Bunların hepsi dev fabrikalar. Hepsi üretimi sulh ve sükun içinde sürdürüyor. Cargill hariç. Bu fabrikaların tamamı eski tarım arazileri üzerinde kurulmuş. Hepsi yan yana. Ama çevreciler Cargill'e duman attırıyor.Orhangazi Kaymakamı Hikmet Çakmak (Mülkiye-1978) diyor ki: "Orhangazi 460 km2'lik bir alana sahip. Bu alanın üçte biri göl, üçte biri tarım arazisi. Kalan üçte bir arazideyse sanayi tesisleri ve yerleşim var. Çeltik, kesme çiçek, pancar, mor lahana üretiliyor. Bölgedeki 25 büyük sanayi kuruluşunda 5 bin işçi çalışıyor."ORSİAD'dan Yüksel Canıtez "Hocam, Orhangazi'nin zeytininden söz etmeyi unutmayınız" diye uyarıyor. Gölün iki yakasında 1.6 milyon zeytin ağacından yılda 15-25 bin ton sofralık zeytin elde ediliyor. Zeytinleri etli ve pek lezzetli. ORSİAD (Orhangazi Sanayicileri ve İşadamları Derneği) üyeleri bana Orhangazi'deki sanayi tesislerini gezdirdi. Orhangazi'de büyük sanayi tesisleri var. Döktaş, Asil Çelik, Ormo, Bamesa, Aka Otomotiv, Evsan, Karga-Gaz, Kırpat ve Cargill. Yıllardır sürüp giden bir Cargill davası var. "Nedir bu dava, öğreneyim" diyerek Cargill tesislerini görmeye gittim.Cargill Amerikalı bir ailenin şirketi. Dünyanın başka ülkelerinde yatırım yaparken 1960 yılında Türkiye'ye adım atmış. Önce tohum, sonra mısır işleme tesisi satın almış. Hendek'te bir fındık işleme tesisi kurmuş. Tahıl depolaması için silo, ihracatı için liman yapmış.Büyük bir mısır işleme tesisi kurmak için yer aramış. Bütün izinleri aldıktan sonra 2000 yılında Orhangazi'de Asil Çelik fabrikasının yanındaki arsada mısır işleme tesisini kurmuş.Amerika'daki firma dünyada rakibi olan Cerestar firmasını satın alınca da bu firmanın Pendik Nişasta Sanayi tesislerindeki yüzde 50 hissesi Cargill'e geçmiş. Cargill bu işlem sonucu Cerester'in eski ortağı Ülker Grubu ile ortak olmuş. Cargill'in başı dertte Cargill'in en önemli tesisi Hendek'teki fındık işleme tesisi. Bu tesis iç fındığı işleyerek çikolatacılara ihraç ediyor.Orhangazi'deki Cargill tesisleri için 120 milyon dolar yatırım yapılmış. Yılda 265 bin ton yerli mısır işleniyor, bu mısırların bedeli olarak yerli üreticiye 50 milyon dolar yatırım yapılıyor. Tesiste 130 kişi çalışıyor. Mısır fiziki işlemlerden geçirilerek nişastaya, tatlandırıcıya (mısır şurubuna) dönüştürülüyor. Kepeği yem oluyor.Üretimde kullanılan su için özel arıtma düzeni yapılmış. Arıtılan suyun arıtılma çizgisini göstermek için, suyu akvaryuma doldurmuşlar. İçinde süs balığı yetiştiriyorlar. Ben fabrikayı bir defa dolaşarak neyin ne olduğunu, tesisin çevreye ne zarar verdiğini anlayamam ama, anlayamadığım başka şeyler de var. Diğer 24 sanayi tesisi de tarım arazisinde, Cargill tesislerinin yanı başında kurulmuş. Onların bazılarının su ve duman arıtma tesisleri bile yok. Neden onlar sorunsuz çalışıyor da, Cargill'in başı dertten kurtulamıyor? Birileri anlatırsa, ben de sayın okuyucularıma duyururum. guras@milliyet.com.tr Kim haklı belli değil