Mehmet Ali Bayar (her kime veriyor ise) talimatını veriyor: "- İndirip şu vergileri... Kaldırın şu vergileri!" Sonra da ekliyor: "- Ben iktisatçıyım. Bana böyle öğrettiler..."
Bayar "işadamlarının vergi ödedikleri için devletle kavgalı olduğunu, devletle barışmaları için işadamlarından Kurumlar ve Gelir vergilerinin alınmaması gerektiğini, vergi stopajının (kaynakta vergi kesilmesinin) üretimi ve istihdamı frenlediğini" söylüyor. Bayar’ı başkan seçmek ile görevli olarak salona getirilen makul çoğunluk (başka anlatımla "saf ve bakir halk temsilcileri") "ruhsuz ve heyecansız"... Bereket "deneyimli - profesyonel" politikacıların isabetli öngörüsü ile salonun bir köşesine yerleştirilen "profesyonel davulcular, profesyonel slogancılar ve de profesyonel alkışçılar" (yerli - yersiz) şeflerinin bir işareti ile salonu gümbür gümbür gümbürdetiyor. Bu gümbürtüler karşısında "makul çoğunluk" büsbütün şaşkına dönüyor.
Bayar, Demokrat Türkiye Partisi’nin kurucu Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un saygı değer eşleri "Dilek Ablası"na ve partinin önceki başkanı "Ege’nin zeybeği, Ege’nin kartalı İsmet Amca"sına hürmetlerini arz ettikten sonra "- Şu delegasyondaki insanlara bakınız" diyor. "Demokrat Türkiye’yi, demokrasiyi yaşatacak sizlersiniz... Sayenizde demokrasi onur duyuyor."
"Baba"ların emir ve kumanda zinciri içinde, görevinden istifa ederek Türkiye’ye kesin dönüş yapan ve Demokrat Türkiye Partisi başkanlığına "atanan" Bayar’a salondaki makul çoğunluk emir ve kumanda zinciri dışına çıkmadan oy veriyor. Onu parti başkanlığına getiriyor. Böylece Türk demokrasisi genç bir parti başkanına sahip oluyor. Ve de bu parti başkanı böylece demokrasi mücadelesine başlıyor! Ne diyebiliriz ki... Vatana, millete hayırlı olsun!
Sayın okuyucularım, sayın halkım... Biz nelerden yakınıyoruz? (1) Su başlarını devler (Baba’lar ve Dinozor’lar) tutmuş. Politikada gençlere fırsat tanınmıyor. (2) Siyasi partiler "şirket gibi" tepeden yönetiliyor. Başa geçen partiyi parmağında oynatıyor. Parti içi demokrasi yok.
Biz ne istiyoruz? (1) Partilerde tepeden yönetim sona ersin. Halk partiyi yönetecekleri kendi oyları ile tabandan belirlesin istiyoruz. (2) Gençler politikaya girsin. Kendini gösteren becerisi olan, liderlik yeteneği olan yükselsin istiyoruz. (3) Demokrasinin temeli olan partilere üyeler sahip çıksın, partiler demokratik yapıya kavuşsun ki, ülke demokratik sistem içinde yönetilsin istiyoruz.
Şimdi lütfen elinizi vicdanınıza koyarak söyleyiniz: "Adı Demokrat Türkiye Partisi olan ve sağı şemsiyesi altında birleştirmesi beklenen bir partiye, Baba’nın emir ve kumanda zinciri içinde başkan atanması normal midir?
"- Efendim bırakınız, uğraşmayınız... Bu genç insana fırsat tanıyınız. ...Önünü kesmeyiniz..." denilebilir ama... Daha doğarken sakat doğan bir bebek nasıl "pehlivan" olur? Acaba "su başlarını tutan yaşlı devlerin, kendi şirketleri gibi gördükleri partilerine, genel müdür atar gibi başkan atayarak güçlerini sürdürmeleri normal midir?
Sayın okuyucularım Bayar, dün çok büyük bir fırsatı kaçırdı. Parti başkanlığına atanmasındaki çarpıklığa rağmen, mevcut siyasi yapının yozlaşmasından yakınanların içinde bir ümit ışığı vardı. "Geliş şekli çarpık olsa da kendini başkanlığa atayan güçlerin üzerinde bir güç sergileyebilirdi. Ülkenin temel sorunları konusundaki farklı politikalarını ortaya koyabilirdi. Birlikte çalışacağı ekibin yeteneklerini, hazırlıklarını anlatabilirdi." Bunları yapmadı. Yapamadı.
Sayın okuyucularım, Bayar’ın kaybedecek bir şeyi yok... Saygın bir aileden, güçlü bir çevreden geliyor. Bir süre parti başkanlığı yapar. Hatta TBMM’ye girer... Kaybedecek olan biziz... Onun "makul çoğunluk" dediği "saf ve bakir Türk halkı" kaybedecek...
Baba’ların, Dinozor’ların çarpık yapılanma içinde kendi kontrolleri altında olacağını inandıkları gençleri politika sahnesine sürmeleri ve de bu gençlerin başarısız olması halkın ümidini yok ediyor. Halkı politikadan soğutuyor. Baba’ların ve Dinozor’ların "politika sahnesinde hakimiyetlerini sürdürmelerini sağlıyor. Ülke de ekonomik, sosyal ve siyasi çıkmazdan kurtulamıyor. Bu oyunun adına da "demokrasi" deniliyor.