Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


"Bayram değil, seyran değil eniştem beni neden öptü" diye bir deyim vardır ya... İşte o biçim... Ne oldu da karlı bi kış günü, sabahın saat 06.00’sında Prof. Dr. Erdoğan Alkin yatağından kaldırılarak gözaltına alındı? Prof Dr. Erdoğan Alkin İÜ İktisat Fakültesi’nin dekanlık sorumluluğunu taşıyan bir bilim adamıdır. Bir kamu bankası olan Emlak Bankası’nda da üniversitenin izni ile, bir süre yönetim kurulu üyesi olarak sorumluluk üstlendi... İstifa ederek görevinden ayrıldığından bu yana değişik mahkemelerde değişik davaları sürüyor. Çünkü Emlak Bankası’nın bir geleneği var: Her yönetim değişiminde yeni gelenler eski gelenleri mahkemeye veriyor. Emlak Bankası yönetiminde sorumluluk üstlenip de hakkında dava açılmamış kimse yok.
Emlak Bankası’nın geçmişinde hiç mi yolsuzluk yok, usulsüzlük yok?.. Vardır herhalde!.. Kamuoyu Emlak Bankası’nın çok kişi ve kuruluşa çizgi dışı imkan sağladığına ve para akıttığına inanmış durumdadır. Ama geliniz görünüz ki, geçmiş yönetimler için açılan davaların mahkemelerde yıllar boyu devam etmesi ve hiçbir sonuç vermemesi, sap ile samanın ayrılmasını imkansız hale getiriyor.
Bu durumda Emlak Bankası’ndan her kredi kullananın kredisinin usulsüz olduğu, Emlak Bankası’nda her görev alanın sorumluluk taşıdığı gibi haksız bir tablo ortaya çıkıyor. Emlak Bankası’nın eski genel müdürlerinden Engin Civan ile ilgili soruşturma dışında hiçbir soruşturma dünkü kadar "sansasyonel" biçimde kamuoyuna yansıtılmamıştı.
Kılıç Balığı adı verilen operasyonun özellikleri var:
(1) Yeni bir soruşturma başlatılmıyor. Eskiden başlamış bir soruşturma sonucu mahkemelere intikal eden ve mahkemelerde duruşması süren iddialarla ilgili olarak "çarpıcı bir operasyon" gerçekleştiriliyor.
(2) Bu operasyonun yapıldığı gün, Türkiye gündeminin en önemli konusu bankalara yapılacak para yardımıdır. Ayın 15’inde Meclis banka kurtarma kanunu adı verilen kanunu görüşecek.
(3) Emlak Bankası’nı devralan Ziraat Bankası ve Halk Bankası’nın yöneticileri, kamu bankası yöneticisi olarak üstlendikleri riskler nedeniyle kendilerini koruyacak kanuni güvence talep ediyor. Bu konu Ankara’nın gündeminde.
Böyle bir tabloda "Kılıç Balığı Operasyonu"nu salt bankadaki yolsuzluklarla ilgili bir soruşturma olarak değerlendirme şansı zayıflıyor. "Acaba" bu operasyonun başka amaçları da mı var sorusu ortaya atılıyor.
(1) Emlak Bankası uzun yıllar para emen bir müessese olmuştur. Kötü yönetimden mi, yolsuzluktan mı kaynaklandığı bir türlü ortaya çıkmayan biçimde, halkın parası bu bankada eriyip gitmiştir.
(2) Bu bankada yolsuzluk yaptıkları iddiasıyla mahkemeye verilenlerin yıllar süren ve sonuçlanmayan davaları, kamu vicdanını yaralamış, suçluların korunduğu inancını yaymıştır.
(3) Bu nedenle kanunlar çerçevesinde, Emlak Bankası ile ilgili iddiaların incelenmesi, zanlıların mahkemelerde yargılanması, suçlunun ve suçsuzun ortaya çıkarılması zorunludur.
Bütün bunlara kimse "hayır" diyemez... Tartışılan, operasyonun "kılıç balığının kılıcı ile birilerinin kafalarının kesilmesine dönük" görüntüye büründürülmesi, daha önce çok kişi için uygulanan biçimde "yargısız infaz" ihtimalinin ortaya çıkmasıdır.
Kanunlar iyi işler ise bu ihtimal ortadan kalkar.