Gençler özgürlük istiyorlar. Daha iyi yaşam istiyorlar. İş istiyorlar. Bütün bunların daha iyi eğitim ve daha çok üretim ile olacağını biliyorlar. Eğitimde, üretimde başka ülkelerin imkanlarına sahip olamadığımız sürece, insan olarak, ülke olarak rekabet şansı bulunamayacağını biliyorlar.
Nihai amaçları sadece iş bularak para kazanmak değil. İş ve para onların çağdaş yaşam standardına ulaşmalarının bir aracı. Onların kafasındaki çağdaş yaşamda bilim var, teknoloji var, müzik, tiyatro, opera, resim, heykel var.
TÜİK’in verilerine göre, 15-24 yaş arası gençler Türkiye nüfusunun yüzde 16.6’sını oluşturuyor. Bu gençlerin sayıları 12 milyon 600 bin.
Bu gençlerden, çalışmaya hazır olup da iş arayanların yüzde 20.4’ü işsiz. İş bulma imkanları yok.
(Meraklısı için bir ara bilgi: TÜİK’in belirlemelerine göre gençlerin yüzde 83.9’u 25 yaşına kadar hiç alkol kullanmamış.)
Bekleyişler değişti
Küreselleşme, iletişim araçlarının yaygınlaşması, dünya gençlerinin bekleyişlerini, davranışlarını değiştirdi.
Önceki yıllarda başkalarının haklarını, ülkelerinin bağımsızlığını savunmak için sokağa çıkan gençler, şimdilerde kendi özgürlükleri, daha iyi yaşam şartlarının bekleyişi için sokağa çıkıyorlar.
Türkiye’de nüfusun genç olması bugüne kadar sadece ekonomi penceresinden değerlendirildi. Genç nüfusun ekonomiye işgücü ve tüketici olarak yapacağı katkı üzerinde duruldu.
Genç nüfusun birey olarak bekleyişleri, sorunları dikkate alınamadı. Bunun nedeni ülkede her alanda politikaları belirleyenlerde, karar alanlarda ve uygulayanlarda yaşlıların ağırlıkta olmasıdır. Dünyadaki ve ülkedeki hızlı değişim, yaşlı ve genç kuşağın arasının açılmasına neden oluyor. Yaşlı ve genç kesimin bekleyişlerinin farklı olduğu unutuluyor.
Yaşlılar gençleri anlayamıyor
Yaşlı kesimdeki politikacılar, yöneticiler, bir baba veya anne gibi, kendi kafalarına ve bekleyişlerine göre genç kesimi şekillendirmeye, yönlendirmeye çalışırken, genç kesim “özgürlük” isteğini anlatabilmek için sokağa çıkmaya mecbur kalıyor.
Gezi Parkı Taksim Eylemleri, ülkede gençlerin bugüne kadar ifade edemedikleri isteklerini, bekleyişlerini kamuoyuna duyurmaya başlamalarının kapısını açtı.
Eğer gençlerin istekleri ve bekleyişleri anlayış görmez, eylemler sadece sokak olayları olarak değerlendirir ise, sokaklar bundan sonra boş kalmaz.
Eğer iktidar, gençlerin isteklerini ve bekleyişlerini karşılamak için çalışmalara başlar ise bu ülkede iyilik, barış rüzgârlarının esmesine imkân verir.