Sani Konukoğlu’nu (1929-1994) 1960’lı yılların başında tanıdım. O yıllar, Gaziantep’teki küçük sanat erbabının “tamircilik”ten “küçük sanayiciliğe”, dokumacıların tezgâhtan “makineye” geçiş yıllarıdır. Sani Konukoğlu Gaziantep’te “Şehreküstü” semtinde, doğal bir mağarada “Hilal Pamuk” markasıyla hidrofil pamuk üretiyordu. (İçinde üretim yapılabilecek büyüklükteki bu mağarayı Gaziantep’e gidenler mutlaka görmelidir.)
Ankara’dan Gaziantep’e seyahat ettikçe ziyaretine gider, çayını içer, sohbet ederdim.
Sani Konukoğlu’nun dedesi Konukzade Sani Efendi’nin 1904 yılında dokuma tezgâhı olduğu, 1926 yılından sonra oğlu Zekeriya Konukoğlu’nun babasının işini geliştirdiği anlatılır. Sani Konukoğlu ilkokuldan sonra babasının mesleğine girmişti.
1947 yılında İstanbul’da 24 gözlü bir yerli bobin makinesi yaptırtarak Gaziantep’e getirmişti. 1951 yılında Halep’ten aldığı eski bir apre makinesini, sözünü ettiğim mağaraya kurarak çalıştırmaya başlamıştı. İki yıl sonra Bursa’daki tornacılara 4 mekikle gömleklik dokuyan bir makine yaptırtarak gömleklik işine girmişti.
1962 yılında eski model kullanılmış makinelerle Şehreküstü’deki mağarada hidrofil pamuk üretimine geçti, 1963 yılında mağaranın bir köşesine 1.500 iğlik pamuk ipliği tesisini yerleştirdi.
Sanko mağarada doğdu
Daha sonra o mağaradan çıktı. İplik kapasitesini, tesis sayısını artırdı. Büyüdü, büyüdü. Tesislerini 1977 yılında Sanko markası altında topladı.
1994’te ölümünden sonra işlerin başına büyük oğlu Abdülkadir Konukoğlu geçti. Grup iplikten tekstilin diğer alanlarına yayıldı. Tekstile ek olarak ambalaj, inşaat, iş makineleri, enerji, sağlık, eğitim, ısıtma-soğutma, beyaz eşya, bilgi-iletişim, finans ve gıda sektörlerinde de faaliyet göstermeye başladı.
Anlattığım gibi, Sanko grubunun temelinde iplik vardır. Büyümesi başlangıçta ipliğe dayalı olarak gerçekleşmiştir. Ve de Sanko grubu Gaziantep’in en büyük sanayi grubu olmuştur.
Gaziantep’in en büyük sanayi grubu olarak ve de iplik sektörünün öncülerinden ve de en büyük oyuncularından biri olan Sanko grubunun Gaziantep’te 1970 yılında kurulan iplik fabrikasını (2 bin işçisine 27 milyon dolar tazminat ödeyerek) kapatması kamuoyunun ilgisini çekti.
(1) Sanko’nun kapatılan iplik tesisinin kapasitesi 170 bin iğ idi. (İplik tesislerinde büyüklük ölçüsü iğdir) Bu tesisin kapatılmasından sonra Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir ve Adıyaman’daki iki iplik fabrikasında toplam 500 bin iğ kapasitesiyle iplik üretimine devam ediliyor. Toplam iplik üretimi azaltılmadı.
(2) Kapatılan fabrikadan çıkarılan 2 bin işçiden sonra Sanko’nun diğer iplik fabrikaları ve işyerlerinde 14 bin kişi çalışmayı sürdürüyor.
Abdülkadir Konukoğlu diyor ki, “Enerji ve işçilik maliyetleri arttı. Teknolojisi eskimiş makineler çok enerji harcıyor. Çok sayıda işçi istihdamını zorunlu kılıyor. Bu nedenle teknolojisi eskimiş makinelerle iplik üreterek dünya fiyatlarıyla rekabet etme şansı kalmadı. Kapatılan fabrikanın 15 yıllık makineleri daha en az 10 yıl daha çalışırdı ama, o makinelerle üretilen ipliğin maliyeti, satış fiyatının çok üzerinde olurdu.”
Abdülkadir Konukoğlu, “Tekstilde küçülme yok ama topluluğun bütününe bakınca ciromuz içindeki payı azalıyor. Çünkü diğer sektörlerdeki faaliyetler çok hızlı büyüyor. Soğutucu-ısıtıcı, iş makineleri, ambalaj, çimento ve enerji gibi değişik sektörlere girdik. Üç yıl önce tekstilin toplam ciromuzdaki payı yüzde 80 iken, bugün 2.3 milyon dolarlık ciromuzdaki payı yüzde 40’larda. 1997’den sonra tekstilde ucuz işçilikle boğuşamayacağımızı görerek mecburen başka sektörlere kaymaya başladık. Artık hızlı büyüyen sektörlere yatırım yapıyoruz. Ancak tekstil 1904’ten beri dedemizin babasının mesleği. Türkiye’nin en büyüğü olarak devam edeceğiz” diyor.