Yılmaz 1980 yılından bu yana bankada çalışan, ekonomideki iyi-kötü gelişmelerin içinde deneyim kazanan ve birikimi olan 26 yıllık bir Merkez Bankası çalışanı. Mutlaka başarılı olmak için çaba gösterecektir. Benim hayıflandığım, ilk ve güçlü adaylardan Erdem Başçı'nın (kamuoyuna yansıyan haberlere göre), "eşinin başının bağlı olması" nedeniyle başkanlığa atanamamasıdır.Erdem Başçı'yı eğitimine, yayınlarına, çalışmalarına bakarak değerlendiriyordum. Bir defa da telefonla konuştum. Rahmetli Prof. Dr. Merih Celasun ile birlikte yaptıkları çalışmaları anlattı. Merkez Bankası'na başkan atanan Durmuş Yılmaz'ın eşinin başı bağlı mı, değil mi bilemiyorum. (!) Çünkü 2006'da Merkez Bankası Başkanlığı'na atanacak kişinin "başının bağlı olmaması" tek "koşul" haline getirildi. Prof. Dr. Merih Celasun DPT'de, Dünya Bankası'nda, Bilkent'te yaptığı çalışmalarla yurtiçinde ve yurtdışında saygınlık kazanmış bir bilim adamıydı. Onunla çalışmak bir ayrıcalık, bir "referans"tır. Konuşmasından, konulara yaklaşımından etkilendim. Telefon konuşmasının sonunda "Keşke şu başörtüsü sorunu olmasa da başkanlığa sizi atayabilseler" dedim.Bu konudaki duruşumu açıklığa kavuşturayım: İnanca saygım var. Ama başörtüsünün, politik bir simge haline getirilerek "baş bağlaması"na dönüşmesinin yanlış olduğu görüşündeyim. Bunun ne gibi ayrımcılık ortaya çıkardığını hep birlikte görüyoruz. Bazıları eşlerinin "baş bağlaması"na göre (layık olmasalar da) kamuda önemli görevlere atanıyor. Bazıları eşlerinin "baş bağlaması" nedeniyle (layık olsalar da) kamuda hizmet etme fırsatını kaçırıyor. Ama bir de gerçek var. Başı bağlı olmayanların kamu kadrolarındaki sayıları giderek azalıyor. Eskiden "başı bağlı" olanlar ayrımcılıktan yakınıyordu. Şimdilerde "başı bağlı" olanlar gücü ele geçirdi. Başçı, üniversite deneyimliydi Merkez Bankası Başkanlığı çok önemli bir görev. Başkanın temsil sorumluluğu da vardır. Türkiye'yi temsil eder. Cumhurbaşkanımız işte bu nedenle olsa gerek ki, "baş bağlamak" konusuna hassasiyet gösterdi.Durmuş Yılmaz'ın özelliklerini ve yeteneklerini bilemiyoruz. Çalışmalarını izleyenler, Merkez Bankası'nın her bölümünde çalıştığını, özellikle para piyasalarını iyi bildiğini söylüyorlar. İyi yetişmiş, güvenilir bir kişi olduğu, geçmişteki önemli kriz dönemlerinde, kriz yönetimi konusunda deneyim kazandığı anlatılıyor. Bugüne kadarki IMF müzakerelerine katıldığı, dış piyasaların kendisini tanıdığı belirtiliyor. İç piyasaların onu tanımamasının ve dışa dönük bir kişiliğe sahip olmamasının tereddüt yaratabileceği söyleniyor.Bundan sonra söylentilere, tartışmalara bakmayacağız. Önemli olan icraat. Önemli olan, Merkez Bankası'nın "müessese/kuruluş" olarak görev ve sorumluluğunun en iyi şekilde yerine getirilmesidir. guras@milliyet.com.tr Yılmaz, banka deneyimli