Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Bankalarımızın tümünün menkul değerlere (tahvile, bonoya) yatırdıkları para 5 Aralık tarihi itibariyle 97 katrilyon lira.
Mevduat bankalarımızın aynı tarih itibariyle kredi toplamı 46 katrilyon lira. Açık anlatımıyla bankaların tahvile, bonoya yatırdıkları para, kredi olarak kullandırdıkları paranın iki katı.
Mevduat bankalarımızın 5 Aralık tarihinde toplam kredileri 46 katrilyon lira ama, bu rakamın 8 katrilyon lirası sorunlu kredi. Tasfiye olacak alacak. Demek ki, bankaların sorunsuz kredileri toplamı net 37 katrilyon lira.
Toplam kredilerin yüzde 19'u, sorunlu kredi.
Mevduat bankalarımızın 37 katrilyon sorunsuz kredisinin 14 katrilyon lirası tüketici kredisi ve kredi kartı borcu. Çıkaralım bu rakamı sorunsuz krediler toplamından. Kalır geriye 23 katrilyon lira...
Demek ki, mevduat bankalarımız, yatırım yapacak, üretim yapacak, sanayiciye, tüccara bu kadar (yaklaşık 15 milyar dolar) kaynak ayırabiliyor.
Şimdi bu rakamları kabaca yorumlayalım:
(1) Bankaların kaynaklarının büyük bölümünü kamu sektörü, tahvil ve bono satarak emiyor. Tahvil ve bononun faizi yüksek. Külfeti yok. Riski yok. Bankalar kredi vermek yerine tahvil ve bono almayı tercih ediyor.
(2) Ekonomik kriz bankaları korkuttu. Kredi vermeyi riskli ve güç hale getirdi. Yüksek faiz nedeniyle verilen kredilerin bırakınız anaparasını faizini bile tahsil etmek sorun... Güçlü işadamı kredi kullanmıyor. Güçsüz işadamına kredi verilemiyor.
(3) Sorunlu krediler (tasfiye olunacak krediler) bankaların derdi. Toplam krediler içinde büyük ağırlığı var. Bankalar bunu büyütmek istemiyor. Küçültmeye çalışıyor.
(4) Tüketici kredileri ile kredi kartı borçlarının bankalar için cazibesi arttı. Çünkü bu kredilerde risk oransal olarak düşük. Vadeleri kısa. Bu kredilerin faizi ve komisyon geliri ticari kredilerden yüksek. Bankalar için karlı bir faaliyet alanı.
Bu nedenle yılbaşından bu yana mevduat bankalarının toplam kredileri yüzde 45 oranında artarken, tüketici kredileri ve kart kredileri yüzde 100 oranında arttı.
Makro açıdan bakıldığında tüketici kredisi de ekonomi için yararlı. Çünkü (1) Talebi artırıyor. (2) Kredi bulma külfetini işadamının sırtından alıyor. Faiz ve komisyonu, tüketici üstleniyor.
Ancak bir de gerçek var: Tüketici kredisi ile kart kredisi, gelecekteki gelirin bugünden harcanmasıdır. Gelir artmadan bu tür kredide hızlı bir artış var ise, insanlar geleceklerini bugünden yer hale gelir. Gelecekte ciddi sorunlarla karşılaşır. Bankalar da bu sorunları paylaşır.
Bu nedenle "Oh... Ohhh... Ne güzel. Tüketici kredileri ile kart kredileri artıyor... Bankalar sanayiciye ve tüccara kredi verecek yerde tüketiciye kredi vererek para kazanıyor!.." diyerek sevinmek pek doğru olmasa gerek...