Enflasyonu doğru dürüst düşüremeyince, şimdi hesap oyunu ile enflasyonu düşük gösterme arayışları başladı.
“Madem ki, gıda fiyatları çok artıyor, madem ki, gıda harcamalarının toplam tüketim harcamalarındaki payının büyüklüğü nedeniyle enflasyon artışı devam ediyor... Buna bir çare bulalımÖ Ne yapalım? Toplam tüketim harcamalarında gıdaya giden harcamanın ağırlığını düşürelim... Bizde toplam tüketim harcamalarında gıda ve alkolsüz içkilere yapılan harcamaların payı yüzde 24.45 oranında. Halbuki ABD’de yüzde 8.51, Almanya’da yüzde 10.27 oranında. Biz de enflasyon hesabında gıdanın payını “Dünya Ölçülerinde” indiririz... Enflasyon düşmüş olur(!)...”
Anadolu’da “Bir deli kuyuya bir taş atar, bin akıllı çıkaramaz“ derler ya... İşte o biçim...
Gerçek nedir ?
1) TÜİK’in enflasyon hesabında kullandığı yüzde 24.45 gıda ve alkolsüz içecek harcaması payı, Türkiye genelinde belirlenen bir paydır. Alt gelir gruplarında toplam tüketim harcamasının daha büyük bölümü gıda harcamasına gider.
2) İnsanın yaşamını sürdürmesi için yapmak zorunda olduğu harcamanın başında gıda harcaması gelir. Aç insan yaşamını sürdüremez. İnsanın hayatta kalabilmesi için belli ölçüde yeme içme mecburiyeti ve de bunun için yapması gereken belli bir harcama vardır.
3) Önemli olan bir insanın yaşamını sürdürmesi için yapması gereken asgari harcamanın rakamıdır.
4) Kişinin gelirinin büyüklüğü ile tüketim harcamalarının büyüklüğü farklı şeylerdir. Ama kişinin geliri ve tüketim harcaması arttıkça, gıda için yapılan harcamanın payı (oranı) da azalır.
5) Önemli olan oran değildir. Kişilerin gıda için harcamak zorunda oldukları paranın miktarıdır.
6) Farklı ülkelerin kişi başı yıllık gıda harcamaları ile ilgili göstergelerde, Türklerin kişi başı yıllık gıda harcaması 1680 dolar olarak görülmektedir. Bu rakam, Batı’daki ülkelerin, Yunanistan’ın, İspanya’nın yıllık kişi başı gıda harcamalarının çok altındadır.
7) Enflasyonu perdelemek için gıda ve alkolsüz içecek harcamalarının toplam tüketim harcamalarındaki payının yüzde 24.45’in altına çekilmesi halinde, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarının kişi başına dolar olarak değeri gerçek dışı rakamlara inecek,küçülecektir.
Gıdaya para yok
8) Gıda ve alkolsüz içeceğin tüketim harcamalarındaki yüzde 24.45 ağırlığına göre, kişi başı milli gelirdeki payı 2722 dolardır. ABD’de tüketimde gıda ve alkolsüz içkinin payı yüzde 8.51 dir ama, kişi başı gelir 52800 dolar olduğundan gıda ve alkolsüz içecek harcamasının kişi başına milli gelire göre büyüklüğü 4493 dolar olmaktadır. Benzer hesaba göre bu rakam Yunanistan’da 4568, İspanya’da 5523 dolardır.
9) Denilebilir ki, Türkiye’de satın alma gücü yüksek. Satın alma gücü paritesine göre hesaplanan kişi başı milli gelirde gıda ve alkolsüz içki harcamalarının büyüklüğü 3753 dolar oluyor. Yunanistan’ınki 5018, İspanya’nınki 5656 dolara yükseliyor.
10) Açık anlatım ile, biz gıda ve alkolsüz içeceklere kişi başına başka ülkelerden daha az para harcayabiliyoruz. Ama bizim gelirimiz, tüketim harcamalarımız küçük olduğundan bu az harcamanın toplam tüketim harcaması içindeki payı yüksek görülüyor.
Hesap oyunlarıyla enflasyonu perdelemeye kafa yoracağımıza, önce enflasyonu aşağıya çekmeye ve daha sonra da kişi başına geliri artırmaya, gelir dağılımını düzeltmeye çalışalım.