Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünya Bankası tarafından Türkiye’deki istihdam sorunu üzerine hazırlanan raporun tartışılması için Ankara’da bir toplantı düzenlendi.
Toplantının ana konusu “kayıt dışılık” idiyse de sonunda iş döndü dolaştı, esnek istihdam, kıdem tazminatı, bölgesel asgari ücret ve vergi yükü konularında düğümlendi.
Türkiye’de çalışan sayısı 21 milyon. Bunların 9 milyonu, yüzde 42’si, kayıt dışı çalışıyor.
Kayıt dışı çalışanların oranı tarımda yüzde 85, tarım dışında yüzde 28 oranında.
Yüzde 42 olan kayıt dışılık oranı 2003 yılında yüzde 51 imiş. Demek ki yıllar içinde az da olsa bir azalma var.
1) İstihdamda kayıt dışılık, sosyal güvenlik primi ve vergi ödemeleri yapılmadan, çalışan için bordro düzenlenmeden, kıdem tazminatı ayırılmadan, asgari ücretin bile altında ücret ödeyerek işçi çalıştırmaktır. (Bu öncelikle çalışan için kötüdür.)

Büyümeyi önlüyor
2) Bunun ötesinde bir de üretimde ve ticarette kayıt dışılık vardır. Üretimde ve istihdamda kayıt dışılık, üretin ve ticarete konu olan her türlü işlemde vergiden kaçınmaktır. Gelir, kurumlar vergilerini, KDV’yi, ÖTV’yi, gümrük vergilerini ödemeden üretim ve ticaret yapmaktır. (Bu öncelikle iş hayatında haksız rekabete yol açtığı için kötüdür. Daha sonra da devletin vergi kaybına yol açar.)
Kayıt dışılık toplantısında, ana konunun da önüne çıkan konulara gelince:
1) Esnek işgücü/Esnek çalışma şartları tartışmaya açılmıştır. Bu konu uzun süredir işveren örgütlerinin gündeme getirmek istediği bir konudur.
Yabancılar buna “Easy hire-Easy fire” (Kolay al-Kolay çıkar) diyorlar.
Bazı ülkelerde bu uygulama vardır. Ama bunun uygulandığı ülkelerde sosyal sistem güçlüdür. Çalışma piyasası güçlüdür. İşten çıkarılanı iş buluncaya kadar devlet ayakta tutar. İş imkânları çok olduğu için işten çıkarılan kolaylıkla başka iş bulabilir.
Bizde bu imkânlar yokken “Kolay al-Kolay çıkar” uygulamasına kapı açılmak isteniyor. İşveren alırken zaten zorlanmıyor. İşten çıkarmanın da kolay olduğunu yaşayarak görüyoruz. Demek ki daha ileri bir kolaylık arayışı var. İşveren “Çık git” dediğinde, çalışanın, “ceketini alarak çıkıp gitmesi” arayışı var..

Faturayı işçi ödemesin
2) Kıdem tazminatının kaldırılması tartışılıyor. Kıdem tazminatı kabaca işçiye yılda 13’üncü maaş ödemesidir. Bizde kıdem tazminatları para olarak değil de hesaben ayrıldığı için, ödenirken işveren zorlanıyor.
Gene sosyal güvenlik sistemine bağlı olarak bizde çalışanlar için kıdem tazminatı önemli bir güvencedir.
3) Bölgesel asgari ücret konusunda uzun süredir ısrar var. Bölgesel asgari ücret diğerlerine göre tartışılabilir, uygulanabilir bir öneridir.
4) Ücret üzerindeki yüklerin hafifletilmesi isteniyor. Ücret üzerindeki vergi yükü ile sosyal güvenlik primi yükünü birbirinden ayırmak gerekir. Sosyal güvenlik yükünü zaten devlet önemli ölçüde yüklenmiş durumda. Daha fazla fedakârlık edemez. Fakat gelir vergisinde indirim imkânı vardır.