Nüfusumuz, şimdilerde 69.7 milyon. Toplam nüfusun 66.1 milyonu, kurumsal olmayan sivil nüfus olarak adlandırılıyor. Bunun anlamı, okul, yurt, otel, çocuk yuvası, hastane, hapishane, kışla ya da orduevlerinde ikamet edenlerle, yabancı uyruklular dışında kalan nüfustur.
Kurumsal olmayan sivil nüfusun, 15 ve daha yukarı yaştaki bölümü, işgücüne katılma imkanı olan nüfus olarak kabul ediliyor. Bunların sayısı 2002 yılının eylül ayı itibariyle 46.7 milyon. Bu 46.7 milyon nüfusun değişik nedenlerle 22.7 milyonu işgücüne katılamıyor. Bunların bir kısmı, öğrenci, ev kadını, emekli, çalışamaz durumda olanlar. Çok azı da çalışabilir olduğu halde iş aramayanlar.
69.7 milyonluk toplam nüfusumuz içinde çalışmaya hazır insanımızın toplamı 24.0 milyon.
Çalışmaya hazır bu 24.0 milyon insanımızın 21.6 milyonu istihdam imkanına sahip insanlar. Bizde ücretli, maaşlı, yevmiyeli, kendi hesabına işveren ya da ücretsiz aile işçisi olarak tespitin yapıldığı dönemde, günde en az bir saat bir iktisadi faaliyette bulunan kişi istihdam imkanına sahip kişi olarak kabul ediliyor.
* 2002 9. ay rakamlarıdır.
Türkiye genelinde işsizlerin % 19.3'ünü (458 bin kişi) işten çıkartılanlar, % 23.9'unu (568 bin kişi) ise ilk kez iş arayanlar oluşturmaktadır.
İşsizlik oranı, Türkiye genelinde erkeklerde % 10.1, kadınlarda ise % 9.4'tür. Kentsel yerlerde işsizlik oranı, toplamda % 14, erkeklerde % 12.7 ve kadınlarda % 18.9 olaak gerçekleşmiştir. Kırsal yerlerde bu oran, toplamda % 4.6, erkeklerde % 5.9 ve kadınlarda % 2.6'dır.
Toplam işsizlerin % 19.3'ünü İşten çıkartılanlar oluşturmaktadır.
Eğitimli gençler arasında işsizlik en kentsel yerlerde gözlenmektedir.
Eğitimli gençler arasında işsizlik oranı, toplamda % 33.1, erkeklerde % 30.5, kadınlarda ise % 36.6 olarak tahmin edilmiştir. Kırsal yerlerde bu oran, toplamda % 25.4 erkeklerde % 22, kadınlarda ise % 34.5'tir.
Eğitimli gençlerde işsizlik oranı Türkiye genelinde % 31.1, kentsel yerlerde % 33.1'dir.
İstihdam edilenlerin % 25.8'i yaptığı işten dolayı Sosyal Sigortalar Kurumu'na, % 9.1'i Emekli Sandığı'na, % 12.2'si ise Bağ - Kur'a kayıtlı olarak çalışmaktadır. İstihdam edilenlerin, Türkiye genelinde % 52.9'u, kentsel yerlerde % 34.8'i, kırsal yerlerde ise % 73.5'i herhangi bir sosyal güvenlikkuruluşuna kayıtlı olmadan çalışmaktadır. Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kaydı olmadan çalışanların % 56.7'sini erkekler oluşturmaktadır.
Türkiye genelinde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışan 11 milyon 485 bin kişinin % 65.1'i kırsal yerlerde olup, bunların ise % 86.5'i tarım sektöründe çalışmaktadır.
2.3 milyon insanımız iş arıyor
Bakınız, istihdam imkanına sahip 21.6 milyon kişinin ücretli ve yevmiyeli veya kendi hesabına veya ücretsiz aile işçisi olarak dağılımı çok ilginç. Çünkü, çalıştığı varsayılan 21.6 milyon insanın sadece 10.6 milyonu ücretli veya yevmiyeli olarak çalışıyor. 6.1 milyonu kendi hesabına çalışan, 4.9 milyonu ise ücretsiz aile işçisi.
İşgücüne dahil olan 24.0 milyon insanın, 1.1 milyonu da eksik istihdam kapsamındaki nüfus. Açık anlatımıyla, çalışır gibi olup da gerçekte çalışmayanlar.
İstihdam edilen nüfusla, eksik istihdam kapsamındaki nüfus çıktıktan sonra, çalışabilir durumdaki nüfusun 2.3 milyonunun işsiz olduğu anlaşılıyor.
2001 yılı sonunda işsiz sayısı 1 milyon 902 bin idi. 2002 yılının 9. ayında işsiz sayısı 2 milyon 373 bine yükseldi. Demek ki, işsiz sayısında 9 aydaki artış 471 bin.
İşsizlik oranı denilen şey, işsiz nüfusun toplam işgücüne oranıdır. Toplam işgücümüz 24.0 milyon, işsiz sayımız 2.3 milyon, işsizlik oranımız yüzde 9.9’dur.
İşsizlik oranı, 2000 yılında yüzde 6.6, 2001 yılında yüzde 8.5 idi. Çok önemli bir sorun da, eğitimli genç işsizlerin oranındaki artıştır. Toplam işsizler içinde, eğitimli genç işsizlerin oranı, 2000 yılında yüzde 21.9, 2001 yılında yüzde 25.8 iken, 2002 yılında yüzde 31.1’e ulaştı.
İşsizlerimizin yüzde 48.9’u, bir işi olduğu halde işini kaybettiği için işsiz kalanlar. İlk kez iş arayanların toplam işsizler içindeki payı yüzde 23.9.
Anadolu’da bir deyim vardır. "Aç insan duvar yıkar" derler. İşsiz olmak çok kötü bir şey. Gençlerin iş araması kötü. Bir işe sahip olan belli bir yaşı geçmiş insanın iş araması daha kötü. Türkiye’de işsiz sayısını azaltacağımıza, artırıyoruz. İşsiz sayısını azaltma, daha çok yatırım, daha çok üretim gerektiriyor. Halbuki bu konuda başarısızız.
İşsizlik başa dert
Bu nedenle, eğitimsiz olanı da, eğitimli olanı da yurtdışında çalışma imkanı peşinde koşuyor.
Yabancılar, bu durumu dikkatle izliyor. 69.7 milyonluk Türkiye nüfusunda 2.3 milyon işsizin ağırlığı başka, nüfusu 10 - 15 - 20 milyon olan Avrupa ülkeleri için, bu rakamın ifade ettiği anlam başka.
Avrupa Birliği’ne üye ülkeler, Türkiye’nin tam üyeliğini değerlendirirken, Türkiye’deki işsizliğin boyutundan, işsiz sayısının fazlalığından tabii olarak endişe duyuyor.