Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Alev Korun, Avusturya’da 28 Eylül 2008‘de yapılan genel seçimlerde, ilk ve tek göçmen kökenli milletvekili olarak Avusturya Milli Meclisi’ne (parlamento) girdi. Parlamentoda 183 milletvekili var. Alev, 20 milletvekili olan Yeşiller Partisi’nin üyesi. Ve de onu parlamentonun İnsan Hakları Komisyonu’na başkan seçtiler. Türklere sempatisi olmayan Avusturyalılar, “Türkler kendi ülkelerinde insan hakları sorununu çözdü mü ki, şimdi bir Türk kızı gelmiş bize insan haklarını öğretecek?” diyorlar ise de Alev’in popülaritesi gün geçtikçe artıyor.
Alev’in seçim zaferi medyaya yansıdı. Sonra unutuldu. Alev’i buldum. Avusturya’da bir milletvekilinin neler yaptığını sordum. Milletvekiline brüt 8 bin euro maaş ödenirmiş. Bunun yarısı vergiye gidermiş.
Milletvekilleri hafta sonları ve ayda 1 hafta seçim bölgelerine giderlermiş. Kilometre başına yol giderleri ödenirmiş. Milletvekillerinin bir de yardımcı personel ödeneği varmış. Bu ödenekle milletvekili kendisi bir araştırmacı veya sekreter tutar veya ödeneği partiye aktararak geniş bir araştırmacı kadrosu oluşturulmasına katkıda bulunurmuş.
Bu ödeneklerle işe alınanlar kamu personeli sayılmaz, işe alanın personeli olurlarmış. Milletvekili, ödeneği istediği gibi kullanamaz, istihdam ettiği personelin bordroları ile ödenek hesabını kapatabilirmiş. Milletvekillerine başkaca ödeme yapılmaz, imkân tanınmazmış. Lojman, otomobil, koruma gibi imkânları yokmuş.
Alev, milletvekili seçilmeden önce 2005 yılında belediye meclisi üyeliği seçimlerini kazanmıştı. Viyana Belediyesi’nde Yeşiller Partisi’ni temsil ediyordu.

Alev, Ankaralı
Alev Korun (1969, Ankara) ODTÜ mezunu iktisatçı bir anne ile mühendis bir babanın kızı, benim de akrabam.
İstanbul’da Avusturya Lisesi’ni bitirdikten sonra üniversite eğitimi için Avusturya’ya gitti. Innsbruck Universitesi’nde okudu. Üniversite yıllarında Yeşiller Partisi’nde çalıştı. Avusturya İçişleri Bakanlığı‘nda entegrasyon danışmanlığı yaptı. Irkçılıkla Mücadele Ağı’nın kurucuları arasında yer aldı.
Alev hakkında bundan önce bu köşede iki yazım daha yayımlanmıştı. 27 Şubat 2000 ve 18 Şubat 2006 tarihlerinde.
Her iki dönemde de, Alev’e, “Neden Türkiye’ye gelmiyorsun? Neden Avusturyalılar için çalışıyorsun?” sorusunu yöneltmiş, “Gelmesine geleceğim de... Gelince ne yapacağım? Bana söylesenize” şeklinde birbirine benzer iki yanıt almıştım.

Orada seçmen seçiyor!
“Mademki Yeşilcisin... Mademki politikayı seviyorsun... Ne yapacaksan gel de Türkiye’de yap” diye ısrar ettiğimde, Alev şu ifadelerle cevap vermişti:
“Türkiye’ye gelirsem ne yapabilirim ki? Hangi partinin, halkın, seçmenlerin ve semtlerin sorunuyla ilgilenen, sorunlara çözüm arayan teşkilatı var? Hangi seçmen benim çalışmalarımı beğenerek aday listesine girmemi destekleyebilir ki?
Bir partinin başkanı beni tanımıyorsa aday listesine nasıl girebilirim, hangi sırada yer alabilirim ki? Parti başkanının sayesinde seçilecek olursam, nasıl olur da onun kumandasının dışına çıkabilirim ki?”


Türkiye’de milletvekillerinin ayrıcalıklar listesi kabarık
Milletvekillerimizin otomobillerine özel plaka takılacak. Böylece protokol krizi yaşanmayacak. Şu anda Türkiye’de milletvekillerinin ayrıcalıklarının bazıları şunlar:
(1) 12 bin TL’ye kadar aylık alıyorlar. Milletvekilliğinden ayrılınca, hayatta kaldıkları sürece, kendileri ölünce ise karıları, çocukları bu rakamın yarısı aylık alıyor.
(2) Ömür boyu kendilerinin ve ailelerinin ayrıcalıklı sağlık sigortası var.
(3) Dokunulmazlık imtiyazına sahipler.
(4) Sembolik ücretle lojmanda oturabiliyorlar.
(5) İstedikleri iki kişiyi devlet memuru olarak danışman ve sekreter olarak tayin ettirebiliyorlar.