Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Motorola - Telsim davası "bir Türk şirketi ile bir Amerikan şirketi arasındaki ticari bir davadır." Bu dava Çukurova Elektrik olayları ve İmar Bankası olayları ile aynı sepete konulamaz. "Uzanlar ödesin 4.2 milyar doları... Ödeyemezler ise Amerikalılar Telsim hisselerine el koysun. Telsim Amerikalıların olsun..." denilemez.
Burada Türk ekonomisinden yurtdışına bir kaynak transferi söz konusudur. Burada kaybedecek olanlar sadece Uzan ailesi değil, Türk ekonomisidir.
Uzan ailesinin diğer işlerini bir yana bırakarak sadece Motorola - Telsim anlaşmazlığının ne olduğuna bakalım. 29 Mayıs 2003'te New York Times gazetesinde tam sayfa bir ilan yayımlandı. Telsim tarafından verilen bu ilandaki bilgiler daha sonra Motorola tarafından yalanlanmadığına göre, doğru olduğunu varsayacağız. Verilen bilgilerin özeti şu idi:
- Telsim şirketi Motorola'dan Türkiye'deki cep telefonu sistemini kurmak için malzeme almış. 24 Nisan 1998 tarihinde 560 milyon dolarlık malzeme için "satıcı kredisi" anlaşması yapılmış.
- Bunu takiben 19 Ağustos 1999 tarihinde 123 milyon dolarlık, 20 Eylül 1999 tarihinde 380 milyon dolarlık, 1 Şubat 2000 tarihinde 270 milyon dolarlık, 29 Eylül 2000 tarihinde 700 milyon dolarlık malzeme, gene "satıcı kredisi" ile Türkiye'ye yollanmış.
Açık anlatımıyla nakit kredi söz konusu değil. Kredi ile toplam 2 milyar 33 milyon dolar tutarında makine ve teçhizatın alımı söz konusu.
İşin ilginç yanı, "Halka açık bir şirket olan ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun denetimine tabi olan Motorola şirketinin" bu büyüklükteki kredili satış işlemlerinden ortaklarına ve Sermaye Piyasası Kurulu'na verdiği raporlarda hiç söz etmemesi.
Sadece 1 Nisan 2000 tarihinde "Motorola'nın Telsim ile, üç yıl içinde 1.5 milyar dolarlık bir satış potansiyeli olan anlaşma imzaladığı" konusunda bir bilgi notu var. Bu notta da "satıcı kredisi"nden söz edilmiyor. Sadece "malzeme satışı" ifadesi kullanılıyor. Bunları neden yazıyorum?..
Bu bilgiler doğru ise, Telsim ile ilişki kuranların ve Motorola'dan kredili olarak 2 milyar dolarlık malı Türkiye'ye yollayanların davranışlarında da bir "sakatlık" var... Motorola içinde de bir şeyler dönmüş... Yapılan işlemler hem ortaklardan hem Sermaye Piyasası Kurulu'ndan saklanmış. Sonra da yanlış ve eksik bilgi verilmiş...

Nedenleri bilmek lazım
Açıklanan bilgiler doğru ise, Telsim, Türkiye'deki iki önemli depremin "fors major" (mücbir sebep) oluşturduğunu ileri sürerek, borç ödeme planının "satış anlaşmasına göre" yeniden yapılandırılmasını istemiş. Anlaşma çerçevesinde İsviçre'de "tahkim"e gidilmesine ısrarcı olmuş...
Nedeni anlaşılamayan şekilde Motorola tahkime yanaşmamış ve bir süre ciddi olmayan girişimlerde bulunduktan sonra, Uzan ailesinin Türkiye'de başının derde girdiğini görünce New York Eyaleti Bölge Mahkemesi'nden 4.2 milyar dolarlık borç kararını çıkartmış...
Motorola - Telsim anlaşmazlığını tartışırken 2 milyar dolarlık malzeme bedelinin nasıl 4.5 milyar dolarlık borca dönüştüğünü bilemez isek, Motorola şirketinde dönen dolapları öğrenemez ve de Motorola'nın bugüne kadar bu işi aşağıdan almasının sebebini anlayamaz isek, anlaşmada olmasına rağmen İsviçre'de hakeme gidilememesinin nedenlerini duyamaz isek, kim suçlu, ne kadar suçlu diye "racon kesmemiz" yanlış olur.