Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



"Kamyonculuk ölüyor. Kamyoncuların elindeki kamyonlar eriyip hurdaya çıkınca bu meslek de biter. Hiçbir kamyoncu 110 - 120 milyar lira bularak yeni bir kamyon alabilecek birikime sahip değil. Şirketler kendi taşımalarını yapmaya başladı... Nakliye şirketleri de boşluğu doldurur..."
Niğde - Karaman yolu üzerinde, "Özkardeşler'in Yeri"nde kamyoncularla çay içiyorum... Kapının önü kamyon, çay salonunun içi kamyon şoförü ile dolu. Çayhaneyi işleten Rasim Öz ile ortağı eski polis memuru Hüseyin Yavuz, "Hocam, burası bu bölgedeki kamyon şoförlerinin ikinci evidir" diyor.
Oktay İlgi, Şereflikoçhisar'dan. 1996 Fatih International, 10 lastikli kamyonu var.
Anlatıyor: "Şereflikoçhisar'dan İskenderun'a tuz, İskenderun'dan Ereğli'ye demir taşırım. Kamyon 16 tonluk ama... Ben 30 ton yük atmaya mahkumum. 16 tonluk kamyona 30 ton yük atınca ne lastikten hayır kalır, ne kamyondan, ne de karayolundan... Bir lastik 750 milyon lira. 10 lastik fazla yükten ancak 6 ay dayanıyor. Ama daha düşük yük atsam kamyonu bağlamam lazım. Gidişte 500 km'ye 30 tonu 400 milyon liraya, dönüşte 300 km'ye 30 tonu 300 milyon liraya taşıyorum. Dönüş işini zamanında bulursam 3 gün yollardayım. Toplam 700 milyon yük parasının, 500 milyonu mazota gider. Üç günde en az 75 milyon lirayı ben harcarım. Kalır 100 - 125 milyon lira... Plaka Vergisi, Gelir Vergisi, Bağ - Kur primi, muhasebeci ücreti var. Lastik parası, yağ parası, parça faturası, tamir parası derken elde para kalmıyor... Ay 30 gün, gidip gelme 3 gün ama, şıp diye de iş yok. Ayda dört sefer yapsak Allah'a şükür ediyoruz. Son iki yılda bir kenara bir kuruş koyamadım. Bu kamyon hurdaya çıktığında ben de genç yaşta hurdaya çıkacağım demektir. O halde bu işi neden yapıyorsun diye sorma... Bunu yapmayayım da ne yapayım?"

Taşıma şirketleri daha avantajlı
Murat Ergin de Şereflikoçhisarlı. Kamyonculuk baba mesleği. Kullandığı 1998 Mercedes kamyonu babasından kalmış. Kamyonun bugünkü değeri 50 milyar lira, yenisi 120 milyar lira. Diyor ki: "Taşıma işi olan şirketler kamyon alınca amortisman yazıyor. Eskime payını vergiden düşüyor. Bu nedenle onlar için kamyonun maliyeti sıfır. Nakliye şirketleri için de durum aynı. Kamyoncunun böyle avantajı yok ki... O nedenle taşıma işi bundan sonra şirketlere geçer. Kamyonculuk ölür..."
Çay salonunun önündeki kamyonların çoğu tuz yüklü idi. Otoparka günde yaklaşık 300 kamyon girer çıkarmış.
Tuz işini anlattılar... "Hocam", dediler, "Bir milyon Konyalının kanalizasyonu Çumra üzerinden Tuz Gölü'ne akıyor. Tuzlar pisleniyor. Kimsenin aldırdığı yok." Peçenek Deresi ile Melendiz Çayı'nın suyu ile beslenen Tuz Gölü 80 km'ye 48 km. koskoca bir alanı kaplıyor. En derin yeri 2 metre. Yoğun buharlaşma nedeniyle yazları doğusundaki körfez dışındaki kısmı tümüyle kuruyor. Litresinde 329 gr. tuz bulunan sular buharlaşınca yer yer 30 cm'ye ulaşan mevsimlik tuz katmanları oluşuyor. İşte kamyon kamyon taşınan, çoğu sanayide kullanılan tuzların kaynağı bu göl.