Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ekim ayında toptan eşya ve tüketici fiyatlarında görülen artışın daha başka nedenleri de vardır ama, bunun "temel" nedeni, gelir artırmak isteyen kesimlerin yaptığı bir "hamle"dir. Bu hamlenin sonuç vermesi, "zamların/fiyat artışlarının devam etmesi/enflasyonun hortlaması", hükümet ve Merkez Bankasının para musluğunu açmasına bağlıdır. Bu olmazsa ekim ayındaki fiyat artışları devam edemez.Ekim ayında fiyatların neden beklenenin üzerinde arttığını anlatayım:(1) Yılbaşından bu yana fiyatlar beklenenin üzerinde düşüyordu. "Yavu... Nasıl oluyor da fiyatlar bu kadar hızlı düşüyor?" deniliyordu. Tabiat "sivrilikleri törpüler." Zamanla her şey normale döner. Ekim ayındaki fiyat endekslerine geçmişteki "normal olmayan gerileme"ler yansıdı. Endekslerde bir düzeltme oluştu.(2) Hükümet ve Merkez Bankası piyasaya para sürmüyor, bankalardaki Türk lirası ve döviz mevduat hesaplarında azalma yok, Hazine bono satarak piyasadan parayı emiyor, Hazinenin ödediği bono faizleri piyasaya çıkacak yerde tekrar bonoya dönüşüyor ama... Piyasaya kaynağı belirsiz biçimde döviz akışı devam ediyor, tüketici kredileri, kredi kartları imkan yaratıyor... Bu kaynaklar talebi az da olsa canlandırıyor.(3) Türkiyede sonbaharda talep geleneksel olarak canlanır. "Harman sonu" eline para geçen çiftçi ihtiyaçlarını karşılar. İnsanlar kış hazırlığı yapar. Okullar açıldığından öğrenciler para harcar. Açık anlatımıyla piyasa canlanır. Bunlara bir de Ramazan heyecanını ekleyiniz.(4) Sonbaharda yaz bolluğunun tatlı rüzgarı sona erer. Tarım ürünleri fiyatları kıpırdar. Kaldı ki bu yıl petrol fiyatları sadece tüpgazı ve dolmuşu etkilemedi. Tüm nakliye hizmetleri pahalandı.(5) İşadamlarımız "cesaretlendi"... İşler iyi gidiyor... Ne zamandı zam yapamadık... Piyasa açılırken zammı bastıralım havasına girdi.Şimdi gelelim en önemli nedene... Efendim, enflasyon denilen şey milli gelirden daha fazla pay alma savaşıdır. Her kesim, "Fiyatlar artmasın, ben her şeyi ucuza alayım ama, ben pahalı satayım, benim gelirim artsın" diye düşünür. Bunun için savaş verir. Her fiyat birinin geliridir. Her gelir bir şeyin fiyatıdır. Bir şeyin fiyatının devamlı artırılabilmesi, onu alacak olanın gelirinin devamlı artmasına bağlıdır. Memurun ve işçinin fiyatı artan malı satın alabilmesi, maaş ve ücretinin artmasına bağlıdır.Fiyat artışlarının devam edebilmesi (zincirleme hale gelmesi/enflasyonun patlaması) piyasaya bir yerlerden para akmasına, bu paranın birilerinin cebine girmesine ve de birilerinin bu parayı harcamasına bağlıdır.Tepedeki hükümet, Merkez Bankası piyasaya para akıtmazsa, fiyat artışları devamlı hale gelemez. Fiyatını artıran, malını satamaz. Ya üretimini kısar. Ya da fiyatını geri çeker. İşadamlarımız kışa girerken "bir hamle yaptı"... "Du bakalım... Bu zam işi tutacak mı?" diyerek şimdilik etraflarına bakınıyorlar... Ayşe Hanım Teyzem bana sual edecek olursa, ona derim ki, "Bu zamlar zincirleme hale dönmez. Enflasyon hortlamaz... Bu tür düzeltmeler olacaktır. Moral bozmamak gerekir..." guras@milliyet.com.tr Ayşe Hanım Teyzem korkmasın... Hükümet ve Merkez Bankası para musluğunu açmadıkça enflasyon azamaz. Eski kötü günlere dönmeyiz.