı. Ağustos ayında Tüketici Fiyatları Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 0.44 oranında gerilemesi, Üretici Fiyatları Endeksi'nin (ÜFE) yüzde 0.75 gerilemesi halkımızdan çok "piyasacılar" için önemlidir."Piyasacılar" genelde faiz, döviz, bono ve hisse senediyle oynayarak, kendi paralarına veya başkalarının paralarına yön verenlerdir. Açık anlatımıyla, paradan para kazananlardır. Onlar ağustos ayındaki faiz hareketlerine bakarak "pozisyon alacak"lar. Açık anlatımıyla, faizi indirip çıkaracaklar. Faizin inip çıkmasına göre döviz-Türk lirası arasında para trafiğini ayarlayacaklar. Bono ve hisse senedi alıp satacaklar. Halk için önümüzdeki günlerde yapacağı ramazan ve okul harcamaları önemlidir. Hem okullar açılıyor hem ramazan ayı başlıyor. Özellikle orta ve alt gelir grubundaki halkımız önümüzdeki günlerde çarşıya pazara çıkacak. Bir ekonomide "piyasalar "önemlidir ama, piyasalar tek başına karın doyurmaz. Karın "üretimle doyar". Üretim olacak ki insanlar iş bulsun. Üretim olacak ki, ürünlerin geliriyle karın doysun. Üretim olacak ki insanların geliri artsın.Fiyat endeksleri, çok sayıda mal ve hizmetin fiyatındaki değişimin ortalamasını gösterir. Örneğin bir ay Tüketici Fiyatı Endeksi (TÜFE) yüzde 1 arttığında "Geçen ay enflasyon sadece yüzde 1 arttı" denilir ama, o ay (örneğin) ekmek fiyatı hiç artmamıştır. Tüpgaz fiyatı yüzde 10, elektrik fiyatı yüzde 5, ayakkabı fiyatı yüzde 7 artmıştır. TÜFE bu farklı fiyat artışlarının ortalama değerini yansıtır. TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları ülke genelinde, ekonomideki fiyat artışlarını gösterir. Onun ötesinde halkın enflasyonu, kişisel harcama konusuna göre değişir.Bu uzun anlatıma neden gerek var? Çünkü, açıklanan enflasyon oranları halkın çarşıda, pazarda satın alacağı mallardaki fiyat artışlarıyla aynı değildir. Halk ramazan alışverişi yaparken, çocukları için okul alışverişi yaparken her mal ve hizmette farklı fiyat artışıyla karşılaşacak. Piyasalar karın doyurmaz Şu bir gerçek ki orta ve alt gelir grubundaki halkımızın büyük bölümünün geliri bir yılda, tükettiği mal ve hizmetlerin fiyatında ortaya çıkan artışlar kadar artmadı.Eğer bir kişinin geliri en az enflasyon kadar artmamış ise, o kişinin satın alma gücü düşer. Örneğin çocuk ayakkabısının fiyatı bir yılda yüzde 10 artarken, onu satın alacak olanın geliri yüzde 5 artmış ise, o kişi için ayakkabının fiyatı hem artmıştır, hem pahalanmıştır. Eğer pastırma, sucuk, peynir, zeytin fiyatı geçen ramazandan bu yana yüzde 10 artarken, onları alacak olanların geliri yüzde 5 artmış ise, onları alacak olanlar için iftariyelikler pahalanmıştır.İşte bunun için, diyorum ki, dün açıklanan enflasyon rakamları "piyasalar"ı, parayla oynayanları daha fazla ilgilendirir. Halk için önemli olan, çarşı pazarda mal ve hizmetlerin fiyatındaki gerçek artıştır. guras@milliyet.com.tr Gelir artışı, enflasyonun altında