Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olayların içinden Bunu gören Merkez Bankası üst yönetimi raporlar açıklıyor. Basın toplantıları yapıyor.Aslına bakılırsa, olan bitende bir çarpıklık yok... Merkez Bankası enflasyon hedefini bugüne kadar tutturabildi mi ki, bundan sonra tuttursun.Ancak olan biteni iyimser gözle izleyenler şunları söyleyebilir: "Merkez Bankası hedefi belirliyor. Elinden gelen çabayı gösteriyor. Hedefi gerçekleştiremese de enflasyonu kontrol altına almada başarılı oluyor."Merkez Bankası yönetimi 2006 yılının başından bu yana "Enflasyon Hedeflemesi Programı"nı uyguluyor. Bu programın esası şu: Her yılın üçer aylık dönemleri itibariyle enflasyonun yüzde kaç oranında olacağı belirlenmiş. Bu hedefi teşkil ediyor. Bir de bu hedefin 2 puan üstünde, 2 puan altında sınır belirlenmiş. Enflasyon hedefi tutmasa da enflasyonun bu sınırlar içinde kalması zorunlu. Merkez Bankası 2007 yılı sonunda enflasyonu yüzde 4'e indirmeyi hedef almıştı. Anlaşılıyor ki, yıl sonunda enflasyon (Tüketici Fiyatları Endeksi'ndeki artış oranı) yüzde 7.3'ten aşağı olmayacak. 2005 yılı sonunda enflasyon hedefi (TÜFE artış oranı) yüzde 5 idi. Programa göre enflasyon bu hedefin 2 puan üzerine (yüzde 7'in üzerine) çıkmayacak, 2 puan altına (yüzde 3'ün altına) inmeyecekti.Ama enflasyon yüzde 9.7 oranında gerçekleşti. Tavanı (üst sınırı) deldi geçti.Aslında 2006 yılının ikinci ve üçüncü üç aylık dönemlerinde de gerçekleşen enflasyon programda belirlenen üst sınırın üzerine çıkmıştı.2007 yılı sonunda enflasyon hedefi yüzde 4 iken, enflasyonun yüzde 7.3 olarak gerçekleşmesi halinde, programda belirlenen üst sınırın (yüzde 6 oranının) üzerine çıkılmış olacak.Burada üzerinde durulması gereken nokta şu: Merkez Bankası'nın hedefe bir türlü ulaşamayan "Enflasyon Hedeflemesi Programı"nın bir faturası var. Hem bu faturayı ödüyoruz, hem de enflasyon hedeflemesinde yeterince başarı sağlanamıyor.Nedir fatura? "Fatura yüksek faizdir". Merkez Bankası 'nın ödediği yüksek faiz, bu ekonomiye büyük yük getiriyor. Bu işin bir faturası var Yüksek faiz, dövizi ucuzlatıyor. Ucuz döviz, ithalatı artırıyor. Ucuz ithalat tarımda ve sanayide yatırımı ve üretimi köstekliyor. İhracat artışını önlüyor.Yüksek faiz bir yanda bütçedeki faiz yükünü büyüterek bütçe açığına, öte yanda ithalatı ucuzlatarak döviz açığına neden oluyor. Merkez Bankası bu yüksek faiz politikasına ek olarak "tüketimin sınırlandırılmasını", Maliye politikasının sıkılaştırılarak, "hükümet harcamalarının" kısılmasını istiyor. Unutmayınız, tüketim harcamalarının kısılmasıdır. Kalkınmanın yavaşlaması, yatırımlarda üretimde frene basılmasıdır. İşsizliktir. Mali disiplin demek hükümetin faiz ve personel harcaması dışında bir şey yapamaması demektir.Merkez'in yüksek faiz politikası bugüne kadar hükümet, medya tarafından büyük ölçüde desteklendi. Ama yüksek faiz uygulaması "yılan hikâyesi"ne dönünce ve de ödenen büyük faturaya rağmen hedef bir türlü tutturulamayınca Merkez Bankası eleştirilmeye başlandı. Şimdilerde üst yönetimin telaşının, iki günde bir rapor yayımlanmasının, toplantı ve konuşma yapılmasının ardında bunun telaşı var. Merkez Bankası üst yönetimi bugüne kadar arkasına aldığı desteğin "Aslansınız, kaplansınız" sıvazlamalarının kaybolmasından korkuyor. Faturayı halk ödüyor 2006 2007 IV. Ç I. Ç II. Ç III. Ç IV. ÇÜst sınır 7 11.2 8.7 7.3 6.0Gerçekleşen TÜFE enflasyonu 9.7 10.9 8.6 7.1* 7.3**Hedef 5 9.2 6.7 5.3 4.0Alt sınır 3 7.2 4.7 3.3 2.0 Kaynak: TCMB, 2006 (5 Aralık 2005), 2007 (13 Aralık 2006) Para ve kur politikaları açıklamaları.* Ocak-eylül gerçekleşme.** Merkez Bankası'nın yıl sonu gerçekleşme tahmini. Enflasyon hedeflemesi raporu, 26 Ekim 2007. guras@milliyet.com.tr 2006-2007 enflasyon hedeflemesi ve gerçekleşme (Üst sınır-hedef-gerçekleşme oranları)