İstanbul Ticaret Üniversitesi, on beşince vakıf üniversitesi olarak bugün İstanbul’da öğretime başlıyor.
İstanbul’daki diğer on dört vakıf üniversitesini kuran ve yaşatan vakıflar gerçek kişi veya aile vakıflarıdır. İstanbul Ticaret Üniversitesini kuran vakıf ise İstanbul Ticaret Odası’nın ‘Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı’.
1923 yılında toplanan İzmir İktisat Kongresi’nde ticaret odalarına eğitimi destekleme görevi verilmişti. Anayasal bir kuruluş olan İstanbul Ticaret Odası’nın ‘Eğitim ve Sosyal Hizmetler Vakfı’, üniversiteden önce ‘Dış Ticaret Enstitüsü’nü’ kururak eğitim faaliyetine başlamıştı. İstanbul Ticaret Üniversitesi, Ticaret Odası’nın Eminönü’nde Haliç’in kenarındaki öğretim binasında öğretim yapacak. 8 bin metrekare kapalı alana sahip bu bina üniversite eğitimi için yenilendi. Kütüphanesi, laboratuvarları, iki konferans salonu, 42 ile 100 öğrenci için düzenlenen 21 dersliği ile çağdaş bir okul haline getirildi.
Vakfın mütevelli heyeti başkanı Prof. Dr. İsmail Özaslan, üniversitenin rektörü ise Prof. Dr. A. Sait Sevgener. Üniversite 49 öğretim üyesiyle eğitime başlıyor.
YÖK’ün bu yıl üniversiteye tanıdığı kontenjan çerçevesinde 160 ortalama puan üzerinden 73 öğrencinin kaydı yapıldı.
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin eğitim yılı, yoğun yabancı dil (İngilizce) destekli Türkçe. Yabancı dili yetersiz öğrenciler 1 yıl süreyle ‘İngilizce hazırlık eğitimi’ programına katılıyor.
Üniversite kurmak ve yaşatmak pahalı bir iş. Türkiye gibi kişi başı gelir çizgisi aşağıda ülkelerde paralı eğitimi sadece öğrencilerden alınan ücret ile yürütmek imkansız. Mutlaka bir destek gerekiyor.
İstanbul Ticaret Odası Eğitim ve Sosyal Hizmetler Vakfı’nın kurucusu İstanbul Ticaret Odası’nın üniversite kurmak ve yaşatmak gibi masraflı bir projeye soyunması ve bu projenin kuruluş ve işletme giderlerini karşılama yükümlülüğü altına girmesi önemli bir karardır.
Çünkü sonuçta faturayı paylaşacak olanlar İstanbul Ticaret Odası’nın tüm üyeleridir. İstanbul’da Ticaret Odası’na kayıtlı işadamlarıdır.
Yazının başında da belirttiğim gibi bu üniversite ile İstanbul’daki vakıf üniversitelerinin sayıları on beşe ulaşıyor.
Bir şehirde on beş vakıf üniversitesinin bulunması eğitimde farklılığı sağlamak için ciddi bir rekabeti beraberinde getirecektir. Paralı vakıf üniversitelerini tercih edecek öğrenciler paralarının karşılığını isteyecektir. Bu rekabette başarı sağlayamayan üniversitelerin yaşama şansı olmayacaktır.
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin yaşamasında ve başarısında benim de sorumluluğum olacak. Dekanlığını Prof. Dr. Ateş Vural’ın yaptığı İletişim Fakültesi’nde ekonomi hocalığı yapacağım.
Yıllardır Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde lisans, lisans üstü ve doktora sınıflarında her yıl bin beş yüz dolayında öğrenciye ekonomi dersi verdim. Ders ücretinin hocaların yol giderlerini zor karşıladığı devlet üniversitelerinin sınırlı imkanlarında öğrenim yapan gençlere ekonomiyi anlatmak bana mutluluk veriyordu. Marmara Üniversitesi Rektörü bu yıl beni kadro dışı bırakmış. Devlet kapısını bana kapatmış. Bugünden sonra sadece İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde öğrenci yetiştireceğim demektir. Eğitim dünyasına hoş geldin, "İstanbul Ticaret Üniversitesi"...