Hiçbir uçak havada kalmaz. Ya iner, ya düşer.Cumhurbaşkanlığı seçimini içinden çıkılamayacakmış bir sorun haline getirenler utansın... Türkiye'nin diğer sorunları arasında en kolay çözülecek olanı budur. Ankara'dakiler Anadolu'da halkın "- Eyvah... Cumhurbaşkansız kaldık... Şimdi biz ne yapacağız?" diye dövündüklerini mi sanıyor. Ankara'nın derdi kendi derdi. Herkes kendi yandaşını cumhurbaşkanı görmek istiyor. Nasıl hiçbir uçak havada kalmaz, ya iner ya düşer ise, hiç merak buyurmayınız. Er veya geç, şu veya bu şekilde Türkiye'nin bir cumhurbaşkanı olacaktır. (Sait Köse, Erzurum)
Yumurta kapıya gelmeden biz bir şey yapamıyoruz.Cumhurbaşkanının görev süresinin ne zaman sona ereceği, bundan 7 yıl önce Sayın Demirel seçildiğinde belli idi... Yedi yıl bu konu gündeme gelmedi. Vakta ki, Sayın Demirel'in süresi doldu, Ankara'da "kriz" başladı. Sorun Ankara'nın "yumurta kapıya gelmeden" hiçbir şey yapamaması, "günü gününe yaşamasıdır."
Dikkat ediniz hükümet bütçeyi son gününde TBMM'ye verir. Bütçe çıkması gereken günün gece yarısı zar zor oylanır. Dikkat ediniz Bankacılık Üst Kurulu Kanunu'nda yazılı sürenin son günü açıklandı.
Beğenmeğimiz Rusya, çürük denilen MIR uzay aracına on yıl önce hazırlanan programı aksatmadan saati saatine, saniyesi saniyesine adam gönderiyor. Adam saniyesi saniyesine uzaydaki aracın kapısını açıp içine giriyor. Biz programdan ve zamandan kopuk yaşıyor, sadece yaşadığımız günü kurtarıyoruz. (Nihal Gürata, İzmir)
Zirve mi, zırva mı?Koalisyon hükümeti sadece bizde yok başka ülkelerde de var. Koalisyon hükümetini kuranlar birlikte çalışmaya soyunanlardır. Türkiye'de bu ne biçim koalisyondur ki, koalisyona katılan partilerin başkanları sadece sorun çıktıkça bir araya geliyor. Ve de her bir araya geliş "tarihi zirve" oluyor. Bu zırvalıktan ne zaman kurtulacağız? Koalisyona katılan partilerin başkanlarının başka ne işleri var ki? Sabahtan akşama bir arada olmaları, ülkenin tüm sorunlarını çözmek için işbirliğini sürdürmeleri gerekmez mi? (Muammer Şahin, Malatya)
Biz bu dünyaya neye geldik?Kalkınalım diyoruz kalkınamıyoruz. Güneydoğu'daki terör sorununu ortadan kaldıramıyoruz. Komşularımızla dost olamıyoruz. Enflasyonu önleyemiyoruz. Hastaneleri, okulları, karakolları, mahkemeleri düzeltemiyoruz. Sokak lambalarını yakamıyoruz. Çocuklarımıza iş bulamıyoruz. Avrupa Birliği'ne giremiyoruz. Hadi... Hadi anladık... Bunlar çok zor... Beceremiyoruz... Ama bir cumhurbaşkanı seçmek de mi bu kadar zor?..
Türkiye'de 65 milyon insan var. Bu 65 milyon insan arasından cumhurbaşkanlığı yapabilecek bir tek kişi de mi yok?.. Bir tek kişi de mi yok ki, Ankara'dakiler aday bulamıyor?
Türkiye'nin 65 milyon insanından birini Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtamayan Ankara'daki politikacılar, beceriden ve de basiretten yoksun politikacılar, enflasyonu nasıl indirir? Ekonomiyi nasıl canlandırır? İç huzuru nasıl sağlar?.. Biz bu dünyaya niye geldik? (Nuray Akın, İstanbul)
Sayın okuyucularım, gazetedeki internet adresime okuyucularımdan gelen mesajların bazılarını özetleyerek sütunuma aldım. Bunlar halkımızın görüşüdür. Arz ederim.
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr