Milli gelir rakamına bakılarak o ülkede belli bir dönemde ne kadar mal ve hizmet üretimi gerçekleştirildiği, o ülke insanının cebine ne kadar gelir girdiği anlaşılır.Milli gelir rakamlarını Devlet İstatistik Enstitüsü "cari fiyat ile" yani mal ve hizmet üretiminin yapıldığı dönemin fiyatı ile hesaplar. Cari fiyatlar enflasyondan etkilendiği için, bir dönemin cari fiyatı ile önceki döneminkini karşılaştırmak bir anlam ifade etmez.Bu nedenle cari fiyat ile hesaplanan milli gelir rakamları, enflasyonun etkisini yok etmek amacıyla, belli bir yılın sabit fiyatına dönüştürülür. Milli gelir hesapları için esas alınan yıl 1987 yılıdır. Her dönemin milli gelir rakamı 1987 yılı fiyatına dönüştürülünce, sabit fiyat ile mal ve hizmet üretiminin nasıl arttığı, kişi başı gelirin nasıl değiştiği ortaya çıkar.Cari fiyat ile hesaplanan milli gelir rakamları uluslararası karşılaştırmalar için dolara çevrilince de enflasyon etkisi yok edilir. Ama burada da sorun "devalüasyon" sorunudur. Eğer ülke parası gerçekçi kurdan uzaklaşmış, devalüasyon yapılmamış ise milli gelir dolar olarak olduğundan büyük, devalüasyon yapılmış ise de olduğundan küçük görünür. En sağlam, en sağlıklı karşılaştırma yolu sabit fiyat ile (1987 yılı fiyatları ile) milli gelir rakamlarını kullanmaktır.1987 yılı sabit fiyatlarıyla 2000 yılının ilk dokuz ayında bu ülkede üretilen toplam mal ve hizmetlerin (bu halkın cebine giren gelirin) parasal (katma) değeri 82.182 milyar liradır.Bu rakam geçen yılın aynı dönemindeki üretim/gelir rakamının yüzde 8.3 oranının da altındadır.Şimdi geliyoruz işin püf noktasına: Fakirlikten söz ediliyor ya... Bırakınız kişisel fakirliği, ülke ne durumda ona bakalım. Bunun için şunu yapacağız: Sabit fiyat ile 2001 yılının ilk 9 ayında bu ülkede yaşayan insanların ürettiği mal ve hizmetlerin değerini/bunun karşılığında ceplerine giren geliri, geçmiş yılların aynı dönemi ile karşılaştıracağız.Böyle bir karşılaştırma insanın tüylerini ürpertiyor. Lütfen bu yazının altındaki "küçücük" tabloya bakınız. 2001 yılının toplam üretimi/geliri, 2000 yılının, 1999 yılının, 1998 yılının, 1997 yılının üretim/gelir rakamlarının gerisinde... Türkiye üretim ve gelirde 1996 yılına (5 yıl önceye) dönmüş.Ülke üretimde ve gelirde 5 yıl geriye gitmiş.Kalkınmamızın, geri kalmamızın, fakirliğimizin nedeni tabloda görülüyor. Üç yıl ileri gidiyoruz. Sonra iki yıl gerileyince, beş yıl önceki duruma düşüyoruz.Maalesef bizim kaderimiz, "Mehter Marşı temposu" ile iki ileri bir geri veya bir ileri bir geri...Bu yürüyüş "milli yürüyüş" olduğuna göre, üretim ve gelirdeki gerileme bir yerde duracak. Çizgi tersine dönecek. Üretim ve gelir artışı tekrar başlayacak. Önemli olan bu çıkışın ne zaman başlayacağı ve ne kadar devam edeceği. Sürdürülebilir, istikrarlı gelişme denilen şey işte bu... Bunun yolu ise üretim. Sağlıklı üretim... Üretimi ihmal ederek bir yere varamayacağımızı anlamak zorundayız. guras@milliyet.com.tr Bu yılın ilk 9 aylık milli gelir rakamları açıklandı. Milli gelir rakamı belli bir dönemde ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal (katma) değerini gösterir.