Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


İstanbul Havayolları'nın uçuşlarını durdurma haberi olağan bir habermişçesine kamuoyuna yansıtıldı. Sonra unutuldu gitti. Ha, İstanbul Havayolları uçuşlarını durdurdu, ha da Kadıköy Çarşısı'nda kasap Halil Efendi dükkanını kapadı!.. N'olmuş yani? İkisi arasında ne fark var? Sayın okuyucularım kasap Halil Efendi'nin dükkanını kapaması da üzücü bir olaydır ama, Halil Efendi'nin müşterileri etsiz kalmaz. Bitişikteki kasap Ali Efendi'den et almayı sürdürürler. İstanbul Havayolları'nın müşterilerinin ise bu imkanı yoktur.
İstanbul Havayolları, Türkiye'ye turist mevsimi tarifesiz anlaşmalı (charter) uçuşlarla yabancı turist getiriyor, götürüyordu. Bunun yanında yurtiçinde ve yurtdışında da tarifeli uçuşları vardı.
İçhatlar tarifesinden anlaşıldığına göre İstanbul Havayolları, Türkiye'de on bir şehre (İstanbul, Adana, Ankara, Antalya, Bodrum, Erzurum, İzmir, Kars, Trabzon, Van, Diyarbakır) ve Kıbrıs'a haftanın 7 günü tarifeli uçuş yapıyordu. Tarifeli uçuşların haftalık sayısı 60 dolayında idi. Uçuşlar 150 - 190 kişilik Boeing 737 tipi uçaklarla yapılıyordu. Her uçuşta 150 yolcudan, karşılıklı 120 uçuşta haftada 18 bin yolcu taşınıyordu.
İstanbul Havayolları'nın içeride tarifeli uçuşlarının durması ile Türkiye'nin içinde Diyarbakır, Van, Kars, Adana, Antalya ve Bodrum'a ve diğer şehirlere gitmek isteyen, her gün 3 bin yolcu şimdi uçamıyor demektir.
İstanbul Havayolları'nın yurtdışı uçuş tarifesine göre Ankara, İzmir ve Adana'dan sekizer yurtdışı uçuş vardı. Antalya'dan 15, İstanbul'dan 17 şehre tarife ile yolcu taşınıyordu.
İstanbul'dan tarifeli uçuş yapılan şehirler Amsterdam, Basel, Berlin, Brüksel, Düsseldorf, Frankfurt, Hamburg, Hannover, Köln, Londra, Manchester, Münih, Nürnberg, Paris, Salzburg, Stuttgart ve Viyana idi.
Avrupa'da işçi statüsünü taşıyan Türklerin çoğu İstanbul Havayolları ile Türkiye'ye gelip gidiyordu.
İstanbul Havayolları'nın tarifeli yurtdışı uçuşlarının durması ile önemli sayıda "koltuk" piyasadan çekildi.
Sayın okuyucularım bunları neden anlatıyorum? Yurtiçinde ve yurtdışında uçakla seyahat edenler bilir. Uçak kullanmayanlar bilemez. Son zamanlarda seyahat edenler uçağı tercih ediyor. Uçak kapasiteleri sınırlı. Bu nedenle yurtiçi ve yurtdışı uçuşlarda yer bulmak çok çok ama çok güç. İnsanlar adeta "parası ile yalvara yalvara" uçak bileti bulabiliyor. Türk Havayolları'nda durum böyle, yabancı havayollarında durum böyle... İnsanlar seyahatlerini kendilerine göre değil, uçakların yer durumuna göre ayarlar hale geldi.
Böyle bir pazarda, toplam yolcunun yüzde 17'sini taşıyan bir havayolu işletmesinin, özel sektörün en büyük havayolu işletmesinin uçuşlarını durdurması ekonomik bakımdan önemli bir olaydır. İnsanların yaşam düzenini etkileyen bir olaydır. İstanbul Havayolları'nın eksikliğinin kısa sürede giderilmesi imkansızdır. Ne yerli, ne yabancı havayolu işletmeleri kısa sürede dolduramaz. Eksikliğin doldurulamaması demek içeride uçmak isteyenlerin uçamaması, yurtdışından yurtiçine geleceklerin, içinden dışına gideceklerin gelip gidememesi demektir.
İşte bunun için bir havayolu işletmesinin kapısını kapaması, Kadıköy Çarşısı'ndaki kasap dükkanının kapısını kapamasına benzemiyor.
İstanbul Havayolları'nın kurtarılması ve de mali sorunlarının çözümü başka şeydir. Uçaklarının uçabilir duruma getirilmesi ve uçuşlarının sürdürülmesi başka şeydir. Bu ikisi birbirinden ayrılır ise, hem turizm ve hem de ulaştırma sektöründe ortaya çıkan tıkanıklıklar açılmış olur.



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr