Türkiye'de kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 30'dur. Çalışan kadınların yüzde 75'i tarım sektöründedir. Teknik konularda, ilim ve bilim dalında çalışanların payı yüzde 6'dır. Üst yönetici ve girişimci konumundakilerin çalışanlar içindeki payı ise yüzde 1'in altındadır.
Kırsal kesimde işgücünü oluşturan erkeklerin yüzde 32'si tarımsal üretim yaparken kadınların yüzde 74'ü, tarımsal üretime katkıda bulunmaktadır. Tarımda çalışan kadınların yüzde 90'ı ücretsiz aile işçisi durumundadır.
Sayın okuyucularıma bu bilgileri "Güncel Avrupa" dergisindeki bir yazıdan aktarıyorum.
Aynı kaynakta, "dünyadaki işlerin yüzde 70'ini kadınların yaptığına, buna karşılık dünyadaki refahın sadece yüzde 1'ine kadınların sahip olduğuna dikkat çekilerek, bunun kadınların seçimle oluşturulan karar mekanizmalarında yüzde 10'un altında temsil edilmelerinden kaynaklanan bir durum olduğu anlatılıyor. Dünya genelinde ulusal parlamentolarda yüzde 10'u geçmeyen kadın temsilinin hükümetler düzeyinde yüzde 5'e düştüğüne işaret ediliyor. Türkiye'de kadınlar, yerel seçimlerde 1930 yılından bu yana, milletvekili seçimlerinde 1935 yılından bu yana oy kullanmaktadır. 1935 yılında seçilen 395 milletvekilinin 18'i kadındır. Son seçimlerde 550 milletvekilli Meclis'e 24 kadın milletvekili girdi.
Ve de şimdi bu 24 kadın milletvekilinden biri "kadınların temsilcisi olarak Türk kadınının daha ileriye gitmesi için değil geriye dönüşü için savaş veriyor." Demek ki, mesele sadece "nicelik" de değil, ondan önce "nitelik" önemli.
Halbuki bu son seçimlerde 1997 yılında kurulan, "Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği" KADER'in çalışmaları etkili olmuştu. KADER, mahalli idareler ve TBMM seçimleri için daha çok sayıda çağdaş Türk kadınının aday gösterilmesi ve de seçimi için çaba göstermişti.
Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği'nin yayın organı Güncel Avrupa dergisinde yayımlanan bilgi ve rakamlara göre Avrupa Birliği, "Akdeniz ülkelerinin demokratikleşme hareketini destekleme projesi" (MEDA Programı) çerçevesinde Türkiye'de kadınların eğitimi, örgütlenmesi, toplumda etkin hale gelmesi için yapılan çalışmalara önemli ölçüde maddi katkılarda bulunuyor.
Örneğin KADER'e, "kadınların siyasi katılımının ve çıkarlarının siyasette temsilinin artırılması" çalışmalarını desteklemek üzere 350 bin dolar dolayında bir fon sağlanıyor.
Ama siz KADER'in kısmetine bakınız ki, "KADER'in kadınların TBMM'ye katılımının ve de çıkarlarının siyasette temsilinin artırılması" çabaları sürerken, TBMM'ye katılan 24 kadın milletvekilinden biri kadınların çıkarını tek bir konuya, "türban"a bağlıyor.
AB'nin Türkiye'de kadınların desteklenmesine yönelik para yardımları | ||
---|---|---|
KURULUŞ | PROJE ADI | AB KATKISI/EURO |
KASİDE | Uluslararası Kadın Demokrasi Merkezi Bölgesel Ofisi | 100.000 |
Sivil Toplum Kuruluşları | Türkiye'de Kadın Sağlığı Programı | 55.000.00 |
Kadın Emeğini Destekleme Derneği | Toplumsal Kalkınmada Kadın Liderliğini Destekleme | 200.000 |
KADER | Kadınların Siyasete Katılımının ve Çıkarlarının Siyasette Temsilinin artırılması | 339.396 |
Kadın Dayanışma Vakfı | Kadın Hakları | 20.000 |
Kadın Dayanışma Vakfı | Kadın Sığınma Evi Projesi | 40.000 |
Çağdaş Hukukçular Derneği | Kadın Hakları ve Mahkum Hakları | 66.000 |
Mor Çatı Vakfı | İstanbul Sığınma Evi | 90.000 |