Binanın kapısında “Arkas Koleksiyonu’nda Post-Empresyonizm Sergisi” levhasını görünce içeriye girdik. Merdivenleri tırmanmaya başladık. Önce binanın güzelliği bizi etkiledi. Merdiven başında, binanın 1922 İzmir yangınından önce çekilmiş bir fotoğrafı vardı.
Fotoğraf, Kordon’dan deniz tarafından çekilmişti. Kordon boyu sıralanan eski binaları gösteriyordu.
Merdivenlerini tırmandığımız binanın hemen bitişiğindeki İzmir Operası binası (Le Grand Theatre de Smyrne) dikkatimizi çekti. Fotoğrafın altında, ünlü Fransız tiyatro sanatçısı Sarah Bernhardt’ın bu tiyatroda sahneye çıktığı yazıyordu.
Merdivenlerinden tırmandığımız bina İzmir’in Kordon’u üzerinde bulunan ve İzmir yangınından geride kalan tek yapı olan Fransa’nın konsolosluk binası idi
Berna Kumaş Sipahi’den öğrendiğimize göre, binanın denize bakan bölümü, kültür ve sanat amaçlı kullanım için 20 yıllığına Arkas Holding’e tahsis edilmiş. Bina bütünü ile elden geçirilmiş. Arkas Sanat Merkezi adıyla uluslararası bir sanat merkezi haline getirilmiş. Ve de ilk sergi 19 Kasım 2011 tarihinde açılmış.
Öğretici bir sergi
Empresyonizm Sonrası diye bilinen 19. asrın son çeyreğinden 20. yüzyılın başlarına, modernizme kadar süren dönemde eser veren değişik disiplinlerdeki sanatçıların tabloları gruplandırılarak sergileniyor. Maxime Maufra, Louis Anquetin, …mile Bernard, Maurice Denis, Maurice Vlaminck, …douard Vuillard, Louis Valtat gibi sanatçıların tabloları var. Ocak sonuna kadar açık kalacak olan bu ilk sergiyi, yeni sergiler izleyecekmiş.
Yeni İzlenimcilik, Noktacılık, Pont-Aven, Kontürcülük, Fauvizm, Nabiler, Modernizm adı ile anılan disiplinler hakkında serginin her bölümünde geniş açıklamalar var.
Serginin öğretici yanı gençlerin ilgisini çekiyor. Biz sergiyi çok sayıda genç ile birlikte gezdik. Gençler önce disiplinler ile ilgili yazıları okuyor, sonra tabloları seyrediyordu.
Lucien Arkas resme meraklı bir işadamı. Türk ressamlar ile Batılı ressamların tablolarını topluyor. Koleksiyonundaki bine yakın tabloyu İzmir’deki evinde ve evinin bahçesine yaptırdığı galeride saklıyor. Arkas Holding’de de bir Sanat Bölümü kurmuş.
Bin tabloluk koleksiyon
Sanat bölümünün yönetmeni Niko Filidis değişik ülkelerdeki sanat hareketlerini izliyor. Koleksiyona katılacak eserleri belirliyor. Eserler satın alınıyor. Böylece koleksiyon devamlı olarak büyüyor. Zenginleşiyor.
Bir söyleşisinde Lucien Arkas “Koleksiyonculuğu hiçbir zaman bir toplama uğraşısı olarak görmediğini, sanatın izlediği seyri, disiplin çerçevesinde tutabilmek bilinciyle, çeyrek asırdan fazla süren ciddi uğraş neticesinde, ‘Türk Resmi’ ve ‘Avrupa Resmi’ olarak iki grupta koleksiyon oluşturmaya çalıştığını” belirtiyor.
Lucien Arkas İzmir doğumlu bir işadamı. Marsilya’da yaşayan ailenin bir üyesi 1711 yılında Türkiye’ye gelmiş, üzüm ve incir ticareti yapmak için İzmir’de yaşamaya başlamış. Aile ise 1815 yılından Korfu Adası’ndan İzmir’e taşınmış. İzmir’in yerlisi olmuşlar.
Arkas ailesi uzun süre ihracat, ithalat ile uğraşmış. 1944 yılında denizciliğe ilgi duymuş. Lucien Arkas 1964 yılından bu yana grubun sorumluğunu taşıyor. Arkas Holding’in değişik sektörlerde yatırımı var. Ana işi taşımacılık, lojistik ve limancılık. Şimdilerde Türkiye’nin en büyük konteyner taşımacısı. Türk bayraklı 25 konteyner gemisi ile en büyük konteyner gemi filosunun ve en büyük özel konteyner limanı Marport’un sahibi...