Almadan vermek Tanrı'ya mahsustur. Hükümet faizdeki, personel maaşlarındaki artışı karşılamak için bunları yapmaya mecbur. Eğer ardından fındık ve diğer tarım ürünlerinin faturasını da üstlenirse, zam boyutu artar.Hükümet 2006 yılı bütçesini yaparken, enflasyonun yüzde 5'ler dolayında kalacağını, doların 1.3 YTL'ye satılacağını, iç borca yüzde 14 faiz ödeyeceğini, memur ücretlerini artırmayacağını, sosyal güvenlik kuruluşlarına aktardığı paranın azalacağını, fındık gibi tarım ürünleri için cebinden para çıkmayacağını tahmin ediyordu.Dolar 1.5 YTL'ye satılır olunca, enflasyon tahmini yüzde 10'lara tırmanınca, yıl sonunda yüzde 14'lere gerileyen iç borçlanma faizi temmuz ayında yüzde 22'lere çıkınca hükümetin gider tahminleri altüst oldu... Şimdilerde kamu personeli maaş ve ücret zammı, fındıkçılar ise destek bekliyor. Köprü ve otoyol geçiş ücretlerine zam, önümüzdeki günlerde gelecek diğer zamların ve KDV ile ÖTV zamlarının habercisidir. Hükümetin kısa sürede para alabileceği iki kaynak var. Ya kamunun sattığı mal ve hizmetlerin fiyatına zam yapacak, ya da KDV ile ÖTV'yi artıracak.Eskiden kamunun sattığı mal ve hizmetler pek çoktu. Özelleştirmeyle bunlar azaldı. Şimdilerde hükümet elektrik fiyatını, doğalgaz-tüpgaz fiyatını, akaryakıt fiyatını artırabilir. Bu kaynaklardan para toplayabilir.Hükümet zamma köprüden ve otoyoldan başladı. Köprü ve otoyol zammı bu hizmetlerden yararlananları çok üzer. Çok yankı yapar. Ama hükümete dişe dokunur gelir sağlamaz.2005 yılında köprü ve paralı otoyollardan 257 milyon araç geçti. Bunlar 356 milyon YTL geçiş ücreti ödedi. 2004 yılında geçiş ücreti geliri 305 milyon YTL idi.Kaba hesapla köprü ve otoyol ücretine yüzde 50 zam, yılda 175 milyon YTL gelir sağlar ama köprülerden ve otoyollardan geçenleri, özellikle İstanbul'da yaşayanları pek üzer.Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden 2005 yılında çift yönlü 136 milyon geçiş oldu. Köprülerin geliri 2004 yılında 134 milyon YTL, 2005 yılında 166 milyon YTL olarak gerçekleşti. Zamdan kaçınılmaz İstanbul'daki çarpık şehirleşme sonucu, Kadıköy yakası "yatakhane", Avrupa yakası "işyeri" olarak gelişti. Her sabah insanlar köprüden geçerek işyerine gidiyor. Akşamları yatmak için Kadıköy'e dönüyor. Toplu taşımacılık gelişmediği için her araçta bir kişi, iki kişi köprüden geçiş yapıyor. Bundan sonra her geçişte otomobiller için 4 YTL, otobüsler için 30 YTL ödenecek.Benzin fiyatındaki artışa ek olarak geçiş ücretindeki artış, her gün köprüyü kullanmak zorunda olanların zorunlu harcama bütçelerini zorlayacak.Gerçekçi ve de hazır olalım... Elektriğe, doğalgaza, tüpgaza, benzine zam yolda... Ardından KDV ve ÖTV artışları gelecek... Buna karşılık çalışanların ve halkın gelirlerinde benzer ölçüde artış gerçekleşmesi imkânsız. Böyle bir şey olursa enflasyon şahlanır.Hani son zamanlarda IMF'nin sözünü ettiği "sıkı maliye politikası" diye bir şey var ya. İşte sıkı maliye politikası budur. Alacaksınız ama, vermeyeceksiniz. İnsanlarda tüketime harcamak için para kalmayacak. guras@milliyet.com.tr Halktan alıp, başkasına verecek