Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Türkiye’de herkes çok vergi verdiğinden yakınır. Ama kimin vergi verdiği, kimin vermediği, vergi verenlerin ne kadar verdiği, bilinmez. Acaba Türkiye’de vergiyi kimler veriyor? Ne kadar veriyor?
Bu soruları cevaplamak için, önce toplam vergi gelirlerinin yapısına bakmak gerek. Türkiye’de vergi verenlerin bir kısmı beyanname ile (gönüllü olarak) vergi verirler. Beyannameye, gelirlerini, kazançlarını yazarlar. Onun karşılığı olan vergiyi de öderler. Bu tür vergilere, doğrudan vergi denir. Adil olan vergi, doğrudan toplanan vergidir. Çünkü bu tür vergide herkes gelirine, kazancına göre vergi ödemiş olur.
Ancak, doğrudan vergilerin bir bölümü de stopaj yoluyla, (yani kaynakta kesinti yapılarak) ödenir. Örneğin, işveren memur ve işçinin maaş ve ücretini öderken, onun adına vergi kesintisini yapar, Maliye’ye yatırır. Örneğin, mevduat sahipleri bankadan faiz alırken, banka faizin vergisini keser, onların adına Maliye’ye yatırır.

Vergi gelirinin yüzde 50’si dolaylı
Bir de, dolaylı vergiler vardır. Bunlar mal ve hizmet bedelinin içinde, o mal ve hizmeti kullanandan alınır. Örneğin, (dolmuşa binen, dolmuş ücreti içinde o dolmuşun kullandığı benzinin, akaryakıt vergisinin bir bölümünü) öder. Örneğin, (maydanoz alan, maydanoz fiyatı içinde, maydanozun KDV’sini) öder. Dolaylı vergiler, gelirle, servetle, kazançla ilişkili değildir. En fakir tüketici de, en zengin tüketici de aynı vergiyi öder. Bu nedenle adil bir vergi sayılmaz.
Esas olan, gelirden, kazançtan ve servetten alınan vergilerin, toplam vergi gelirleri içinde ağırlık taşımasıdır. Türkiye’de vergi gelirlerinin dağılımına baktığımızda, gelirden ve servetten alınan vergilerin payının giderek azaldığı, vergi gelirlerinin daha büyük kısmının, mal ve hizmetten alındığı dikkati çekmektedir.
2003 yılında toplam vergi gelirinin, yüzde 50’den fazlası dolaylı vergi olacaktır. Açık anlatımıyla, halkımız KDV ve ATV olarak vergi gelirlerinin yarısını ödeyecektir.

2002 yılında, aylık kira geliri 2.1 milyar lirayı, yıllık kira tutarı 25 milyar lirayı aşmayan mülk sahipleri vergi ödemeyecek. Aylık kira geliri 2 milyar 500 milyon lira olan gayrimenkul sahipleri 286 milyon vergi ve fon ödemesi yapacak.
Banka mevduat faizi, beyana tabii değil.

Faizin vergisi
Bankalar mevduat faizini öderken, faizin yüzde 17.6’sı oranında vergi ve fon kesintisi yapıyor. Fakat vergi kanunlarında değişiklik olmazsa 1 Ocak 2003’ten itibaren belli miktarın üzerindeki faizler beyana tabi olacak.
Döviz mevduat ve repo hesaplarında da, vergi kesintisini banka yapıyor. Şimdilerde, çok moda olan A ve B tipi fonlarda bu yıl için vergi yok.
Hazine bonosu ve devlet tahvillerinde, belli sınırı aşan kazanç vergilendiriliyor.

Prof. Dr. Şükrü Kızılot’un TİSK dergisinde yayımlanan ilginç bir araştırması var. Memurlar gelirlerine göre düşük vergi ödüyor. Örneğin, 2 milyar 242 milyon brüt geliri olan vali, bu rakamının yüzde 2.5’u oranında 61 milyon lira vergi ödüyor. Kızılot bunun nedenini şöyle anlatıyor: "Devlet memurlarına yaptığı ödemeleri, makam tazminatı, özel hizmet tazminatı, yıpranma tazminatı, dil tazminatı, temsil, görev tazminatı, aile yardımı gibi kırkı aşan farklı adlar altında yapıyor. Öyle olunca da, toplam bordro rakamının yaklaşık yüzde 80’i Gelir Vergisi’ne tabi olmuyor."
İşçilerin durumu farklı. Asgari ücretli bir işçi, aylık brüt geliri üzerinden yüzde 11 oranında Gelir Vergisi ödüyor. İşçinin ücreti yükseldikçe, ödediği vergi de yüzde 40’a kadar tırmanıyor.


Kaynak: Prof. Dr. Şükrü Kızılot'un özel çalışması.



Gelir ve Kurumlar Vergisi’nde vergi miktarı, gelirin artışına göre değişiyor. Ücret dışındaki gelirlerden, yüzde 20 - 45 arasında vergi alınıyor. Yüzde 45 vergi, 95 milyar lirayı aşan gelir sahipleri için söz konusu.
Kurumlar ise yüzde 30 oranında Kurumlar Vergisi ödüyor. Hem Gelir Vergisi’nin, hem Kurumlar Vergisi’nin değişik muafiyetleri, indirimleri var. Bu nedenle vergi oranları ne kadar yüksek olursa olsun, tahakkuk ve tahsilat düşük rakamlarda kalıyor.
2002 Ocak - Ağustos döneminde basit usulde Gelir Vergisi’ne tabi mükellef sayısı 739 bindi. Her ay kişi başına 6 milyon lira (yazı ile altı milyon lira) vergi ödediler. Bunların ödedikleri toplam verginin, tüm vergilere oranı sadece binde bir.
Ocak-ağustosta 1.9 milyon kişi beyanname vererek Gelir Vergisi ödedi. Bunların kişi başına aylık vergi ödemesi 38 milyon. (800 milyon brüt ücretli işçi ayda 114 milyon vergi ödüyor.)
Kurumlar Vergisi mükellefi, anonim şirket sayısı 560 bin. Ocak-ağustosta şirketlerin her biri aylık ortalama 158 milyon vergi ödedi. Bütün anonim şirketlerin ocak-ağustos döneminde ödediği vergi ülkenin toplam vergi rakamının yüzde 2’sinden az.
Görülüyor ki, beyannameli mükellef sayısı çok az, beyannameli mükelleflerin ödediği ortalama vergi çok az.