Murat Evgin, yirmi üç yaşında. Gitar çalıyor, şarkı sözü yapıyor, besteliyor, söylüyor. "Amacım Türk gibi rock" yapmak. Başka anlatımla "Türk yapısı rock müziği" yapmak diyor.
Müzik uzmanı Vural Sözer’in anlatımına göre, "rock and roll" müzik türü adını İngilizce sallan (rock) ve yuvarlan (roll) sözcüklerinden alıyor. Dört zamanlı, caz ritmine uygun bu müzik türü 1950’lerde ortaya çıktı. Bir veya birkaç vokalist, elektro gitar, elektro bas gitar ve davuldan oluşan topluluklar bu müziği halka sevdirdi. Pek çok şarkıcı ve topluluk bu tür müzik ile ün yaptı. Elvis Presley, Comats Platters, Beatles, Rolling Stones, Bob Dylan ismi en çok duyulanları.
Marmara Üniversitesi’nin görevden ayrılmak zorunda bırakılmadan önceki hanım rektörü, "Devlet üniversitesinden kaydımı silmeden önce Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde ekonomi dersi veriyordum. Murat Evgin de benim yetiştirdiğim gençlerden biriydi. Sinema ve televizyon okudu. Şimdi reklam dalında lisans üstü eğitimini sürdürüyor. Emel ve Erol Evgin’in oğludur."
Müziğinin pazarı dar
Babası Erol Evgin, "Armut ağacın dibine düşermiş. Ben nasıl mimar olacak yerde şarkıcı oldu isem bizim oğlan da reklamcı olacak yerde müzisyen oldu" diyor.
Murat Evgin, "Ben orijinal müzik yapıyorum. Benim müziğim diğer Türk müzisyenlerinin müziklerinden farklı olsun, çalındığında, duyulduğunda işte bu Murat Evgin parçası denilsin istiyorum. Alışılmış, kabul görmüş diğer pop şarkılarından farklı olsun istiyorum" diyor.
Murat Evgin’e göre yapmak istediği müziğin Türkiye’de pazarı çok dar. Çok küçük. Çünkü farklı bir müzik geç algılanıyor. Daha önce yapılmış, kulakların alıştığı, beğeni görmüş bir müzik daha kolay kabul görüyor. Bilinenleri tekrarlamak riski azaltıyor. Bu nedenle albüm yapan müzisyenler eski melodilerden, eski şarkılardan birkaçını albüme alarak, daha önce beğeni görmüş bir müziği şarkıyı tekrarlayarak, albümlerin kolaylıkla kabul görmesine çalışıyor.
Murat Evgin kendi bestelerinin şarkı sözünü de kendi yazıyor. Sekiz yılda yüze yakın şarkı sözü yazmış, beste yapmış. Türkiye’de şarkı sözlerini kendileri yazan, bestelerini kendileri yapan az sayıda sanatçı var. Sezen Aksu, Mazhar Fuat Özkan, Timur Selçuk, Fikret Kızılok, Cem Karaca, Bülent Ortaçgil bu gruba giren sanatçılar.
Murat Evgin benzeri "Türk rocku yapan sanatçılar" ise Şebnem Ferah, Demir Demirkan ve Athena.
10 bin dolara satıyorlar
Bana anlatılanlara göre, şarkı sözünü ve müziğini kendi yapmayarak, başkasından satın alan sanatçılar, söze ve müziğe 5 bin dolar ile 10 bin dolar dolayında ödeme yapıyormuş.
Bir sanatçının beğeni görmesi için albüm yapması gerekiyor. Albüm denilen şey kaset, CD disk ve klip üçlüsü. Bir sanatçı besteyi kendi yapsa, müziği kendi bestelese bile, stüdyo kirası, aranjör, orkestra, ton maister ödemeleri ile en "mütevazı bir albüm" 20 bin - 30 bin dolara çıkıyor. Bir klip (TV’de ekrana yansıtılan hareketli görüntü) 10 bin dolar harcamayı gerektiriyor.
Murat Evgin, "Üç yıldır üniversitelerde, yurtiçinde, Almanya’da, ABD’de yüzü aşkın konsere çıktım. Konserlerde dinleyici ile canlı olarak buluşmanın zevki başka" diyor. Şimdilerde babası Erol Evgin ile "Baba - Oğul" şovları ilgi görüyor. Öğrencim ile iftihar ediyorum. Öğretmenlik çok zevkli bir meslek. Urfa’ya, Kars’a, Ordu’ya gidiyorsunuz. Üç kişi, beş kişi "Hocam ekonomiyi sizden öğrendim" diyor. Gazetede, TV’de çalışanlar, belli sorumluluk üstlenenler "Hocam merhaba" dediklerinde devlet üniversitesinde üç kuruşa beş kuruşa hocalık yaparken çektiğiniz sıkıntıları unutuyorsunuz.