Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’nun bazı gazetelerde tam sayfa ilanları yayımlanıyor. İlanın başlığı şöyle: "Esnafımızı canlı canlı mezara gömdürmeyeceğiz..." İlanda, "İki vergi kazığı" diye adlandırılan (1) Hayat Standardı Vergisi’nden ve de (2) Motorlu Taşıtlar Vergisi’nden yakınılıyor.
Vergi Profesörü Şükrü Kızılot, esnafın yakınmasını haklı buluyor. Esnaf kaç para vergi veriyor da yakınıyor diyerek meraklandım. Vergi uzmanı Sezgin Özcan’a sordum. Öğrendim. Öğrendiklerimi aktarayım da sayın okuyucularım da bilgi sahibi olsun.
Esnaf ve serbest meslek erbabı ben geçen yıl zarar ettim dese de devlet iki göstergeye bakarak onlardan asgari vergi alıyor. Bu iki göstergenin biri temel gösterge, öbürü ek gösterge.
Temel gösterge şu: (1) Bilanço usulüne göre defter tutan esnafın geçen yıl en az (yıl boyu toplam) 3.5 milyar lira gelir elde ettiği varsayılıyor. (2) İşletme usulüne göre defter tutanlar için yıllık toplam gelir 2.0 milyar lira. (3) Doktor, avukat, mimar, mühendis, muhasebeci gibi serbest meslek erbabının ise bir yılda en az 3 milyar 200 milyon lira gelir elde ettikleri kabulü ile bu gelirin vergisi talep ediliyor.
Bu rakamlardaki gelirin vergisi ise fon payı eklemeleri ile yılda ortalama 1 milyar 800 milyon lira dolayında bir vergidir.
Büyük şehir hudutlarındaki esnaf ve serbest meslek erbabı bu vergiyi yüzde 25 fazla, "kalkınmada öncelikli yörelerödekiler (KÖY) ise verginin yarısın ödüyor.
Bir de "ek gösterge" var. Bu ek gösterge ise, "Hayat Standardına Göre Vergi" esasına dayanıyor. Bir esnafın, bir serbest meslek erbabının (doktorun, mühendisin, avukatın) Honda otomobili var ise yıllık asgari gelirine (3 milyar 500 milyon lira veya 3 milyar 200 milyon lira olarak kabul edilen gelirine) 450 milyon lira ekleniyor. Mercedes otomobili var ise, 1 milyar 200 milyon lira ekleniyor. (Bu büyüklükte gelirin vergisi yüzde 25 dolayındadır. Demek ki, Honda otomobili olan 110 milyon lira, Mercedes olan 300 milyon lira vergi ödüyor.)
Bizzat kullandığı, birden fazla konutu olanın vergiye tabi gelirine, rayiç konut kirasının dörtte biri ekleniyor. Yurtdışı seyahata çıkan aile fertlerinin her biri için vergi matrahına 900 milyon lira ekleniyor. (Dikkat buyurunuz 900 milyon lira vergi değil... Bunun yaklaşık yüzde 25’i vergidir.)
Sayın okuyucularıma geçen yılın vergi oranlarını kullanarak açıklama yaptım. Bu yıl, enflasyon dikkate alınarak vergiye esas rakamlar yüzde 50 dolayında artırılacak. Bu kanuni zorunluluk. Ama hükümetin artırım oranını yüzde 50 azaltma veya yükseltme gücü var.
Gelelim esnafın Motorlu Taşıt Vergisi yakınmasına... Özel taşıt araçları gibi taksi olarak kullanılan araçlar için de her yıl vergi ödeniyor. Vergi, geçen yıl 1.600 cc. gücündeki (Şahin - Murat benzeri) otomobillerde 64 milyon lira idi. Bu vergi de bu yıl yaklaşık yüzde 50 dolayında artacak. Esnaf bu vergiden yakınıyor.
Taksi işletenler Motorlu Taşıt Aracı Vergisi dışında bir vergi daha ödüyor. "Basit Usul" ile vergilendiriliyor. Basit Usul’de bir taksi işletmecisinin toplam gelirinin 1 milyar 250 milyon lira olduğu kabul ediliyor. Ve de taksi işletmecisi bu gelirin yaklaşık yüzde 20’si dolayında 250 milyon lira Basit Usul ile vergilendiriliyor. Bu vergi de bu yıl yüzde 50 dolayında artacak.
İşte Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’nun "Esnafımızı canlı canlı mezara gömdürmeyeceğiz" ilanlarının ardındaki rakamlar bunlar.