Sonra, bir sorun olunca da, Şeytana uydum, pişmanım derim.Yalan!Bence, insan insanın şeytanıdır. Ya da, meleğidir.Ve benim itirazım şeytana değil, halkımızadır.İktidara tapanlara,Haksızlığa boyun eğenlere,Erdemsizliği alkışlayanlara, köşe dönücülere hayranlıkla bakanlara, bizim gibileri bugünlere getirenlere... İtirazım var.Çünkü şunu çok iyi biliyorum: Bir kötünün yok olmasıyla hiçbir şey düzelmez. Çünkü, biri gittiğinde halkımız yeni tiranlar, aktörler, namussuzlar, köşe dönücüler arıyor kendine...Şeytanın bizi kandırdığı, kullandığı söylemine inanmayın.Bu şeytanca bir numara. Sorumluluğu başka birine yıkmak için bulunmuş iyi bir aldatmaca... Biz... Birbirimizin şeytanıyız. Üç paralık bir menfaat için kim bilir kaç kişi şu anda şeytanla pazarlıkta..."Bunları, "Mucizeler Komedisi" isimli müzikalin baş "karakter"i, dünyanın en kötü insanları arasında üst sıraları zorlayan, holding patronu Safa Yurdakul (Şener Şen) başına gelen belalardan kurtulmak için, (istemeye istemeye) doğru yolu seçmek zorunda kaldıktan sonra söylüyor...İstanbulda Akatlardaki Mustafa Kemal Kültür Merkezinde sahnelenen müzikalin konusu şöyle: "Gökyüzünün ilahi güçleri, bir ülkenin çivisinin çıktığını gördüklerinde, o ülkenin en kötü kişilerinden birini belirleyerek ona bir şans tanırlar, onu doğru yola davet ederlermiş. Bunu da özel olarak seçilmiş meleklerle yaparlarmış. Gökyüzünün ilahi güçleri bakıyorlar ve görüyorlar ki, Türkiyenin çivisi çıkmış durumda. Çivisi çıkan Türkiyede de kanun ve ahlak tanımayan ve de şeytan (Şevket Çoruh) ile işbirliği yaparak halkı kazıklamaktan zevk alan bir holding patronu var... Ona bir şans tanımaya karar veriyorlar ve de doğru yola getirmek için yeryüzüne bir erkek (Mirkelam), bir dişi (Pamela Spence) melek gönderiyorlar. Melekler şeytanla boğuşurken, erkek melek holdingin çaycı kızına (Meltem Cumbul/Özlem Tekin), holding patronu ise dişi meleğe Éşık oluyor..." "Ben de bu ülkenin evladıyım. Uyanığım, tilkiyim, gaddarım, açgözlüyüm, kıyıcıyım, her şey benim olsun isterim. Mucizeler Komedisi, çok kişinin katkısı ve çabasıyla sahnelenen bir müzikal. Şener Şen, çok başarılı. Şevket Çoruh şeytan rolüyle yıldızlaşıyor. Çaycı kız rolünde Meltem Cumbul oyunuyla, Özlem Tekin sesiyle birbiriyle yarışıyor. Melek rolleri için Mirkelam ve Pamela Spenceden başkalarını düşünmek imkânsız. İkisi de "melek gibi melek" olmuş.Müzikalin yapımcısı bu konularda deneyimi olan Mustafa Oğuz. Oyunun yazarı Kurtcebe Turgul. Müzikleri Tamer Çınar yapmış. Işıl Kasapoğlu, oyunun yönetmeni. Işıl Kasapoğlunun "Semaver Kampanya" oyuncuları ve dansçıları da müzikalde sahne alıyor. Canan Göknilin tasarladığı kostümler başarılı.Akatlarda Beşiktaş Belediyesi için yapılan binanın çatı katında bin koltuğu ve kocaman bir sahnesi olan pırıl pırıl bir tiyatro salonu yapılmış. Böyle bir salonda, böyle bir sahnede müzikal seyretmek pek hoş oluyor...Bir oyunu izlerken, bu işe bağlanan parayı düşünürüm. Oyun beğenilmeli, seyirci toplamalı ki, bu işe emeği geçenlerin emeği ödensin. Para bağlayanlar zarar etmesin... Daha çok sanatçı sahne alma imkânı bulsun. İzleyici iyi oyunlar seyretme imkânı bulsun.Müzikal çok büyük emek ve harcama gerektiren bir sanat. Mucizeler Komedisinde sahneye elli kişi çıkıyor. Sahne arkasında elli kişi görev yapıyor. Provalar altı ay önce başlamış. Melekleri uçurmak için İngiltereden özel aletler getirilmiş. Ses ve görüntü düzeni için yatırım yapılmış. Elbiseler diktirilmiş. Dekorlar yapılmış... Bu nedenle bilet ücretleri ucuz değil. Ama insanlarımız güzel bir müzikalde ve başarılı oyuncuları izleme özlemi içinde olduğundan her temsilde salon doluyor. guras@milliyet.com.tr Suç şeytanda değil insanda