Anadolu'da bir anlatım vardır... Uzun süredir olmayan bir şey olduğunda "...Görülmemiş devr - i Yusuf'tan beri..." derler. İşte o biçim. 1993 yılından bu yana görülmemiş bir şey oldu. Yılın ilk 5 ayında 156 bin otomobil satıldı.
1993 yılında ilk 5 ayda 169 bin otomobil satılmış, sonraki yıllarda 5 aylık satış rakamları 70 bine, 80 bine düşmüştü. İyi bir yıl olan 1998 yılında bile 5 ayda satılan otomobil sayısı 119 bin idi. Geçen yıl bu sayı 89 bine gerilemişti. Bu yıl 5 ayda 156 bin otomobil satıldı ama... Bu rakam piyasada otomobil olmadığından halkımız daha fazlasını bulamadığından böyle oldu... Halkımız bulabilse daha fazlasını alacak... Halkımız otomobil kuyruğunda bekliyor... Kuyruktakiler ıstırap çekiyor!..
Önce kuyruklardan söz edeyim, sonra kuyruktakileri tanıtayım...
Önceki gün bir okuyucum telefonla aradı "- Sizin çevreniz vardır... Bir Mercedes C - 200 otomobil satın alacağım. Kuyruğa girdim... Taaaa aralık ayında gün verdiler. Tanıdığınız firmalardan birine telefon ediniz de bana bir Mercedes bulunuz" diye "adeta yalvardı..." "Kaça bu C - 200 Mercedes?" diyerek sual eylediğimde "- Katalog fiyatı aksesuvarı ile 115 bin mark ama, bekletmezler ise ben 130 bin mark öderim" dedi. (130 bin mark 39 milyar Törkiş lira ediyor.)
Bu telefon üzerine piyasayı kolaçan ettim. Volkswagen'in tüm modellerinde kuyruk varmış. 10 milyar Törkiş liralık Polo için 2 ay, 15 milyar Törkiş liralık Golf ve Polo için eylül ayına gün veriliyormuş.
Peugeot markalı Fransız otomobillerde kuyrukta bekleyenler en erken eylül ayında otomobillerine kavuşabileceklermiş.
Opel firması mayıs ayında stokları tüketmiş. 15 - 25 milyar Törkiş liralık otomobillerde iki ay kuyrukta bekleniyormuş.
Nissan 10 milyar Törkiş liralık Almera ve 30 milyar Törkiş liralık Terrano modelleri için 2 - 3 ay sonrasına gün veriyormuş.
Honda'nın CR - V modelini 25 milyar Törkiş lira ödeyerek alacak olanlar bir ay kuyrukta bekliyormuş.
Geldik milli "arabamız" Mercedes'e!.. Türk halkı Mercedes'siz ne yapar ki? Mercedes'siz yaşam neye benzer ki? Bütün resmi ve sivil büyük Türk büyükleri Mercedes kullanır. (Rahmetli babaannem hayatta olsa "...Ayranı yok içmeye... Faytonla gider ..çmaya" diyerek bu durumu izah eder idi...) Mercedes'in her biri 45 - 55 milyar Törkiş lira olan CLK, SLK modelleri ile 100 - 150 milyar Törkiş lira olan S serisi otomobillerini almak isteyenler en erken eylülde muratlarına erişebilecek.
Haaaa... Bir de "metres" ve "futbolcu" arabaları var! Range Rover, Mercedes 320, BMWx5 gibi yeni model jeep tipi dev arazi ve çöl araçları. Dört çeker!.. Ama ne çeker? Her biri 230 bin DM'nin, yani 70 milyar Törkiş liranın üzerinde... Bunlar için kuyrukta bekleyenlere acımamak elde değil... Dört ay, beş ay bekliyor zavallılar...
Tüm BMW modellerini ise eylülden önce mümkünatı yok... Bulamazsınız. Bizim Tofaş'ımız, Renault'muz, Hyundai'miz, Toyotasa'mız için bile bir - bir buçuk ay sonraya gün veriyorlar...
Şimdi gelelim kuyrukta bekleyenlerin kimliğine...
Bir ülkede üretim artmıyor ise, o ülke halkı fakirleşiyor demektir. Geçen yıl bu ülke fakirleşti. Bu yıl üretim açığını henüz kapatamadık. 1998 yılı gelir seviyesine çıkamadık. Bu ülkede profesörün en babayiğidinin eline ayda 550 milyon Törkiş lira para geçiyor. Bu ülkede işçinin, memurun aylık geliri ortalama 300 milyon Törkiş lira, emeklinin aylık geliri ortalama 150 milyon Törkiş lira.
Bu ülkede en ucuz yerli otomobil 5 milyar Törkiş lira. Beş ayda 81 bin adet yabancı otomobil satılmış. Bunların fiyatı 10 milyar Törkiş lira ile 70 milyar Törkiş lira arasında... Bu ülkede halkın gelir seviyesi düşerken, lüks otomobil satışları birden patlamış ise, bu ülkenin yapısında çok önemli bir değişiklik oluyor, gelir dağılımı feci şekilde çarpıklaşıyor demektir... Gelir düşerken, birtakım insanların zenginleşmesi, harcamalarının artması ancak büyük çoğunluğun fakirleşmesi ile mümkün olabilir.
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr