Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ben İstanbul’da yaşıyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve evimin bulunduğu Sarıyer Belediyesi’nin gelirinin daha çok olmasından mutlu olurum.
TBMM’ce 8 Ocak’ta görüşülen tasarıya eklenen bir madde ile belediyelerin genel bütçeden aldıkları yüzde 5’lik payın, yüzde 60’ının İller Bankası’na aktarılarak, bu paranın illerin nüfusuna göre dağıtılmasını öngören uygulamanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve benim belediyem olan Sarıyer Belediyesi’nin gelirlerini azaltması beni rahatsız eder... Ama önemli olan doğrunun ne olduğudur. Yeni uygulama, haksızlığı önler. Anlatayım:
Belediye hizmetlerinde giderin yararlananlarca karşılanması esastır. Başka ülkelerde belediyeler vergi koyarak veya benzeri uygulamalarla giderlerini hizmetlerden yararlananlardan tahsil ederler. Bizde bu imkânlara sahip olmadıklarından Maliye’nin vergi gelirlerinden aldıkları pay ile yaşarlar.
Uygulamada Maliye Bakanlığı büyük şehir belediyelerinin bulunduğu illirde topladığı verginin yüzde 5’ini belediyeye vermektedir. Vergiden aktarılan paranın nüfus veya toprak büyüklüğü ile hiç mi hiç bağlantısı yoktur. Bu uygulama, kamu ve özel sektör kuruluşlarının yönetim merkezlerinin bulunduğu ve bu nedenle vergi beyannamelerinin tanzim edilip Maliye’ye verildiği illere ballı - kaymaklı imkân sağlamaktadır.
Bu uygulamada üç il öne çıkmaktadır. (1) Türkiye’nin değişik köşelerindeki ticarethanelerin, fabrikaların, ithalatçıların, ihracatçıların merkezinin bulunduğu İstanbul’da, 2001’in ilk 11 ayında, bütün illerden toplanan verginin yüzde 40.95’i toplandı. (2) Genelde KİT’lerin, kamu bankalarının merkezinin bulunduğu, devlete silah ve mal satan müteahhitlerin merkezinin bulunduğu Ankara’da, 2001’in ilk 11 ayında bütün illerden toplanan verginin yüzde 16.66’sı, (3) Yerli ve yabancı sanayi kuruluşlarının toplu halde vergi ödedikleri İzmit’te bütün illerden toplanan verginin yüzde 15.90’ı ödendi.
Tüm illerden toplanan verginin yüzde 75’e yakını bu üç ilde ödenince, bu üç il, vergiden aktarılan toplam kaynağın yüzde 75’e yakınını alıyor. Kalan yüzde 25 diğer büyük şehir belediyelerine dağıtılıyor. Ekonomik faaliyete bulaşamamış iller yeterli para alamıyor.
Yeni uygulama ile bir ilde toplanan verginin yüzde 2’sinin doğrudan, yüzde 3’ünün ise nüfus ölçüsünde verilmesi öngörülüyor. Bu durumda İstanbul’un Maliye’den aldığı para (dikkat buyurunuz toplam geliri değil, belediyelere hükümet yardımı) yüzde 15, Ankara’nın yüzde 26, İzmit’in yüzde 28 oranında azalıyor. Buna karşılık Adana’nın devletten alacağı yardım yüzde 62, İzmir’in yüzde 600, Erzurum’un 500 artıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile bağlı başkanların mücadelelerine de şapka çıkarmalı. Ellerindeki imkânı kaçırmamak için mücadele veriyor. Çünkü belediyeler yürürlükteki kanunlara güvenerek 2002 yılı bütçelerini hazırlamışlar. Uzun dönemli yükümlülükler altına girerek belli projelere başlamışlar. Geçmişteki uygulamaların kalıntısı olan borçları ödüyorlar... Bunlar geliri kısılan belediyeleri güç duruma sokacak.


Not: * Nüfus rakamları DİE'den alınmıştır.
** Maliye Bakanlığı'nın internet (www.muhasebat.gov.tr) sayfasından alınmış % 5'lik paylardır.
***Sakarya büyükşehir nüfusu yaklaşık olarak tespit edilmiştir.