Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İngilterede ve Gallerde tilki avını yasaklayan yasa tasarısı Avam Kamarasında 155e karşı 339 oyla kabul edilmişti. Yasağın 2006 yılından itibaren başlayabilmesi için önümüzdeki aylarda Lordlar Kamarasında da oylanması gerekiyor.Tilki avının İngilterede kırsal yaşamın vazgeçilmez bir parçası olduğunu ve yasağın ülke ekonomisine(!) zarar vereceğini savunanlar, geçen hafta Avam Kamarası önünde gösteri yaptı. Avam Kamarasını bastı. İnanılmaz gösteriye katılanların sayıları "az - buz" değil, 20 bin kişiymiş...İngilizlerin "tilki avı", bizim bildiğimiz tilki avından farklı. Bizde tilki tüfekle vurulur. İngilizler ellerine tüfek almıyor, tilkileri köpeklere parçalatıyor. Tilki avı İngilizler için hem ekonomik hem sosyal bir olay. Tilki avına zenginler (mavi kanlılar) meraklı. Ava onlar çıkıyor. Çok kimse bu işten para kazanıyor. Elbisecisi, çizmecisi, atçısı, yemcisi, köylüsü, bakıcısıyla İngiltere için önemli bir sektör.İngilterede yaklaşık 200 dolayında tilki avı kulübü var. Bu kulüplere her ay yaklaşık 50 bin (kadın - erkek) İngiliz üyelik parası ödüyor. Her kulübün teşkilatı, avcı başı, köpek ağası, sekreteri var. Her kulüp yüzlerle av köpeği yetiştiriyor, besliyor. Her kulüp avcıların atlarının geçtiği arazilerin, av yapılan ormanların sahiplerine devamlı para ödüyor.Tilki avını üç yüz yıl önce Kraliyet ailesi başlatmış. Şimdilerde hem Kraliyet ailesi hem de asil ve zengin kesim sürdürüyor.Tilki avına katılmak için önce bir atınız, sonra özel kıyafetiniz olacak. Şayaktan yapılma siyah ceket, yün pantolon. Özel çizme. Sert binici kasketi... Atınızı av bölgesine taşıyacak özel aracınız, yardımcılarınız olacak...Tilki avına çıkanlar, atlarının kuyruklarını ve de yelelerini örerek, atkılarını süsleyerek, şık şık giyinerek, kulübün şatosunun bahçesinde sabahın erken saatinde buluşuyor. Şeriler içilerek ısınılıyor. Sonra, kırmızı ceketli avcı başı öne düşüyor. Onun ardından borazancı başı, onun ardında sekreter, onun ardında köpek ağası var. Onları 100 - 150 kadın erkek kulüp üyesi atlarının üzerinde takip ediyor. Tekrarda yarar var. Hiçbirinin elinde tüfek yok... Dağ, tepe aşılıyor, çalılıkların, duvarların üzerinden atlanıyor. At üzerinde sohbetler, laf atmalar, dedikodular, flörtlerle zaman geçiyor.Üşüyenler arka ceplerinden çıkardıkları yassı içki şişelerinden konyak, viski içiyor.Öndeki av köpekleri devamlı yeri kokluyor. Tilki kokusu aldıklarında borazancı başı borusunu öttürüyor. Önde köpekler ardında bizimkiler koş baba koşalım... Ta ki, köpekler tilkileri bulup parçalayıncaya kadar. Köpekler tilkileri parçalayınca avcı başı parçalanan tilkilerin kuyruğunu, kafasını ayaklarını kesip alıyor. Böylece av sona eriyor. Hep birlikte kulübün şatosuna dönülüyor. Başarı içki içilerek kutlanıyor. Herkes atını gene özel araca yüklüyor. Mutlu bir şekilde evine gidiyor.Her yıl 13 bin tilki ile 6 bin tilki yavrusunun tilki avında köpeklerce parçalandığı tahmin ediliyor. İşte İngilizlerin "yasaklanmaması için Avam Kamarası"nı bastıkları tilki avı, böyle bir av. guras@milliyet.com.tr Nasıl ki bizim yasa yapıcılarımızın derdi "zina", İngilizlerin yasa yapıcılarının derdi de "tilki avı".