Hormonlama, doğal tarım ürünlerinin yapısına "müdahale"nin sadece bir yolu.Hormonlama deyimi bizde, tarım kimyasalları kullanımı, tarım ilacı kullanımı, kimyasal gübre kullanımı konularını ve daha da ötesi "genetiği değiştirilmiş organizmaları" da kapsıyor.Önce genetiği değiştirilmiş organizmalardan (GDO) başlayalım. Şimdilerde laboratuvarlarda tohumların hücre yapısını (gen yapısını) değiştiriyorlar. Hücre yapısı (genetiği) değiştirilen tohumlardan çıkan ürünler, doğal tohumdan çıkan üründen farklı bir yapıda oluyor. Hücre yapısı değiştirilen tohumlarla birim topraktan çok daha fazla ürün alınabiliyor. Bugün tartışılan, bu hücre yapısı değiştirilmiş tohumlardan üretilen tarım ürünlerinin insan vücudunda yapacağı olumsuz etkiler. Bunlar midede hazmolurken acaba insanın hücre yapısını da değiştirir mi? İşte tartışılan bu... Bizim ülkemizde GDO tohum veya bu tohumdan üretilen tarım ürünü ithal edilmediği söyleniyor ama, neyin ne olduğunu bilen yok.Bizde hormon tartışmasının gerisinde "tarım kimyasallarının" kullanımı var.Bizde tarım kimyasallarına "bitki gelişimini düzenleyici" ilaçlar adı veriliyor.Halkımızın "hormon" diye adlandırdığı bu "bitki gelişimini düzenleyici" ilaçlar, (1) Tohumları çimlendirmede, (2) Çelikleri çoğaltmada, (3) Soğuğa dayanıklılığı artırmada, (4) Çiçeklenmeyi erkene almada veya geciktirmede, (5) Meyve tutumunu ve iriliğini artırmada, (6) Olgunluğu erkenleştirme veya geciktirmede, (7) Muhafaza süresini uzatmada, (8) Rengi iyileştirmede, (9) Bitki hastalıklarına karşı dayanıklılığı artırmada ve de (10) Yabancı ot kontrolünde kullanılıyor. Doğal tarım ürünlerinin meyvelerin, sebzelerin, hububatın yapısını değiştirmeye dönük çabaların hepsine biz genelde "hormonlama" diyoruz. Bu kimyasallar sadece bizde değil, her ülkede kullanılıyor. Bunların kullanımına devlet izin veriyor. Ama kullanımın bir sınırı var. Bu sınır geçilmezse kimyasallar sağlığa zarar vermiyor.Antalyada Grow Fide Üretim Tesislerinin sahibi Dr. Hasan Ünal, çilek, biber, hıyar, lahana, fasulye ve karnabaharda bitki düzenleyici kimyasal kullanılmadığını anlattı.Bana verilen bilgiye göre, domates, patlıcan, kabak, enginar, ıspanak ve kerevizde büyüme düzenleyici tarım kimyasallarından 4 - CPA veya BNOA yalnız başına veya Gibberellic asitle birlikte kullanılıyor.4 - CPA (Paraklorotenil asetik asit) ile BNOA (Beta nattok siasetik asit) seralarda üretilen domates ve patlıcanlarda meyve oluşumunu sağlıyor. Serada rüzgar olmadığı için aynı çiçek içindeki erkek tohumlar, dişi tohumun koynuna girerek döllenmeyi gerçekleştiremiyor. Pülvarizatör ile püskürtülen kimyasallar, kesin döllenmeye imkan veriyor. Ama son zamanlarda bazı üreticiler seranın içine "Bambus" arısı salıyor. Arılar bu döllenmeye yardımcı oluyor. Kimyasala gerek kalmıyor.Giberrellic asit ise, bitkinin gövdesini ve dallarını kalınlaştırıyor. Meyvenin büyük olmasına yardım ediyor.Başka ülkelerde de kullanılan, bizde kullanım şartlarını devletin belirlediği bu "bitki gelişimini düzenleyici" ilaçların kullanımıyla ilgili ciddi bir denetim olmadığı için tüketici kuşku içinde kalıyor. Bu konularda halk bilgilendirilmediği için kafası karışıyor. guras@milliyet.com.tr Hormon sınırlı kullanılıyor