Denktaş'a "Türkiye'den gelen paranın, adadaki Türk askerinin ekonomiye katkısının ve Türkiye'ye faturasının ne olduğunu" sordum. Denktaş, "Siz Konya'ya gidip, devlet Konya'ya ne kadar para gönderdi, Konya'daki asker Konya'da ne kadar para harcıyor diye sual ediyor musunuz ki, adaya gelerek bunları bana soruyorsunuz. KKTC'nin Konya'dan farkı ne" dedi.
Aynı soruyu KKTC Ekonomi Bakanı Salih Coşar'a yönelttim. Salih Coşar anlattı: "TC Hükümeti, KKTC'nin savunma bütçesinin ve yatırım bütçesinin (yol - enerji - su gibi) tamamı için para gönderir. Cari bütçe açığını kapatmak için de kredi verir. Bu kredi genelde bir süre sonra silinir. Bağış olur. 2002 yılında 79.6 milyon dolar savunma ve yatırım bütçesi yardımı, 190.4 milyon dolar cari bütçe açığını kapatma kredisi olarak toplam 270 milyon dolar fiili giriş oldu. KKTC'nin 2003 yılı bütçesinin cari açığı 146 milyon dolardır."
Salih Coşar'a "KKTC'de devletten, emekli sisteminden para alanların sayısını" sordum. Bana şu bilgiyi verdi: "12.662 devlet memuru maaş alıyor. 11.030 devlet memuru emeklisi, 3.188 devlet işçisi emeklisi var. Emekli Sandığı da 10.500 kişiye aylık ödüyor." Devletten ve emekli sisteminden her ay toplam 37.380 kişiye ödeme yapıldığı anlaşılıyor.
Denktaş, "KKTC'de yaşayanların kişi başı gelirini Güney Kıbrıs'taki Rumlarınki ile karşılaştırmadan önce 1974'te Türklerin durumu ne idi, bugün ne oldu ona bakın... Bugün KKTC'de kişi başı gelir Türkiye'dekinden daha yüksektir. Kıbrıslı Türklerin 1974'teki durumlarının çok çok üstündedir" diyor.
Denktaş'ın bu anlatımında büyük hakikat payı var. KKTC'de yaşayanların durumu, Türkiye'de yaşayanların durumuna göre çok çok iyi.
- Fakr ü zaruret söz konusu değil. Sokakta aç açıkta insan yok.
- Herkesin bir evi, bir mülkü var. Herkesin bir geliri var. Hemen her ailenin bir otomobili, karı koca çalışanların birden çok otomobili var.
- Ambargoya rağmen KKTC vatandaşları ada dışına seyahat edecek maddi güce ve imkanlara sahip.
- Her KKTC Türkü gelir grubuna göre lokantaya gidiyor, eğlenmeye gidiyor. Hayatın zevkini çıkarıyor.
- KKTC'de yaşam "küçük burjuva" yaşamı...
1974 yılında Türkiye'nin askeri harekatı olmasa idi, Türkler bu çizgide yaşam şansına sahip olabilirler mi idi? Yoksa Rum çoğunluğun arasında ekonomik bakımdan ezilip giderler mi idi? Bilinemez!.. Bilinmesi gereken bir başka nokta da şudur: Kısa sürede sınır kalkmış olsa, KKTC'de yaşayanların kişi başı ortalama gelirinin de Rum kesimindeki gibi 18.000 dolara çıkması mümkün değil... Durup dururken zengin Rumdan alınarak fakir Türke transfer söz konusu olamaz... Türk nüfus gene azınlık olarak hayat mücadelesine başlayacak...
İşte bütün bunlar içindir ki, iktidar partileri "statüko"cu... Mevcut durumun devamını savunuyor. Ama sorun şu ki, mevcut durumun "sürdürülebilir yanı kalmamış..." Bu neden ile Kıbrıs'ta yaşayan Türk nüfusun haklarını koruyarak sürdürülebilir bir "yeni düzen" kurma zorunluluğu var.
Umarız seçim sonuçlarında oluşacak hükümetler bunu başarır.