Batı ülkelerinde özellikle ABD'de kredili otomobil satışlarının artması "tüketicinin geleceğe olan güveninin artmasının" ve de "ekonominin canlanmaya başlamasının" göstergesidir.
Parası olan otomobili "peşin para" ile alır. Çünkü kredi ile otomobil almanın bir faiz maliyeti vardır. Bu maliyet, alternatif tasarruf araçlarının getirisinin "mutlaka" üzerindedir.
Kredi ile otomobil alanlar, gelecekteki gelirlerine güvenerek "harcamayı öne alanlardır."
İnsanların geleceğe "güvenmeleri" iyi bir şeydir. Bu demektir ki insanlar, (1) İşlerini kaybetmekten korkmamaktadır. İşlerini kaybetseler bile daha iyi işi hemen bulabileceklerine güvenmektedir. (2) Gelirlerinin gelecekte artacağına ve bu gelir artışı ile de borç taksitleri ile faizlerini kolaylıkla ödeyebileceklerine inanmaktadır. (3) Döviz ile borçlananlar devalüasyondan çekinmemekte, Türk lirası ile borçlananlar faizlerin yükselebileceğini düşünmemektedir.
Bu böyle olmalıdır ki, 2003 yılının ilk 9 ayında satılan 202 bin otomobil ve hafif ticari aracın yüzde 67'si (136 bin araç) bankaların verdiği taşıt kredisi ile satılmıştır.
Kredili satış yüzde 133 arttı
İnsanlar 2003 yılında "daha iyimser" olmalı, "geleceğe daha fazla güven duymalı" ki, yılın 9 ayında kredi ile araç alanların sayısı geçen yılda 58 bin iken, bu yıl aynı dönemde kredi ile araç alanların sayısında yüzde 133 artış gerçekleşmiştir.
Bunlar gelişmelerin tüketici yönü ile ilgili gelişmelerdir. Gelişmelerin bir de bankalar yönü vardır.
Ülkemizde 16 banka ve 10 finans kurumu otomobil ve hafif ticari araç alacaklara Türk lirası ve döviz cinsi "tüketici kredisi" vermektedir.
Mevduat bankalarının aralık ayı ortalarına doğru 8 katrilyon liraya ulaşan toplam tüketici kredilerinin nerede ise yarıya yakını otomobil ve hafif ticari araç için kullanılan kredilerden oluşmaktadır. Bankalar ve finans kurumları otomobil kredilerini pek sevmektedir. Bunun nedeni kredi faizinin yüksekliği, vadenin kısalığı ve de, satın alınan araç üzerindeki hak nedeniyle riskin sınırlı olmasıdır.
Bu gelişmelerden en fazla otomobil pazarlayan kuruluşlar memnundur. Çünkü, satıcılar kredi ve faiz riski alıcıya ait olmak üzere satış yapmakta, peşin paraya kavuşmaktadır. Ancak bilindiği gibi satılan otomobil ve hafif ticari araçların çok büyük kısmı "ithal oto"dur. Bu tabloda bankaların tüketici kredilerinin dolaylı olarak otomobil ve hafif ticari araç ithalatını "teşvik ve finanse ettiği" de söylenebilir.
2003 | 2002 | |
Toplam araç satışı | 202.798 | 96.849 |
Kredili satılan | 136.104 | 58.351 |
Kullanılan kredi (tril. TL) | 2.607 | 828 |
Kredili satış oranı (%) | 67 | 60 |