Kurda dalgalanma bile yok... Kıpırtı... İşte o kadar.Ekonominin kuralları işliyor... Biz (1) Türk lirası fazla değerlendi, döviz fiyatı yerlerde sürünüyor, (2) İhracat yapamıyoruz, ithalat artıyor, (3) Döviz açığı (cari açık) giderek büyüyor, (4) Ülkeye oluk oluk sıcak para giriyor diyerek dertlenmiyor muyduk?..Bu çarpık yapı ne zaman düzelecek diye meraklanmıyor muyduk?Şu anda Ankara'nın (Merkez Bankası'nın ve Hazine'nin) telaşa kapılarak duruma müdahale etmemesi gerekir.Bırakalım düzelecekse kendi kendine düzelsin. Sakın ha, ikinci el piyasada bono faizleri yükseldi diyerek yüksek YTL faizli bono çıkarmayalım.İkinci el piyasasında bononun faizini yüzde 14.50'ye çıkaranlar, YTL'den "zamanından önce çıkarak" dövize geçmeyi düşünenlerdir. Bırakınız YTL'den çıksınlar. Çıkanları tekrar YTL'ye çekmek için YTL faizini yükseltmeyiniz. Mademki dalgalı kura inanıyoruz, o halde döviz fiyatının dalgalanmasından neden korkuyoruz? Mademki dövize geçmek istiyorlar, onlar için orta/uzun vadeli yüzde 5.5 faizli dolar ve euro karşılığı bono/tahvil çıkarınız.YTL ile çıkaracağınız bononun faizini yüzde 13.0'te tutunuz.Telaşlanmaya gerek yok. Yeter ki, değişimler ekonominin hazmedebileceği boyutta, yavaş yavaş olsun. Bu değişimlerin bir an önce olması, sorunların büyümeden çözülmesi anlamına gelir.Dalgalı kurdan söz ediyoruz ama, kur bugüne kadar dalgalanmadığı için, dalgalı kurda döviz fiyatının tırmanışa geçebileceğini bir türlü içimize sindiremedik. Dalgalı kurda döviz fiyatının kendi kendini ayarlayacağına bir türlü inanamadık. İlla da (devlet zoruyla/Ankara kararıyla) devalüasyon bekler olduk. Kriz beklentisinden kurtulamadık. Bugüne kadar dalgalanmadı Ne demişler: "Uçak devamlı olarak havada duramaz. Ya usulünce, yavaş yavaş bir havaalanına iner. Ya da düşer..." İşte o biçim... Ekonomi ya kendine kendini düzeltecek... Ya da bir krizle yere çakılacak...Uygulanan dalgalı kur sistemi ekonominin kendi kendini düzeltmesine imkân veren bir sistemdir. Bugüne kadar işlemedi. Düzeltme gecikti. Tekrarda yarar var: Önemli olan düzeltmenin yavaş yavaş, hazmedilebilir şekilde olmasıdır.Hazine bonolarını/tahvillerini kim satıyor, dövizi kim alıyor? Birileri satacak, birileri alacak, düzeltme böyle olacak... Kim satıyorsa satsın, kim alıyorsa alsın... Biz sonuca bakalım... Önemli olan, "sürdürülebilir ekonomik dengeler"dir. Önemli olan, yatırımın, üretimin önünü açacak faiz ve döviz fiyatıdır. Önemli olan, ekonomik büyümedir. Önemli olan büyüme ÖZÜR Dün bu sütunda yayımlanan yazıdaki yanlışlar için özür dilerim. Diyarbakır ve Erzurum için yazdığım iki farklı yazıdaki bilgileri birbirine karıştırmışım. Dünkü yazım Diyarbakır'la ilgili bir yazıdır. guras@milliyet.com.tr