KİTlerin sermayelerinin bir bölümünün halka arz edilmesi, bunların KİT statülerinin değişmesi sonucunu vermez. KİT sorunu devam eder.KİTlerde şirketin yönetimine hakimiyet sağlayacak büyüklükte hisse senedi "blok olarak satılmadıkça", yönetim yetki ve sorumluluğu hükümetlerde (politik güçte), Ankarada kalmaya devam edecektir.Özelleştirmenin amacı, (1) Kamu eliyle iyi işletilemeyen kuruluşları verimli hale getirmek, (2) Hükümeti, şirketlere sermaye koymak, yatırımlarıyla uğraşmak, yönetmek derdinden ve yükünden kurtarmak, (3) KİT statüsündeki işletmelerin, "politikacıların" (Ankaranın) arpalığı haline getirilmesini, politikacılar tarafından "istismarını" önlemektir.KİTlerin sermayelerinin bir bölümünün halka arzı, buna karşılık yönetim yetki ve sorumluluğunun hükümetlerde kalması, hiçbir şeyi değiştirmez..."Değiştirmezse değiştirmesin" diyemezsiniz... Bakınız bu düzen değişmeyince neler oluyor... Sizlere Güntay Şimşekin sütununda açıkladığı bir olayı aktarıyorum. Güntay Şimşek yazıyor: "Tarih 26 Ekim Salı. Anayasa Mahkemesi Başkanı ve eşi, THY uçağıyla İstanbuldan Ankaraya dönecekler. Ellerindeki biniş kartında koltuk numarası 2A/2B yazmakta. Anayasa Mahkemesi Başkanı, devlet protokolünde en üst sıralarda yer alması nedeniyle 2nci sıradaki koltuğa oturtulmasına itiraz ediyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı ve eşi başka bir uçuş noktasından geldikleri için, biniş kartlarını daha önce almışlar. Uçağa THYnin VIP personeli tarafından getirildiklerinde başkan, 2A/2Bde oturamayacaklarını 1A/1Bde oturmaları gerektiğini söylüyor.Tartışma sırasında uçağa diğer yolcular binmiş durumda. İlk sırada Maliye Bakanının eşi ile Özelleştirme İdaresi Başkanı, DYP Genel Başkan Yardımcısı ve bazı bürokratlar oturuyor.DYP Başkan Yardımcısı ile yanındaki kişiden 2nci sıraya geçmeleri rica ediliyor. Cevap doğal olarak hayır oluyor.Derken THYnin patronu durumunda olan Maliye Bakanının eşi 1Adan 1Fye alınıyor. 1Fde oturan THYnin iki numaralı patronu Özelleştirme İdaresi Başkanı 2Bye naklediliyor. Ancak bütün bunlar olurken uçak yarım saat Anayasa rötarı yapıyor."Sayın okuyucularım, "gerçek anlamda özelleştirmenin" gereğini bu olay açıklıkla sergiliyor. KİTlerde Ankara hakimiyeti devam ettikçe, Ankaradaki Büyük Türk Büyükleri KİTleri kendi çiftlikleri olarak görmeye devam edecek. Kullanmak isteyecek.Ülkemizde şimdilerde THY dışında özel uçak işletmeleri de yolcu taşıyor. Onur Air var, Atlas Jet var. MNG Havayolları var... Yukarıdakine benzer bir yer kavgası bu uçaklarda olur mu? THY gerçek anlamda özelleştirilmiş olsa yöneticileri ve çalışanları bu tür sorunlarla karşılaşır mı?Biz THYnin diğer yerli ve yabancı havayolu işletmeleriyle rekabet etmesini, başarılı olmasını istiyoruz. THY yöneticileri, çalışanları bütün vakitlerini ve güçlerini Ankaradaki Büyük Türk Büyüklerini memnun etmeye harcar ise, şirketi başarıya götürmeye nasıl vakit bulabilir. Bu durumda THY yöneticilerini ve çalışanlarını uçakların rötar yapmasını, sade vatandaşa gereken ilginin gösterilmemesini nasıl eleştirebiliriz?İşte ben bunu anlatmak istiyorum. Diyorum ki, THYde veya başka KİTlerde hisse senetlerinin bir bölümünün halka arzı, KİTleri Ankaranın elinden kurtaramayacak. KİTler politikacıların elinde kaldıkça da yakındığımız sorunlar devam edecek. guras@milliyet.com.tr THY ve Petkimin hisselerinin halka arzına karar verildi. Ardından belki de Tüpraş ile Telekom hisselerinin "blok satış yerine" halka arzına karar verilecek.