Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Ünsal Tülbentçi'nin yönetimindeki BAB Turizm İşletmesi'nin Bodrum'da 4 oteli ve tatil köyü var. Bunların biri şehrin içinde, Meteoroloji Üstü'nde. Bodrum Kalesi'ne tepeden bakan yüz odalı "Çomça - Manzara Oteli." Bu otelde genelde Belçikalı ve Fransız turistler ağırlanıyor. Otel Müdürü Fazıl Alaybaşı, şimdilerde yüzde 70 doluluk oranıyla çalıştıklarını, servis kalitesini korumak ve zarar etmemek için yabancı fiyatı düşürmemeye ve "her şey dahil" uygulamasına geçmemeye kararlı olduklarını söylüyor. Fazıl Alaybaşı diyor ki: "- Fiyatı bir defa düşürür ve bir defa 'her şey dahil' uygulaması başlatır isek, bir daha geri dönemeyiz... Biz fiyatı sabit tutarak kalite ve servis ile zengin yabancı turisti çekmeye çalışıyoruz..."
Anlatıldığına göre, yabancı turist sayısındaki düşme karşısında paniğe kapılan bazı otelciler Bodrum'da "her şey dahil" kişi başına 19 euroya oda satmaya başlamış.

Borç alıp giden var
Kişi başı "her şey dahil" 19 euroluk fiyat yabancının en fakirinin Bodrum'a gelmesine yol açmış. Bu turlarla gelenlerin otelden dışarı adım atmadıklarını, yiyip içip, geri döndükleri anlatılıyor. Dört yıldızlı bir otelin yöneticisi "O kadar düşük gelir grubundan yabancılar gelmeye başladı ki, bırakınız üç kuruş para harcamayı, bazıları ülkelerine dönerken, otel çalışanlarından 5 milyon Türk lirası, 10 milyon Türk lirası para istiyor. Açık anlatımıyla yedirip içirdiğimiz yetmiyor. Ceplerine bir de para koyarak geri gönderiyoruz" diyor.
"Her şey dahil" uygulaması sadece Bodrum'da değil, her tatil yöresinde, özellikle Antalya'da sorun olmaya başladı. Beş yıldızlı oteller, tatil köyleri yatak doldurmak telaşında "her şey dahil" uygulamasına geçti.
"Her şey dahil" uygulaması, alt gelir grubu yabancı turiste hitap ediyor. Orta ve üst gelir grubu, bir haftalık, iki haftalık tatilde "ayrıcalık" arıyor. Servise, kaliteye, huzura, önem veriyor.
"Her şey dahil" uygulaması büyük harcamalarla yapılan Avrupa'nın en kaliteli turistik tesislerinin "yazlık tatil kamplarına dönüşmesine" neden oluyor. Tüm müşterilere aynı hizmeti en ucuz fiyat ile verme zorunluğu, oda kalitesini, yemek kalitesini, servis kalitesini aşağıya çekiyor. Tesisler yıpranıyor...
Bir yılı böyle kurtaracağını uman işletmeci bir sonraki yıl aynı fiyatı devam ettirmek ve hatta aşağıya çekmek zorunda kalıyor.
Türk turizm işletmecileri bu çarka kollarını kaptırdı. Kollarını kısa sürede kurtaramazlar ise, çarkın arasında ezilip gideceklerini görüyorlar ama kollarını nasıl kurtaracaklarını da bilemiyorlar.