Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Alman - Amerikan ortaklığı haline gelen Daimler - Chrysler otomobil firması yüz bin işçisiyle Almanya'nın en büyük sanayi kuruluşlarından biri. Daimler - Chrysler'in, 5 Mart 1999 tarihinde Almanya'nın sosyalist Başbakanı Schröder'i mektupla tehdit ettiğine ilişkin haberler gazetelere yansıdı. Tehdit şöyle: "Vergi yasasını düzeltip vergi yükünü azaltmazsanız, firmanın yatırımlarını ve üretimini başka ülkelere kaydıracağız..."
Alman Başbakanı, istediği kadar güçlü olsun, istediği kadar sosyalist olsun bir firmanın kafa tutmasına direnemiyor: "- Siz kim oluyorsunuz da bana kafa tutuyorsunuz... Çekiniz gidiniz..." diyemiyor. Çünkü Almanya'nın en büyük derdi işsizlik oranının yüzde 11'e yükselmesi.
Sosyalist olsun, olmasın hükümetlerin bugün birinci hedefi ise iş isteyene iş imkanı yaratmak, işsiz sayısını düşürmek. Bunu başaramayan hükümetin işbaşında kalması imkansız.
Sosyalistlerin hayali, her isteyene iş sağlamak, işçinin çalışma saatini sınırlamak, en düşük ücreti belirlemek, iş güvencesi sağlamak, sendikaları güçlendirmek, sosyal güvenlik şemsiyesini genişletmek.
Sosyalistlerin bunu yapabilmeleri için, sermayeye, yatırımlara, fabrikalara, üretime hakim olmaları; yatırımlarda, üretimde kalite ve fiyat rekabeti baskısı altında kalmamaları gerekir.
Her iş arayanı işe almanın, çalışsa da çalışmasa da işçiye para ödemenin, her işçiyi ömür boyu işte tutmanın ve de maliyetine bakmadan herkesi sosyal güvenlik şemsiyesi altında tutmanın başka yolu yok.
Bu çarkın da dönmesi, para/sermaye, mal ve hizmet hareketinin sınırlanması ve de kalitesiz ve pahalı mal ve hizmetlerin ülke içinde tüketiciye zorla satılmasıyla mümkündür.
Özelleştirme ile sermaye, yatırımlar (fabrikalar) devletin elinden çıktı. Küreselleşme (globalizasyon) ve serbest piyasa ekonomisi ile mal ve hizmetlerin dünya üzerinde serbestçe dolaşımı imkanı yaratıldı.
Hükümet ne kadar sosyalist olursa olsun, özelleştirme sonucu elinde fabrikası kalmadı ki işçiyi işe alsın. İşçiye iş bulmak için özel sektörün gönlünü hoş etmeye mecbur. Özel sektör ücrette, çalışma süresinde, işe alıp çıkarmada rakip ülkelerin şartlarına bakarak karar veriyor.
Kalıyor sosyalistlerin elinde tek bir ekonomik araç: "Vergi toplamak". Burada da sınır, rakip ülkelerin vergi oranı... Çünkü sosyalist hükümet vergiyi artırmaya kalkarsa özel sektör başka ülkeye kaçıyor.
Sonuç: Sosyalistler kapitalistlerin dümen suyuna girdi. İşte Almanya örneği ortada.