Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Hayata dönüş başladı’ diyen Cem Boyner ne demek istediğini şöyle açıklıyor: "2000 yılı Türkiye için anormal bir yıl idi. İnsanlar çılgınca tüketmeye çalıştı. Nasıl ödeyeceğini düşünmeden döviz ile, Türk lirası ile borçlanan ve de iki yılın, üç yılın ötesindeki gelirine güvenerek açıldıkça açılan halk anormal bir tüketim içine girdi. 2001 yılında ise, tam tersi oldu. Bir yıl önce borçlanarak gereğinden fazla tüketenler ortalıktan kayboldu. Yıl içinde ise kaybedenler, geliri azalanlar piyasadan çekildi. Belli imkanı olanlar, "yarın başımıza bir şeyler gelebilir" endişesi ile paralarının üzerine yattı. Piyasa öldü. Bu nedenle 2001 yılındaki çılgın talebi de 2001 yılındaki çöküntüyü de ölçü kabul edemeyiz.
Ölçü olarak kabul edilecek yıllar 1998 ve 1999 yıllarıdır. Görülen o ki, 2002 yılının ortalarına doğru, talepte normal yılların (1998 ve 1999 yıllarının) talep çizgisini yakalayacağız."

Cem Boyner’in üç farklı gelir kesimine hitap eden, üç farklı pazarlama kanalı var: Beymen Mağazaları, Benetton Mağazaları ve Çarşı Mağazaları. Bunlar dışında çok sayıda mağazadan taksitli alışverişe imkan tanıyan "Advantage Card" ismini taşıyan bir "plastik kart" sistemini çalıştırıyor. Advantage Card, çok sayıda tüketicinin kullandığı bir "kredili ve taksitli alışveriş" sistemi.
Benkar (Tüketici Finansmanı ve Kartı Hizmetleri) adını taşıyan bir kuruluş bu kart sistemini işletiyor. Dolayısıyla günlük olarak bu kartlarla tüketicinin ne kadar alışveriş ettiği, kaç liralık mal satıldığı izlenebiliyor.
Açıklamalara göre, şu günlerdeki alışverişlerde işlem adedi geçen yılki işlem adedinin üzerinde, harcama rakamı ise geçen yılın aynı günlerindekinin iki mislinin biraz üzerinde. Fiyatlar geçen yıla göre iki misli artmadığına göre de demek ki, harcamada reel bir artış var.

Cem Boyner ufak bir hatırlatma yapıyor. Geçen yıl "mart - nisan - mayıs" aylarında şirketler krizin tokadını yiyerek yere serilmeye başlamıştı ama tüketici için durum henüz çok kötü değildi. Tüketici krizi mayıs ayından sonra hissetmeye başladı. Mayıstan sonra iş kayıpları, gelir düşüşleri insanları daha çok etkiledi.
Cem Boyner’e göre piyasadaki hareket büyük ölçüde halkın "kötümserlikten kurtulmaya başlamasının" sonucu. Halk, "Bundan da kötüsü olmaz... Eldekini avuçtakini daha fazla tutmaya gerek yok... İhtiyaçları daha fazla geciktirmeyelim" diyerek para harcamaya başladı.
Dün açıklanan mart ayı enflasyon rakamları, Cem Boyner’in işaret ettiği "hayata dönüş"ü hızlandıracak. Piyasada yüzde 2.5 dolayında bir enflasyon beklerken, tüketici fiyatlarındaki aylık artışın yüzde 1.2’ye, toptan eşya fiyatlarındaki aylık artışın yüzde 1.9’a inmesi, hem üreticinin, hem tüketicinin "güveninin yükselmesine, ileriye dönüş bekleyişlerinde iyileşmeye" yol açacak.
Cem Boyner, önümüzdeki günler bir aksilik çıkmaz ise, bu iş yerine oturacak gibi görünüyor diyor.
Piyasanın açılmaya başlaması ile ilgili bir göstergeye daha işaret ediliyor.

