Biz köy çocuklarının eğitim sorunları diye bir sorunu olduğunu görmezden geliyoruz. Veya umursamıyoruz.Köy çocukları kızıyla, erkeğiyle nasıl ve nerede eğitim görecek?Önce "Köy Enstitüleri"ni kapattık. Sonra Cumhuriyet döneminde büyük çabalarla her köyde inşa edilen okulları kapattık. Köy çocukları için "taşımalı eğitim"i başlattık. Milliyet gazetesinin, özellikle kızlarımızı hedef alan "Baba Beni Okula Gönder Kampanyası", herhalde şu veya bu kadar kız ve erkek çocuğumuzun okula gitmesine yardımcı olacaktır. Ama daha da önemlisi, bu kampanya köy çocuklarının eğitim sorunlarının tartışılmasına ve uzun dönemde soruna çözüm arayışına katkıda bulunacaktır. Verilen rakamlar doğru ise, bugün 20 bini aşkın köydeki okul binaları boş durumda.Köyde okul, öğretmen demekti. Köyde okul, "İstiklal Marşı" demekti. Atatürk büstü, Atatürk resmi demekti. Bayrak demekti. Bayram demekti. Milli günlerin törenle kutlanması demekti.Öğretmen, köyü aydınlatan Atatürkçü önder demekti. Çağdaşlığın temsilcisi demekti.Şimdi 20 bini aşkın köyde bunlar yok. O köylerde öğretmenin boşluğunu cami hocaları dolduruyor. Cami hocaları da öğretmen kadar saygın kişiler. Ama cami hocasının kitabı Kuran'dır. Öğretmenin kitabı alfabedir. Onun yeri ayrı, bunun yeri ayrıdır.Geçen hafta Köy Enstitüleri için TBMM'de kabul edilen kanunun 65. yıldönümü kutlandı. Köy Enstitüleri'ni tekrar kurmak imkansız. Ama Köy Enstitüleri'nin ne olduğunu hatırlayarak geçmişten ders almak gerekir. 20 bin köy okulu boş (1) Köy Enstitüleri, 1935 yılında Büyük Kurultay'da onaylanan "planlı sanayileşme" hareketine paralel "planlı köy kalkınması" arayışlarının ürünüdür.(2) Köy Enstitüleri, İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç'un gerçekleştirdiği "köy etütleri" sonucu ortaya çıkan köy çocuklarının eğitim ihtiyacını karşılamayı hedef alan "20 yıllık bir ana eğitim planı"na dayalı olarak oluşturulan eğitim kurumlarıdır. Bu planda, 1954 yılına kadar öğretmeni, ziraatçısı, koruyucu sağlık elemanı bulunmayan köyün kalmaması öngörülmüştü. 20 yıllık planlarımız vardı (3) Çifteler ve Kızılçullu'da açılan "köy eğitmeni" kursları, 17 Nisan 1940'ta "Köy Enstitüleri"ne dönüştü. Zamanla sayıları 21'e çıkan enstitülerde köy kızları ve erkekleri, köy çocuklarını eğitecek, köylüye tarım, sağlık konularında yardımcı olabilecek, köylerin çağdaşlaşmasında önderlik edebilecek biçimde yetiştirildi.(4) 1954 yılında Köy Enstitüleri kapatıldı. Yerlerine "İlköğretmen Okulları" açıldı. Köylerin çağdaşlaşması Köy şartlarına yabancı, köy şartlarına uyum gösteremeyen köy öğretmenliğini zorunlu hizmet olarak gören genç öğretmenler, ne kadar iyi niyetli olur ise olsun köy çocuklarının eğitiminde başarılı olamadı. Köy halkıyla bütünleşemedi. Bütün bunlara rağmen her köyde bir okul var diye seviniyorduk... Şimdi köylerde okul da yok... Öğretmen de yok...Taşımalı eğitim sistemi işlemiyor. Sistemin düzeltilmesi için ciddi çalışmalar yapılmıyor. "Baba Beni Okula Gönder" kampanyası, bu konuların gündeme gelmesine, çözüm arayışlarına yardımcı olacak. guras@milliyet.com.tr Köyde okul da yok