Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu kitap, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkayanın başkanlığında toplanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunda tüm üyelerin katılımıyla bir bildiri yayımlanması kararının alındığı gün kitapçılarda satılmaya başladı.Yargıtay Başkanı tarafından dün açıklanan bildiride, "... önemli devlet sorumluluğu olan kişilerin yargı ve Yargıtay hakkında çeşitli vesilelerle verdikleri yakışıksız ve sorumsuz açıklamalara bir kısım kurum ve kuruluşların basın ve yayın organlarının da kişisel ikbal ve istikbal ya da ekonomik çıkar uğruna katıldıkları saptanmış ve bu olumsuzluklar Yargıtay Büyük Genel Kurulu üyelerince esefle karşılanmıştır" deniliyordu.Dikkat buyurulursa, bildiride basın ve yayın organları hakkında ağır bir itham yer almaktadır. "Bir kısım basın ve yayın organlarının da kişisel ikbal ya da ekonomik çıkar uğruna..." yakışıksız ve sorumsuz suçlamalara katıldıklarının "saptandığından" söz edilmektedir. Böyle bir "saptama" takipsiz kalmamalı, Yargıtay Başkanı saptamayla ilgili belge ve bilgileri yargıya intikal ettirmelidir ki, kamuoyunda inandırıcılığına gölge düşmesin. Bunu "not ettikten sonra" dönelim ana konuya...Ortada bir gerçek var... Mafya diye adlandırılan belli güç odakları var. Bir değil, iki değil, çok sayıda kanun dışı güç odağı var... Bu "kanun dışı güç odaklarının", devletin güç odaklarıyla ilişki kurmadan, devletin güç odaklarından yardım almadan "ortaya çıkmaları - büyümeler - güçlenmeleri - faaliyetlerini sürdürmeleri" imkansız.Son yıllarda değişik olaylar nedeniyle "kanun dışı güç odaklarıyla", devletin güç odakları arasındaki ilişkileri ortaya koyan belge ve bilgiler kamuoyuna (şu veya bu şekilde) yansımaya başladı.Ama görüldü ki, belge ve bilgilerin kamuoyuna yansımasına rağmen, "düzen" devam etti. Kanun dışı güç odaklarıyla devletin güç odakları arasındaki bağlar çözülemedi.Devlet eski Bakanı Güneş Taner, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonuna ifade verdikten sonra, "Türkbank benim siyasi hayatımda aldığım en büyük derstir. Bunu kitap haline getirip ders almaları için bugünkü siyasetçilere dağıtmak lazım" demişti.1994 yılından bu yana Milliyette gazetecilik mesleğini sürdüren "araştırmacı gazeteci" Nedim Şener, Güneş Tanerin söyleyip de yapamadığını yaptı. Türkbank olayından başlayarak günümüze kadar "mafya - siyaset - işadamı-bürokrasi" dörtgeniyle ilgili belge ve bilgileri topladı. Nedim Şenerin, "Kod Adı Atilla" başlığını taşıyan kitabında kimse ve hiçbir kurum hakkında "yakışıksız ve sorumsuz" açıklama yok, suçlama yok, küçültme veya küçümseme arayışı yok. Sadece belge ve bilgi var. Bu belge ve bilgileri değerlendirme işi okuyana bırakılmış. Şaşırtıcı olan bu kadar belge ve bilgiye rağmen "düzenin" devam etmesi... Hem de güçlenerek devam etmesi...Nedim Şenerin "Kod Adı Atilla" kitabını okuyunuz. Bankaların nasıl alınıp satıldığını, işadamlarımızın kimlerle, ne amaçla kol kola girdiğini, kimlerin nelerin peşinde koştuğunu öğrenerek şaşıracaksınız... guras@milliyet.com.tr Nedim Şener, "mafya -siyaset - işadamı-bürokrasi " dörtgeniyle ilgili olarak gündeme gelen tartışmaların dayanağı olan belgeleri ve bilgileri topladı ve "Kod Adı Atilla" ismiyle bir kitap halinde yayımladı.