Hollanda bankası "ABN AMRO", İtalya'da tarım kesimini kredilendirmek için kurulmuş bölgesel bir banka olan "Banca Antonveneta"yı satın almaya çalışıyor. "Banca Antonveneta"nın hisse senetlerinin yaklaşık yüzde 30'una sahip olan bir başka küçük mahalli banka, bu ortaklık payıyla bankanın yönetimine hâkim. Yönetim kurulu üyelerinin tamamını belirleyebiliyor."ABN AMRO" ise, bugüne kadar hisse senetlerinin yaklaşık yüzde 21'ini ele geçirmiş. Fakat azınlık statüsü nedeniyle yönetim kuruluna tek bir üye bile sokamıyor. "ABN AMRO"nun azınlık statüsünden kurtulabilmesi mümkün değil. Çünkü "İtalyan Merkez Bankası" daha fazla hisse senedi almasına izin vermiyor.Brüksel'deki AB yetkilileri, İtalyan Merkez Bankası Başkanı'nı, yabancı sermayenin önüne sınır koymakla suçluyor.Önceki gün bu konu İtalyan gazeteleriyle, "International Herald Tribune" gazetesinde geniş şekilde yer aldı.İtalyanlar enerji sektöründe de yabancı sermayeyi sınırlamaya çalışıyor. "Electricité de France" isimli dev Fransız enerji grubu İtalya'nın enerji sektörüne girmek arayışında "Edison" isminde bir holdinge katılmış. Fakat İtalyan hükümeti Fransızların "Edison"daki oy haklarına sınırlama getirerek, enerji sektöründe Fransız sermayesinin güç kazanmasının önüne set çekmiş. Brüksel'deki AB yetkilileri ile İtalyan hükümeti 2001 yılından bu yana "Edison" davası nedeniyle çatışırken şimdilerde "Banca Antonveneta" nedeniyle bankacılık konusunda da çatışma başlamış.AB yetkilileri, İtalyanların sektörleri ve firmaları koruma çabalarının AB'nin sermayenin serbest dolaşımı ilkesi ve de serbest piyasa şartlarıyla çeliştiğini savunuyor.İtalyan hükümeti ve de Merkez Bankası ise, Brüksel'deki AB yetkililerinin her konuda ileri derecede müdahaleye yetkilerinin olamayacağını ileri sürerek belli sektörlerde ve ülke için önemi olan firmalarda yabancı sermayenin ortaklığına sınırlama getirme uygulamasında ısrar ediyor. İtalyanlar ülkede stratejik sektörler ile önemli olduğuna inanılan firmalarda ve bankalarda, yabancı sermayeyi sınırlama kararlarında direniyor. Sayın okuyucularım, tekrarda yarar var. Belli sektörlerde belli firmalarda yabancı sermayenin şirket alımlarını sınırlamanın özelleştirme düşmanlığı veya yabancı sermaye düşmanlığı ile ilgisi, ilişkisi yok. Ülkenin uzun dönemli sanayileşme stratejisi bakımından özelliği ve önemi olan sektör ve firmalarda yerli sermayenin hakimiyetini sürdürmek ülke yararına ise, bunu özelleştirme ve yabancı sermaye düşmanlığı olarak eleştirmek yanlış olur.Yabancı sermaye ülkeye yeni yatırım için gelebilir. Bu ayrı bir şey. Yabancı sermayenin yeni yatırım yapmak yerine yerli sermayenin hâkim olduğu sektörleri ve firmaları satın alması, ele geçirmesi ayrı ve farklı bir şey.Türkiye'de enerji ve petro-kimya sektörü ile bankacılık sektörünün yabancı sermaye hakimiyetine girmesi ülkemiz yararına mı?Ereğli, İskenderun Demir-Çelik Fabrikaları'nın, Halk ve Ziraat bankalarının, bakkal ve manav dükkânlarının yabancı sermaye tarafından alınması Türk sanayii ve ekonomisi için iyi bir şey mi? Bunları tartışalım. Tartışmaktan utanmayalım. Çekinmeyelim. Bakınız İtalyanlar bile varlarının yoklarının yabancı hakimiyetine girmemesi için savaş veriyor. guras@milliyet.com.tr Biz de ders alalım