Bu sütunda, değişik yazılarda, üretimdeki duraklamanın göstergesi olarak "üretim girdisi malların ithalatındaki azalmadan" söz ettim. Bu konuda doğruluğunu teyit ettiremediğim bir uyarı geldi. Bana anlatıldığına göre, son haftalarda, sanayi ürünü girdisi mallar ithalatında büyük artış ortaya çıktı. Bana anlatılan şudur:
"Dört beş hafta önceye kadar, ihraç malı taşıyan kamyonların sahipleri, dönüşte boş gelmekten yakınıyordu. Son iki haftadır ithalatçıların kamyon sırası bekledikleri şikayeti duyulur oldu. İhracat artışına dayalı olarak yurtdışına giden kamyon sayısı artmasına rağmen giden kamyonlar artan ithal mallarını taşımaya yetmez oldu. Bu ithalatın çoğu kredili ithalat. Parası henüz Merkez Bankası hesaplarına intikal etmedi. Gümrükler ise ithalat kaydını gecikmeli veriyor. Fiili durumu taşımacılar biliyor."
Bu anlatım doğru ise, gelişmenin bir iyi yanı, bir de kötü yanı var demektir. İyi yanı, üretimde kıpırdamanın başlamakta olmasıdır. Kötü yanı, artan ithalat nedeniyle yakında döviz talebinin artması ve buna bağlı olarak döviz fiyatlarının yükselmesi tehlikesidir.




Benkar yetkilileri Advantage Card ile yapılan alışverişlerde Ocak - Mart 2002 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre, TL bazında yüzde 77 oranında bir artış gerçekleştiğini söyledi. Yetkililer, "Ocak ve şubatta satışlar reel anlamda geçen yılın aynı dönemine göre paralel gitti. Ancak mart satışları geçen yıla göre yüzde 98 arttı. Enflasyondan arındırılmış rakamlarla mart ayındaki reel artış yüzde 14 oldu" diye konuştu.

Bonus’la alışveriş de arttı
Hazırgiyimde Advantage Card ile alışverişlerde şubat ayına göre yüzde 83, geçen yılın mart ayına göre ise yüzde 102’lik artış oldu. Reel artış şubata göre yüzde 6, geçen yılın martına göre yüzde 17 oldu. Otomotiv sektöründe ocak - mart döneminde Advantage Card ile alışverişlerde reel olarak yüzde 21, kozmetik harcamalarındaki yüzde 47, Advantage Card ile yapılan turizm harcamalarında ise TL bazında yüzde 90, reel olarak ise yüzde 11’lik bir artış oldu.
Bu arada Garanti Bankası’nın alışveriş kartı Bonus Card bu yılın ilk üç ayında alışverişlerin 2001’in son çeyreğine göre yüzde 43 oranında arttığı belirtildi. Aynı döneminde Bonus Card adedinde yüzde 23’lük artış söz konusu.

Enflasyon ve faiz oranlarında düşüşe bağlı olarak bankaların indirmeye başladığı faizler, kredi kartı işlem hacminde yılbaşından bu yana 204 trilyon liraya yakın bir artışı beraberinde getirdi. Merkez Bankası verilerine dayanılarak yapılan hesaplamaya göre, 28 Aralık 2001’de 2 katrilyon 446 trilyon lira olan kredi kartı harcamaları 15 Mart 2001 tarihinde 2 katrilyon 649 trilyon liraya yükseldi. 15 Mart’taki bu tutar 21 Aralık 2001’e göre ise 290 trilyonluk artışa denk geliyor.
Kart piyasasında özel bankalar toplam içinde ağırlıklı. Faizlerini yüzde 5’lere kadar çeken ve 2 katrilyon liralık bir hacme ulaşan özel bankalar toplam içinde yüzde 76’lık bir payı elinde bulunduruyor.