Türkiye deprem kuşağının üzerinde... İkide bir deprem ülkeyi sallıyor. Canlar gidiyor. Mallar gidiyor.
Giden canı hiçbir şey karşılayamaz ama, malın zararını karşılayacak sigorta var.
Bizim halkımız genelde sigortaya inanmıyor. Sigortanın verdiği imkanlardan yararlanamıyor. Deprem sigortasını hiç mi hiç sevmiyor.
Bakınız sigorta ne imkanlar veriyor:
1) Evinizi, işyerinizi 1 yıl için yangına, su basmasına karşılık sigorta ettireceksiniz. Evinizin, işyerinizin değeri (gerçek değeri) 10 milyar lira.
Sigorta şirketine bir yıl için ödeyeceğiniz prim (ücret) yaklaşık 30 milyon liradır.
Burada esas olan malı gerçek değeri ile sigortalamaktır. 20 milyar lira değeri olan malı 10 milyar liraya sigorta ettiren, malın tamamı yansa da 10 milyar lira tazminat alamaz. Malın yarı değerini beyan ettiğinden, sigorta şirketi sadece 5 milyar lira ödeme yapabilir.
2) Evinizi, işyerinizi yangına ve su baskınına karşı sigorta ettirirken, depreme karşı da sigorta ettirdiniz. Evinizin, işyerinizin gerçek değeri 10 milyar lira.
Sigorta şirketine, deprem teminatı için ödeyeceğiniz para (depremde en riskli bölgede bile olsanız) 11 milyon liradır.
Türkiye'de çok kişi yılda 30 milyon lira sigorta ücretini çok görüp evini, işyerini yangına, su baskınına karşı sigorta ettirmez. Çok kişi de yangına, su baskınına karşı sigorta ettirirken, yılda 11 milyon lira ek ödeme yapmamak için deprem teminatını istemez.
Burada biz 10 milyar liralık evden, küçük işyerinden sözediyoruz. Siz 100 milyar liralık, 1 trilyon liralık, 100 trilyon liralık dev sanayi tesislerini düşününüz... O kocaman tesislerin sahipleri bile sigortayı ihmal eder. Veya tesislerini gerçek değerin altında sigorta ettirdiklerinden, hasarda zararın tamamını sigorta şirketi ödeyemez.
Adapazarı, İzmit, İstanbul kuşağında son depremden zarar gören fabrikaların çoğunun yangın sigortası gerçek değerinin altında, çoğunun da deprem sigortası teminatı yok.
Sadece deprem sigortası mı? Günümüzde sigorta şirketleri, sanayi tesislerine başka ek imkanlar da tanıyor.
(1) İş durması sigortası: İşyerinizin değeri 10 milyar lira. Yangın ve deprem sigortası yaptırırken, bunların ücretine ek olarak yılda 1 milyon lira daha fazla prim karşılığı sigorta şirketi işyerinizin değerinin yüzde 30'u kadar parayı (örneğimizde 3 milyar lirayı) yangın ve deprem nedeniyle işin durması halinde, duran işgünü süresine göre tazminat olarak ödüyor.
(2) Kar kayıbı sigortası: Geçmiş yıl bilançoları değerlendirilerek iş yerinizin bu yıl 365 gün çalışma halinde net karının 10 milyar lira olacağı hesaplandı. Sigorta şirketine yangın ve deprem sigortası primlerine ek olarak yılda 3 milyon lira prim öderseniz, sigorta şirketi yangın veya deprem nedeniyle işyerinin çalışmadığı günlerdeki kar kayıbını hesaplayarak size öder.
Bu imkanlar hem sigorta olana, hem de ekonomiye yarar sağlıyor. Sigorta olan, ödenebilir ücret karşılığında kendini emniyete alıyor. Ülkedeki evler, işyerleri yangına, depreme karşı sigortalandığında, hasar ortaya çıkınca faturanın büyük bölümünü yurt dışındaki reasürans şirketleri (sigorta şirketlerini sigorta eden şirketler) ödüyor.
Halk yangın ve deprem zararını sigorta şirketlerinden tahsil ettiğinde ne kredi ödemelerini aksatıyor, ne vergi ödemelerini...
Bütün bunların olması halkın sigortayı anlamasına ve sevmesine bağlı. Bizim halkımız hiçbir sigortayı sevemedi. Deprem sigortasını hiç mi hiç sevemedi.