Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Biz bu topraklarda Osmanlı'dan bu yana ırk, dil, din farkı olmadan, Türk, Yahudi, Rum, Ermeni, Kürt ayrımı yapmadan yaşadık. Müslümanlar camiye giderken, gayrimüslimler kendi ibadethanelerine gitti.Ama birden ayrımcılık başladı. Sadece Müslümanlar ile gayrimüslimler arasında değil, Müslümanların içinde de ayrımcılık başladı. Ülkede sayıları azalan başka ırk, din ve dillerden olanlara farklı gözlerle bakılmaya başlandı.Derken ayrımcılık, fikir hareketlerine bulaştı. Belli görüş ve inanışı savunanlar, başkalarının da aynı görüş ve inanış içinde olmasını bekler hale geldi.Ayrımcılar, kendi inanış ve görüşlerinde olmayanlara karşı "şiddet" kullanmaya başladı.İşin köküne inersek, hedef "ülke bütünlüğünü korumak". Ama uygulamaya bakarsak, biz bütünlüğü koruyacağız derken ülkenin parçalanmasına yol açacağız. Bu ülkede yaşayanların ortak arayışı nedir? Ülkenin bütünlüğünün korunması. Ülke bütünlüğünün göstergesi toprak bütünlüğüdür ama, insan bütünlüğü olmaz ise, toprak bütünlüğü korunamaz. Eğer kişiler veya ortak görüş sahibi gruplar, kendi inanışlarında ve görüşünde olmayanlara şiddet kullanarak, kendi inanış ve görüşlerini benimsemeye zorlar ise bu ülkede ne huzur kalır, ne birlik ve ne de bütünlük.Ermenilerle ilgili bir toplantı üzerine gazetelerde yayımlanan yazıları beğenmeyen "farklı görüşte olanların şikâyeti üzerine", İsmet Berkan, Murat Belge, Haluk Şahin, Erol Katırcıoğlu ve Hasan Cemal mahkemede yargılanıyor.Mahkeme binasına girerken, mahkeme salonunda ve mahkemeden çıkarken farklı görüşte olanların eleştiri hududunu çok çok aşan eylemlerini TV kameraları ekranlara, fotoğraflar gazete sayfalarına taşıdı.Eğer görüş ayrılıklarını eyleme dönüştürmenin yolunu açarsak, eylemleri hoş görmeye başlarsak, terörü tırmandırırız. Çatışmaya, vuruşmaya dönüştürürüz. Ülkede birlik, bütünlük kalmaz. Bu ortamda da refahı, gelişmeyi unuturuz. Ne yatırım olur, ne istihdam olur, ne üretim artar.Hasan Cemal gazetemizin yazarı. Karımın sınıf arkadaşı. Benim kırk yıllık dostum. O benim kendisinden farklı düşüncelere sahip olmamı bugüne kadar sorun yapmadı. Farklı düşündüğüm, farklı yazdığım için benimle ilişkisini kesmedi. Ayrılık tohumları atmayalım Ben onun fikirlerine, yazılarında savunduğu görüşlere saygı duyuyorum. Yararlanıyorum. Çünkü inanıyorum ki, o bu ülkenin, bu ülkede yaşayanların iyiliğini düşünüyor. Bu ülkenin birliğini ve bütünlüğünü korumaktan başka bekleyişi yok. Çünkü Hasan Cemal ve bizler, bu ülke var olduğu sürece varız... İlle de herkesin aynı şeyleri savunmasını nasıl isteyebiliriz? İnsanlar ortak değerlere saygı göstererek farklı düşünecek ki, gelişme olsun. Geriye gidecek yerde ileri gidebilelim.Hasan Cemal, yazılarıyla toplumun önünü açacak görüşler ortaya koyduğu için ünlendi. Marka oldu. Milliyet gibi bir gazetede köşesi var... Kitaplarında ve de, gazetede yazdıklarıyla aynı görüşte olmayanların eleştiride bulunmaları normaldir.Sadece Hasan Cemal değil, İsmet Berkan, Murat Belge, Haluk Şahin, Erol Katırcıoğlu da birikimleriyle, çalışmalarıyla, yazılarıyla bu ülkede öne çıkan, yazdıkları ilgiyle izlenen aydınlarımız. Bu aydınların olayları kendilerine göre değerlendirmelerinden, farklı pencerelerden, farklı biçimlerde yorumlamalarından doğal bir şey olamaz. Zaten bu farklılıkları nedeniyle öne çıkıyorlar. Farklı görüşleri kabul etmeyenlerin eleştiri hakkıdır. Ama eleştirinin eyleme dönüşmesi, teröre dönüşmesi, şiddet tehdidi, bu ülkede fikir hürriyetini yok eder.Bu yazıyı çok sevdiğim İngilizce bir deyimin Türkçe tercümesiyle bitireyim. "Eğer eleştirilmek istemiyorsanız, hiçbir şey yapmayın, hiçbir şey yazmayın, hiçbir şey konuşmayın. Hiçbir şey olmayın..." guras@milliyet.com.tr Fikirlere saygı gösterelim