Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



"İstanbul Laternası" bir müzik albümü ve bu albümle birlikte satılan 72 sayfalık küçük bir kitapçığın adı. Kitapçıkta, "İstanbul Laternası"nın hikayesi anlatılıyor. Albümde ise Haldun Dormen'in 1965'te yaptığı "Güzel bir gün için" başlıklı Türk filminde yer alan ve laterna ile seslendirilen şarkılar yer alıyor.
Bu albüm ve kitapçık Hasan Saltık'ın "Kalan Müzik Grubu" tarafından başlatılan "Yeşilçam Müzikleri" serisinin ilk ürünü.
Laterna, bir kolun çevrilmesiyle melodileri seslendiren sandık biçiminde, taşınabilir bir çalgı. Sandığın içine konulan üzeri çivili ahşap bir silindir döndükçe, çiviler metal tırnaklara takılarak ses çıkarıyor. Ahşap silindirin üzerindeki çiviler değiştirilerek, laternadan farklı melodiler çıkması sağlanıyor. Laterna sevilen şarkıları seslendiriyor.
1877'de Edison'un gramofonu bulmasından önce laterna benzeri çalgılar Avrupa'da yayılmaya başlamıştı. 1800'ün sonlarında, Bankalar Caddesi'nde bir dükkanı bulunan Giuseppe Turconi isimli bir Levanten, İtalya'dan getirttiği laternaları İstanbul'da satmaya başladı. Laternaların içindeki ahşap silindirler de İtalya'dan getirtildiğinden bu laternalarda sadece İtalyan melodileri seslendiriliyordu. Turconi, bir atölye kurarak önce silindirlere Türkçe melodiler için çivi çaktırdı. Daha sonra da laternaları İstanbul'da ürettirmeye başladı.
Turconi'nin yanında yetişen ustalar kendi dükkanlarını açtı. Bunlardan Yunanistan'a, Arnavutluk'a, Romanya'ya ve Mısır'a giden ustalar laternayı oralara taşıdı.
Kitapçıkta ise Cemal Ünlü ile Stelyo Berberis'in, 1902 doğumlu Arnavutköylü laternacı Nikos Temizis ile yaptıkları ilginç bir söyleşi var. Söyleşide Temizis, "Yeniköy'de de bir laterna ustasının olduğundan ama adını hatırlayamadığından söz ediyor."
Yeniköylü laternacı Niko'nun hikayesini ise ailesi iki yüz elli yıldır Yeniköy'de yaşayan Aleko (Aleksandros Nikolaidis) bana anlatmıştı. 6 - 7 Eylül olaylarından önce Yeniköy'de 3 Rum lokantası, 1 Rum meyhanesi varmış. Aleko'nun kardeşi Vangel Nikolaidis'in mezeci dükkanı mezelerinin nefaseti ve açık şarabı ile ünlüymüş. Bugünlerde muhallebici Zeynel'in bulunduğu dükkanda Niko isminde bir Rum usta laterna yaparmış. Cumhuriyet bayramlarında ve paskalyada Niko'nun laternaları yol boyuna çıkarılır, laterna müziği ile insanlar sokaklarda coşar, dans edermiş. Tarabya'ya giden otobüsler Yeniköy'de duraklar, yolcular bu coşkuya katılırmış. O yıllar Tarabya Oteli'nde konaklayan Bayar ve Menderes Yeniköy'deki mezeci Vangel'in dükkanından meze aldırırlarmış. Bu nedenle Yeniköy'deki bu laterna coşkusundan haberdar olmuşlar. Bir gün Tarabya'dan Yeniköy'e gelerek, laterna coşkusuna katılmışlar. Bunlar 1955'li yıllarda oluyor...
Rumlar gitti. Laterna bitti... Şimdi laterna müziğini ancak eski filmlerden plağa aktarabiliyoruz... İstanbul Laternası albümü plakçılarda 20 milyon lira dolayında satılıyor.